sumeyye
Fri 29 January 2010, 02:18 pm GMT +0200
Osman b. Maz´un´un Kul Himayesini Bırakışı
Osman b. Maz´un, Velid b. Mugîre´nin himayesi altında yiyip içip rahatça yaşarken, Resûlullah (a.s.) ve ashabının ibtilâya uğradıklarını (belâlara maruz kaldıklarını)[100] ve bazılarının ateşle dağlandıklarını, kırbaçla dövüldüklerini görünce, düşünceye daldı. Kendisi için de, afiyette bulunma yer ine, ibtilâya uğramayı istedi:[101]
"Vallahi, arkadaşlarımın ve ev halkının Allah yolunda uğradıkları türlü belâ ve işkencelere, bir müşrikin himayesi altında bulunarak benim uğramayışım, emniyet içinde bulunuşum, benim için büyük bir noksandır![102]
Şaşılacak şey! Bir müşrikin himayesi altında nasıl bulunabilirim?!
Allah´ın himayesi, daha şerefli, daha emniyetlidir!"[103] diyerek Velid b. Mugîre´nin yanına gitti.
Velid b. Mugîre, o sırada, Mescid-i Haram´da bulunuyordu.[104] Osman b. Maz´un ona:
"Ey Abduşşems´in babası![105] Ey amca![106] Ey amcamın oğlu![107]
Sen beni himayene aldın![108] Güzelce de himaye ettin![109] Taahhüdünü yerine getirdin!
Şu ana kadar senin himayen altında idim.
Şimdi senin himayenden çıkıp Resûlullah (a.s.)ın yanına gitmek istiyorum ki, o ve ashabı, benim için örnektir![110]
Artık, üzerimdeki himayeni sana iade ediyorum![111]
Beni Kureyşlilerin içine götürüp üzerimdeki himayenden vazgeçtiğini bildirmeni istiyorum!" dedi.[112] Velid b. Mugîre:
"Ey kardeşimin oğlu![113] Ne için himayemden çıkmak istiyorsun?[114]
Yoksa, kavmimden[115] bir kimse sana işkence mi yaptı?[116] Veya küfür mü etti?[117] e Sana bir kimseden kötülük mü erişti"? [118]
Yoksa, benim himayem sana yeterli olmadı mı?" diye sordu.[119]
Osman b. Maz´un:
"Hayır! Vallahi, bana ne bir kimse çatmış, ne de işkence yapmıştır.[120] Fakat, ben Yüce Allah´ın himayesinde bulunmaya razı oluyor, O´ndan başkasının himayesinde bulunmayı istemiyorum!"[121] diy erek ısrar edince,[122] Velid b. Mugîre:
"Öyleyse, Mescid´deki toplantı yerine gidelim de, senin üzerinde bulunan himaye taahhüdümü orada bana açıktan iade ve red et-benim seni himaye edişimi orada açıklamış olduğum gibi!" dedi.
Kalkıp Mescid´deki toplantı yerine gittiler.[123]
O sırada Kureyşliler, her zaman olduğu gibi, toplu bir halde bulunuyorlar; ünlü şairLebid de onlara şiir okuyordu.
Velid b. Mugîre, Osman b. Maz´un´un elinden tutup, Kureyşlilerin yanına vardı:[124]
"Bu Osman b. Maz´un,[125] üzerinde bulunan himaye taahhüdümden vazgeçmem için ısrar edip bana galebe çaldı.[126] Himaye taahhüdümü bana red ve iade etmek üzere buraya geldi.[127]
Sizi şahit tutarım ki, ben onu himaye etmekten vazgeçtim;[128] kendisi himayem altına girmeyi tekrar isteyinceye kadar!" dedi.[129]
Osman b. Maz´un da:
"Kendisine, üzerimdeki himaye taahhüdünü red ve iade ettiğim doğrudur.
Gerçekten, ben onu ahdine vefakâr, himayesini de çok iyi buldum.
Fakat, ben istedim ki, Allah´tan başkasının himayesinde bulunmayayım. Bunun için, onun üzer imdeki himayesini kendisine red ve iade ettim!" dedi ve oradan ayrıldı.[130]
Kureyşlilerin oradaki meclislerine varıp oturdu.
Şair Lebid, o sırada, Kureyşlilere şiir okuyordu ve:
"İyi biliniz ki, Allah´tan başka, herşey bâtıldır" deyince, Osman b. Maz´un:
"Doğru söyledin!" dedi.
Lebid:
"Her nimet de zaildir" deyince, Osman b. Maz´un:
"Yalan söyledin! Cennet nimeti zevale ermez!" dedi.[131]
Halk, Lebid´e yöneldiler ve:
"Okuduğunu tekrarla!" dediler.
Lebid ilk mısraı tekrar okuyunca, Osman b. Maz´un onu tekrar doğruladı.
Lebid ikinci mısraı okuyunca da, Osman b. Maz´un onu tekrar yalanladı[132]. Bunun üzerine, Lebid:
"Vallahi, ey Kureyş cemaatı! Sizin meclislerinizdekine böyle şeyler yapılmaz,[133] sövülmezdi.[134]
Sizin meclisinizdeki,[135] hiç üzülmezdi.[136]
Akılsızlık, sizin hal ve sânınızdan değildi.[137]
Meclisinizdekini böyle üzmek âdeti, içinizde ne zaman çıktı?!" dedi.[138]
Mecliste kiler
"Bu, beyinsiz bir gençtir. Kavminin dinine aykırı tutum ve davranıştadır" dediler.[139]
Mecliste bulunan asıl beyinsizlerden[140] bir adam,[141] Abdullah b. Ebi Mugîre,[142] Osman b. Maz´un hakkında, Lebid´e:
"Bu, onun yanındaki beyinsizler içinde bir beyinsizdir!
Kendisi bizim dinimizden ayrılmıştır.
Sen, onun sözünden, kendine üzüntü verme!" dedi.
Osman b. Maz´un onun akılsızlık isnadını kendisine red ve iade edince, iş büyüdü. O adam kalkıp[143] Osman b. Maz´un´un gözüne şiddetli bir şamar attı, onun gözünü gövertti.[144]
Sa´d b. Ebi Vakkas da, sıçrayıp indirdiği bir yumrukla, Abdullah b. Ebi Mugîre´nin bumunu kırdı.[145]
Velid b. Mugîre o sırada Osman b. Maz´un´un yakınında bulunuyor, yeğenine yapılanı görüyor,[146] hatta gülüyordu![147]
Osman b. Maz´un´un çevresindekiler
"Vallahi, ey Osman! Sen o koruyucu himayede kalsaydın, ondan istiğna göstermeşeydin, gözün bu musibete uğramazdı!" dediler.
Osman b. Maz´un ise:
"Allah´ın himayesi daha emin, daha şereflidir!
Sağlam kalan gözüm de öbür kardeşinin uğradığı şeye uğramaya muhtaçtır.
Bana, Resûlullah (a.s.) bir örnektir! Onun yanında bulunanlar da bir örnektir!" dedi .[148]
Velid b. Mugîre:
"Vallahi, ey kardeşimin oğlu! Eğer sen benim koruyucu himayemden müstağni davranmamış, himayemde kalmış olsaydın, gözün bu musibete uğramazdı!" dedi.
Osman b. Maz´un:
"Hayır! Vallahi, ey Abduşşems´in babası! Sağlam kalan şu gözüm de, Allah yolunda öbür kardeşinin uğradığı musibet gibi bir musibete uğramaya muhtaçtır!
Ben senden daha aziz ve daha güçlü bir Zâtın himayesindeyim!" dedi.
Velid b. Mugîre:
"Gel, kardeşimin oğlu![149] İstersen ben seni tekrar himayeme alayım" dedi.
Osman b. Maz´un:
"Hayır!" dedi.[150]
[100] İbn İshak, Kitâbu´l-mübtedâ ve´l-meb´as, c. 3, s. 158, Beyhakî, Delâilü´n-nübüvve, c. 2, s. 291, İbn Esîr, Usdu´l-gâbe, c. 3,s. 598, Heysemî, Mecmau´z-zevâid, c. 6, s. 34.
[101] Beyhakî, Delâilü´n-nübüvve, c. 2, s. 291 , Zehebî, Târîhu´l-islâm, s. 188, Heysemî, Mecmau´z-zevâid, c. 6, s. 34.
[102] İbn İshak, Kitâbu´l-mübtedâ ve´l-meb´as, c. 3, s. 158, İbn Esîr, Usdu´l-gâbe, c. 3, s. 598.
[103] Belâzurî, Ensâbu´l-eşrâf, c. 1, s. 227, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 77.
[104] İbn İshak, Kitâbu´l-mübtedâ ve´l-meb´as, c. 3, s. 158.
[105] İbn İshak, Kitâbu´l-mübtedâ ve´l-meb´as, c. 3, s. 158, Ebu Nuaym , Hilyetü´l-evliya, c. 1 , s. 103, İbn Esîr, Usdu´l-gâbe, c. 3,s. 598, Ebu´l-Fidâ, el-Bidâye ve´n-nihâye, c. 3, s. 92.
[106] Be yhak f, D el âil ü´n-nübüv ve, c. 2, s. 291 , Zehebî, Târîhu´l -İslâm, s. 1 88.
[107] Heysemî, Mecmau´z-zevâid, c. 6, s. 34.
[108] Beyhakî, Delâil, c. 2, s. 291, Zehebî, Târîhu´l-islâm, s. 188, Heysemî, Mecmau´z-zevâid, c. 6, s. 34.
[109] Beyhakî, Delâil, c. 2, s. 291, Zehebî, Târîhu´l-islâm, s. 188, Heysemî, Mecmau´z-zevâid, c. 6, s. 34.
[110] İbn İshak, Kitâbu´l-mübtedâ, ve´l-meb´as, c. 3, s. 158, İbn Esîr, Usdu´l-gâbe, c. 3, s. 598.
[111] İbn İshak, İbn Hişam Sîre, c. 2, s. 9, Ebu Nuaym, Hilyetü´l-evliyâ, c. 1, s. 1 03, Ebu´l-Fidâ, el-Bidâye ve´n-nihâye, c. 3, s.92.
[112] Beyhakî, Delâil, c. 2, s. 291, Zehebî, s. 188, Heysemî, c. 6, s. 34.
[113] İbn İshak, Kitâbu´l-mübtedâ ve´l-meb´as, c. 3, s. 158, Ebu Nuaym, Hilye, c. 1, s. 103, Beyhakî, c. 2, s. 291 , Zehebî, s. 188, İbn Esîr, Usdu´l-gâbe, c. 3, s. 598, Zehebî, s. 188, Ebu´l-Fidâ, c. 3, s. 92, Heysemî, c. 6, s. 34.
[114] E bu Nuaym, Hilyetü´l-evliyâ, c. 1, s. 103.
[115] İbn İshak, İbn Hişam, c. 2, s. 9, Ebu´l-Fidâ, c. 3, s. 92.
[116] İbn İshak, İbn Hişam, c. 2, s. 9, Ebu Nuaym, c. 1, s. 103, Zehebî, s. 188, Ebu´l-Fidâ, c. 3, s. 92, Heysemî, c. 6, s. 34,Halebî, İnsânu´l-uyûn, c. 2, s. 10.
[117] Zehebî, Târîhu´l-islâm , s. 188, Heysemî, Mecma, c. 6, s. 34.
[118] Belâzurî, Ensâbu´l-eşrâf, c. 1, s. 227.
[119] Beyhakî, Delâil, c. 2, s. 291, Heysemî, c. 6, s. 34, Halebî, c. 2, s. 10.
[120] Beyhakî, c. 2, s. 291, Zehebî, s. 188, Heysemî, c. 6, s. 34, Halebî, c. 2, s. 1 0.
[121] İbn İshak, Kitâbu´l-mübtedâ, ve´l-meb´as, c. 3, s. 158-159, Ebu Nuaym, Hilye, c. 1 , s. 103, İbn Esîr, Usdu´l-gâbe. c. 3, s.593, Ebu´l-Fidâ, c. 3, s. 92, Halebî, c. 2, s. 10.
[122] Beyhakî, Delâil, c. 2, s. 291, Zehebî, s. 188, Heysemî, c. 6, s. 34.
[123] İbn İshak .Kitâbu´l-mübtedâ ve´l-meb´as, c. 3, s. 159, E bu Nuaym, Hilyetü´l-evliyâ, c. 1, s. 103, Beyhakî, Delâilü´n-nübüvve,c. 2, s. 291, İbn Esîr, Usdu´l-gâbe, c. 3, s. 598, Ebu´l-Fidâ, el-Bidâye ve´n-nihâye, c. 3, s. 92, Halebî, İnsânu´l-uyûn, c. 2, s. 10.
[124] Beyhakî, Delâil, c. 2, s. 291, Zehebî, Târîhu´l-islâm, s. 188, Heysemî, Mecmau´z-zevâid, c. 6, s. 34.
[125] İbn İshak, Kitâbu´l-mübtedâ ve´l-meb´as, c. 3, s. 159, Ebu Nuaym , Hilyetü´l-evliyâ, c. 1 , s. 103, İbn Esîr, Usdu´l-gâbe. c. 3,s. 598, Ebu´l-Fidâ, c. 3, s. 92, Halebî, c. 2, s. 10.
[126] Beyhakî, Delâil, c. 2, s. 291, Zehebî, s. 188, Heysemî, Mecma, c. 6, s. 34.
[127] İbn İshak, c. 3, s. 159, Ebu Nuaym, c. 1, s. 103, İbn Esîr, Usdu´l-gâbe, c. 3, s. 2, s. 599, Ebu´l-Fidâ, c. 3, s. 92, Halebî, c.2, s. 10.
[128] Beyhakî, c. 2, s. 291, Zehebî, s. 188, Heysemî, c. 6, s. 34, Halebî, c. 2, s. 10.
[129] Beyhakî, Delâil, c. 2, s. 291, Zehebî, s. 188, Halebî, c. 2, s. 10.
[130] İbn İshak, c. 3, s. 159, Ebu Nuaym, c. 1, s. 103, İbn Esîr, Usdu´l-gâbe, c. 3, s. 599, Ebu´l-Fidâ, c. 3, s. 92, Halebî, c. 2, s.10.
[131] İbn İshak,c.3, s.159,Ebu Nuaym, c.1, s. 103, Beyhakî, c. 2, s. 292, İbn Esîr,c.3, s.599,Ebu´l-Fidâ,c.3, s.92,Heysemî, c. 6, s. 34, Halebî, s. 10.
[132] İbn İshak, Kitâbu´l-mübtedâ ve´l-meb´as, c. 3, s. 1 59, Beyhakî, Delâilü´n-nübüvve, c. , s. 292, İbn Esîr, Usdu´l-gâbe, c. 3,s. 599, Ebu´l-Fidâ, el-Bidâye ve´n-nihâye, c. 3, s. 92.
[133] İbn İshak, c. 3, s. 159, İbn Esîr, Usdu´l-gâbe, c. 3, s. 599.
[134] Belâzurî, Ensâbu´l-eşrâf, c. 1, s. 228.
[135] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 2, s. 10, Belâzurî, c. 1, s. 228, Ebu Nuaym, Hilyetü´l-evliyâ, c. 1, s. 103, Ebu´l-Fidâ, c. 3, s.92, Halebî, İnsânu´l-uyûn, c. 2, s. 10.
[136] İbn İshak, İbn Hişam, c. 2, s. 10, Ebu Nuaym , Hilye, c. 1, s. 103, Ebu´l-Fidâ, c. 3, s. 92, Halebî, c. 2, s. 10.
[137] Belâzurî, Ensâbu´l-eşrâf, c. 2, s. 10.
[138] İbn İshak, İbn Hişam, c. 2, s. 10, Ebu Nuaym , c. 1, s. 103, Halebî, c. 2, s. 10.
[139] Belâzurî, Ensâbu´l-eşrâf, c. 1, s. 228.
[140] İbn İshak, Kitâbu´l-mübtedâ ve´l-meb´as, c. 3, s.1 59, İbn Esîr, Usdu´l-gâbe, c. 3, s. 599.
[141] İbn İshak, İbn Hişam, c. 2, s. 10, Ebu Nuaym, c. 1, s. 103, Ebu´l-Fidâ, c. 3, s. 92, Heysemî, Mecmau´z-zevâid, c. 6, s. 34,Halebî, c. 2, s. 10.
[142] Belâzurî, Ensâbu´l-eşrâf, c. 1, s. 228.
[143] İbn İshak, İbn Hişam, c. 2, s. 10, Ebu Nuaym, c. 1, s. 103, Beyhakî, Delâil, c. 2, s. 292, Ebu´l-Fidâ, c. 3, s. 92, Halebî, c.2, s. 10-11.
[144] İbn İshak, Kitâbu´l-mübtedâ, c. 3, s. 159, İbn Hişam, c. 2, s. 10, Belâzurî, c. 1, s. 228, Ebu Nuaym, c. 1, s. 103, Beyhakî,c. 2, s. 292, İbn Esîr, c. 3, s. 599, Ebu´l-Fidâ, c. 3, s. 92, Heysemî, c. 6, s. 34, Halebî, c. 2, s. 11.
[145] Belâzurî, Ensâbu´l-eşrâf, c. 1, s. 228.
[146] İbn İshak, İbn Hişam, c.2, s. 10, Belâzurî, c. 1 ,s. 228, Ebu Nuaym, c.1 , s. 104, Ebu´l-Fidâ, c. 3, s. 92, Halebî, c.2, s.11.
[147] Belâzurî, Ensâb, c. 1 , s. 228, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 78.
[148] İbn İshak, Kitâbu´l-mübtedâ ve´l-meb´as, c. 3, s. 159, İbn Esîr, Usdu´l-gâbe, c. 3, s. 599.
[149] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 2, s. 1 0, Ebu Nuaym, Hilyetü´l-evliyâ, c. 1, s. 104, Ebu´l-Fidâ, el-Bidâye ve´n-nihâye, c. 3, s.92-93, Heysemî, Mecmau´z-zevâid, c. 6, s. 34, Halebî, İnsânu´l-uyûn, c. 2, s. 11.
[150] Beyhakî, Delâilü´n-nübüvve, c. 2, s. 292.
M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 2/26-31.