hafiza aise
Fri 8 March 2013, 05:52 pm GMT +0200
ORYANTALİSTİK HADİS ÇALIŞMALARI
Oryantalizm,batı dünyasının doğu dünyasını tanımaya çalışmasıdır.Ancak bu tanıma batının üstünlüğünü,doğunun yani İslam’ın açığını yakalama amacı güder.
Batının İslam’a ve İslami metinlere ilgisinin ilk örneği 11.yy.da yapılan Kur’an tercümesi,düşmanı yakından tanımak amacıyla gerçekleştirildi.
XVII.yy.da İngiltere’de Arapça kürsüleri açılmış.
1795’te Silvestre’de Socy’nin ilk Arapça Profesörü olduğu Doğu Dilleri Okulu(Fransa)nun açılışıyla İslam’la akademik düzeyde ilgilenen ve bunu meslek edinen ilk büyük Oryantalistler yetişmiş.Oryantalistler sömürgeciler için gerekli verileri temin etmiş.Sömürülen bölgelerdeki halkların kültürü ve dini hakkında bilgi sahibi olarak reformlar karşısındaki dirençlerini kırmak için strateji oluşturmuş.
Oryantalistler İslam’ın Yahudi ve Hristiyanlıktan bozma bir din olduğunu ileri sürmüş.Oryantalistler Kur’an-ı amaçları için kullanamadıkları için hadislerin sıhhatini tartışmaya açmıştır. Hadislerde isnadı göz ardı etmişler.Bu dönem XIX.yy.ın ikinci yarısına kadar devam eder.Oryantalistlerin bu tavırlarının arkasında Ignaz Goldhzier’le başlayan hadis literatürünün tamamı aksi ispat edilinceye kadar uydurmadır görüşü yatar.
HADİS LİTERATÜRÜNE İKİ FARKLI YAKLAŞIM
Klasik Paradigma ile Oryantalist Pradigma
İki farklı Paradigma Oluşma nedenleri:
1-Hz.Peygamber’in (S:A:V nübüvvetini kabul/inkar
2-Hz.Peygamber’in dindeki konumunu takdir etmek/etmemek ve tahfif
3-Sahabenin ayrıcalıklı konumu ve adaletini kabul/red
4-Selefe ve ulemaya umumi itimat etmek/ etmemek
5-Literatürle irtibatın varoluşsal olup olmaması
6-Aksi ispat edilene kadar hadisleri sahih/uydurma kabul etmek
7-İsnadlara itimat etmek/etmemek
8-Rical literatürünü belirleyici kabul etmek/etmemek “
Oryantalistler Hz.Peygamber’in nübüvvetini kabul etmeyerek , onu en güzel örnek ve kanun koyucu olarak da görmezler,en iyimser ifadeyle eşitlerin birincisi kabul ederler.
Sahabenin de hadis uydurabileceğini iddia ederk sahabenin ayrıcalıklı konumunu reddederler.
Ahmet Tahir Dayhan, Hollandalı Oryantalist G:H:A Juynboll’a göre Hadis tarihinin, adeta sahte metin ve isnadlarla ,sahtekar ravi ve muhaddislerin ortak yapımı uzun soluklu karmaşık bir senaryo olduğunu söyler.
ORYANTALİSTLERİN HADİS LİTERATÜRÜ HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİ
Siret:Hz. Peygamber’in hayatı hakkındaki çalışmalar.Hz.Peygamber’in hayatı örnek alınmak için yazılmış.
Oryantalistler öncelikle Hz. Peygamber’in hayatı hakkında çalışma yapmaya yönelmişler.Ancak onların yaptığı Siret değil,Tarih amacıyla yazılan Biyografidir.İlk örnekleri:Alois Sprenger(1813-1893),Reinhart Dozy(1808-1889),William Muir(1819-1905)
Hadisle ilgili ilk müstakil çalışma:Sprenger,Hatib el Bağdadi’nin(463-1071) Takyidül ilm’inden birkaç sayfa tercüme etmiştir.Bu dönemde genel anlamda hadislerin sahte olduğu fikri batıda yerleşmiş.
Goldhziher’in Hadis hakkındaki görüşleri:
Batıdaki hadis çalışmalarının kurucusu
Hadis literatürünün genelinin sahte olduğu görüşü onunla yerleşik hale gelmiş.Alman Oryantalist Thedor naldöke(1836-1930) Goldhziherden etkilenmiş.
Hadisler İslam’ın ilk iki yüzyıldaki dini , tarihi,sosyal gelişmelerinin neticesi görüşü Batıdaki hadis çalışmalarını etkilemiş.
Bu hadis hangi grup tarafından uyduruldu görüşü ile tüm hadisleri uydurma kabul eder.Oryantalistler için tarihlendirme hadislerin uydurulduğu dönemi belirler.
Hadis literatürünü çatışma eksenli okuyarak,İslam tarihinde muhalifler yani Hz. Ali taraftarları-Muaviye,Ashabı rey-Ashabı hadis,Abbasiler-Emeviler kendi taraftarları lehine,rakip aleyhine hadis uydurmuştur der.
Sahabenin de hadis uydurduğunu söyler.
İsnadı dikkate almaz bu yüzden teknik açıdan zayıf değerlendirmelerde bulunur.
Burrowing(ödünç alma)İslam başka din ve kültürlerden etkilenmiş,hatta varlığını ona boçludur tezini savunur.Örneğin,İcmanın bağlayıcılığı Roma hukukundan alınmış,İncildedeki sözler hadisleştirilmiş v.b. saçmalıklar.
C.Snovck Hurgranje (1857-1936)
İslam diğer dinlerden etkilenmiş,bizzat Hz. Peygamber Yahudilerden birtakım unsurlar almıştır tarzı iftiralar.
İslam2ın vahiy kaynaklı olduğunu ve Hz. Muhammed’in Peyg. Olduğunu kabul etmez.
Alman Josef Horovitz (1874-1931)
İslam diğer dinlerden etkilenmiş.
Ayırıcı vasfı İsnadları inceleme konusu etmesidir.H:75. Yıldan sonra başlar der.
Hollanda’lı Arent Jan Wensinck
Hayattayken Müslümanların tepkisini çeker.İslam diğer dinlerden etkilenmiş der.Birçok fıkhi düzenleme Yahudi kaynaklı ,tasavvuf ve Süryani mistisizmi arasında irtibat vardır.der.
Kutsal metinler hadisleşmiştir der.
Çalışmasını daha çok itikadi-kelami metinlere ayırır.
İng. Rahip David Samvel Margoliouth
Zaman zaman hadisler ana hatlarıyla Asr- saadetten gerçek bilgiler verir der.
Hadis kaynaklarından hareketle Hz. Peygamber’in hayatından ziyade İslam tarihi hakkında bilgi edinilebilir.
İslam hukukunun diğer sistemlerden alıntı yaptığını düşünür.
Sahabenin hadis uydurabileceğini düşünür.Ona göre sünnet feshedilmemiş cahiliye adetidir.
Margoliouth Schacht ‘dan etkilenmiş.Görüşler aynı.
Schacht:
Eseri:The Origins of Muhammadan Jurısprudence(Oxford 1950)Eserinde Hicri I. Yy.da İslam hukukundan bahsedilmez.
Hz. Peygamber,sahabe ve tabiine isnad edilen hukuki haberleri hukuk düşüncesi olarak ele alır ve mantıki açıdan kusurlu akıl yürütme örneği olarak görür.
Hukuki hadislerin H.100yy.dan sonra çıktığını savunur.
Nebevi sünnetin ikame edilmesi İmam Şafii ile olmuştur,der.
Merfu.mevkuf hadisler sahih değil,tabiun rivayetleri sahih değilder.’’Bölgelerin yaşayan geleneği mi yoksa Hz.Peygamber2in sünnetimi bağlayıcıdır’’görüşü var.
Teorisine uyan delilleri esas alır.
İsnadlardan yararlanır.*bu konuda Goldhziherden ayrılır.
Müşterek ravi teorisini geliştirir.İlk ravinin hadisi uyduran kişi olduğunu söyler.*Bu oryantalistlerin kronik şüpheciliği ve Müslümanların selefe ve ulemaya gösterdiği itimadı paylaşmamanın neticesidir.
Gautier H:A:Juynboll:
Müşterek ravi fikri var.
İmam Buhari ,Müslim Ahmed b. Hanbel2i isnadları uydurmakla itham eder.Metodundaki önemli eksiklik Hadisleri değerlendirirken metinleri dikkate almamasıdır.Schocht!tan farklı olarak müşterek raviden sonraki kısmını da uydurma kabul eder.
Harald Motcki:
İsnadlar ve metinler arasındaki uyumu,isnada yer alan kişilerin gerçekten o hadisi nakledenler olduğuna delil kabul eder.
Ravilerin adalet ve cerh açısından durumları hakkındaki değerlendirmeleri esas almadığı için Müslümanlardan ayrılır.
H.ı. asırda İslam hukukunu ve hadislerin varlığını kabul eder ancak hadislerin bu yy.da oynadığı rolün Müslümanların iddia ettiği kadar büyük olmadığını savunur.
‘’Batılı İslam bilimi sekülerdir,Müslümanların dogmalarına önem vermez’’der.
Netice:Oryantalistler hadisleri kendi görüş ve çıkarlarına göre yorumlar