- Orucun tanımlanması

Adsense kodları


Orucun tanımlanması

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sumeyye
Fri 28 January 2011, 12:29 pm GMT +0200
Orucun Tanımlanması:



Bu mülahazalar, orucun; "yeme, içme ve cinsî ilişkiden bir ay süresince tam gün boyunca el çekilmesi" şeklinde belirlenmesini gerektirmiştir. Çünkü bir gün boyunca olmaması, Öğle yemeğinin geciktirilmesi anlamına gelir. Geceleyin bir şey yenmemesi de za­ten mutattır ve bir etkisi olmaz. Bir ya da iki hafta boyunca devam etmesi, süre az olacağından gerekli etkiyi yapmaz. İki ay gibi bir süre ise, normalin üstündedir ve gözlerin içine çökmesine, nefsin yorgun argın düşüp usanmasına sebep olur. Nitekim bizim, bu ko­nuda sayılamayacak kadar çok müşahedelerimiz vardır.

Gün, fecrin doğuşundan başlar, güneşin batışına kadar uzar. Çünkü Arap hesap ve değerlendirmesine göre bu böyledir. Daha önce tutmakta oldukları Aşura orucunda da böyle yapmaktaydılar. Ay ise, hilâlin görülmesiyle başlar ve öbür hilâlin görülmesiy­le sona erer. Çünkü Arap ayları böyledir; onlar, hesaplarını şemsî [ 129 ] aylara göre yapmazlar. [509]

 
Oruç İçin Belli Bir Ayın Seçimi:
 

İş, bütün insanların, Arap Acem tüm ulusların ıslâhına yöne­lik genel şer'î bir hüküm konulmasına geldiğinde, bu konuda za­man olarak belirlenecek olan ayın, insanların seçimine bırakılma­ması gerekirdi. Çünkü o zaman herkes, kendisine oruç için kolay gelecek bir ayı seçerdi ve bu mazeret ve yükümlülükten sıyrılma çabası kapısını açar, emr-i bi'1-marûf ve nehy-i ani'l-münker kapı­sını kapatırdı, İslâm'ın en büyük ibadetlerinden biri olan orucun sönük kalmasına yol açardı.

Sonra müslümanlardan oluşan büyük kalabalıkların, aynı anda birbirlerini görecek şekilde belli bir şey üzerinde birleşmele­ri, o şeyi severek yapmalarına yardımcı olur, yükümlülüğü kolay­laştırır ve şevkle yapmalarım sağlar. Yine onların bu birliktelikle­ri, halktan ve havastan olan herkes üzerine melekî bereketlerin inmesini sağlar, kemâl mertebesine ulaşmışlarının nurları, daha aşağı mertebede bulunanlarının üzerine akseder ve duaları, her taraftan onları kuşatır. [510]

 
Ramazan Ayı, Oruç İçin En Uygun Aydır:
 

Oruç için belli bir ayın belirlenmesi gerekince, bu ayın Rama­zan olması taayyün eder. Çünkü Kur'ân bu ayda inmiştir, onun üstünlüğü hakkında ümmet-i Muhammed görüş birliği etmiş ve

ona dört bir elle yapışmışlardır, ileride de bahsedeceğimiz gibi bü­yük bir ihtimalle Kadir gecesi de bu aydadır.

En sonunda da orucun mertebelerinin beyan edilmesi gerek­miştir:

i. Orucun alt sınırı: Bu, zamanı olsun olmasın istisnasız her­kes için tutulması zorunlu olan oruçtur; bu kadarı tutulmadığı za­man aslî meşruiyet hükmü çiğnenmiş olur.

ii. Tamamlayıcı mertebe: Bu sınır, ihsan mertebesine ulaş­mışların yapacağı, sâbikûndan olanların tutunacağı kısmı oluştu­rur.

Alt sınır, Ramazan ayı orucunun tutulması ve sadece beş va­kit namazın kılınmasıyla yetinilmesidir. "Kim yatsı ve sabahı ce­maatle kılarsa, sanki geceyi ihya ederek geçirmiş gibidir.[511]hadi­si bu doğrultuda gelmiştir.

İkinci mertebe ise, alt sınır üzerine hem nitelik hem de nice­lik bakımından fazlalık içerir. Bunları Ramazan gecelerinin de  ihyâsı, dilin ve organların da her türlü kötülüklerden tutulması, Şevval ayından altı, her aydan üç gün daha oruç tutulması, Aşura ve arife günleri oruç tutulması, Ramazan'm son on gününde itikâfa girilmesi gibi şeylerdir.

Giriş mahiyetinde arzettiğimiz bu bilgiler, oruç konusunda genel esaslar mesabesindedir. Bu girişten sonra artık, konuyla il­gili hadislerin açıklanmasına başlayabiliriz. [512]




[509] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/152.

[510] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/152.

[511] Beyhakî, 3/61.

[512] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/152-153.