hafız_32
Sat 20 November 2010, 01:48 pm GMT +0200
Orucu Bozan Şeyler:
Bunlar, orucu bozan ve yalnızca kaza gerektiren şeyler ile orucu bozan, kaza ve kefaret gerektiren şeyler olmak üzere iki kısma ayrılır.
a) Orucu Bozan Ve Yalnızca Kaza Gerektiren Durumlar:
1-2. Unutarak Yemek ve İçmek
Oruçlu olduğunu unutarak bir şeyler yiyip içen kimsenin orucu bozulmaz, ona kaza ve kefaret gerekmez. Ebû Hureyre (radiyallâhu anh) anlatıyor; 'Peygamber (sallallâhu aleyhi vesel-lem); 'kim oruçlu olduğunu unutarak yer ve içerse, orucuna devam etsin; çünkü onu Allah, yedihp-içirmiştir' buyurmuştur.[441]
3. Kasıtlı Kusmak:
İstem dışı kusmayla oruç bozulmaz. Fakat kasıtlı kusmayla oruç bozulur. Çünkü Peygamberimiz {sallallâhu aleyhi ve sellem); 'istem dışı kusan orucunu kaza etmez; kasıtlı kusan orucunu kaza etsin' buyurmuştur.[442]
4-5. Hayız ve Lohusalık:
Güneş batmadan hemen öncesinde bile o!sa, hayız ve loğusalık durumunda oruç bozulur ve kaza edilmesi gerekir. Bu konuda âlimler icmâ etmiştir.
Hatırlatmalar:
Oruçlu bir kadın, gündüz vakti hayız olduğunda orucu bozulur. Günün kalan kısmında oruçlu olarak devam etmesi gerekmez.[443] Orucunu açar, fakat bunu çocuklarından gizlemelidır.
Ramazan günü hayızh olan bir hanım, gündüz vaktinde temizlendiğinde, yemeye-içmeye devam edebilir. Seferi olduğu için oruçlu olmayan eşiyle, yolculuktan döndüğünde cinsel ilişkiye girebilir.
Hayızlt bir hanım, fecir doğmadan önce temizlendiğinde, oruca niyet ederse, orucu sahih olur. Gusül abdesti almayı fecir sonrasına kadar geciktirmesi caizdir. Âlimlerin çoğunluğu bu kanaattedir.[444]
6. Bilinçli Hareketler Sonucunda Meni Çıkması: Kişinin, hanımını öpmesi, tenlerinin birbirine teması veya mastürbasyon nedeniyle meni çıkması durumunda orucu bozulur. O günün kaza edilmesi gerekir. Nitekim Yüce Allah, kutsi hadiste oruçlu kimsenin halini şöyle tanımlamıştır; 'yemesini, içmesini ve şehvetini benim için terk etmiştir.[445]
7. Orucu Bozmaya Niyet Etmek: Oruçlu bir kimse, oruçlu olduğunun bilincinde, orucunu bozmaya niyet etmesi ve buna kesin karar vermesi durumunda; -bir şey yiyip-içmese dahi- orucu bozulmuş olur. Çünkü 'kişi ancak niyetinin karşılığı vardır' buyurulmuştur. Alimlerin çoğunluğunun kanaati budur.
Hanefî mezhebine göre, niyetler amele/pratiğe dönüşmediği sürece uygulamadaki amelin hükmünü ortadan kaldırmaz. Dolayısıyla orucunu bozmaya niyetlenen kişi, niyetini uygulayıp bir şeyler yiyip-içmedîkçe veya orucu bozan herhangi bir davranışta bulunmadıkça orucu bozulmaz. (Çev.)
8. İslam'dan İrtidat Etmek:
Allah korusun, oruçlu iken İslam'dan irtidat edenin orucu bozulur. Tövbe edip, İslam'a döndüğünde, o günün orucunu kaza etmesi gerekir. Çünkü Yüce Allah; 'şirke düşersen, amelin boşa gider [446] buyurmuştur. Âİimler bu konuda görüş birliği içerisindedirler
B) Orucu Bozan, Kaza Ve Kefaret Gerektiren Durumlar:
Cinsel İlişki:
Ramazan günü, oruçlu erkek ve kadın bilinçli olarak cinsel ilişkiye girmeleri durumunda, her ikisinin de orucu bozulur. Bu durumda her ikisinin de, o günün orucunu kaza etmesi gerekir.
Ayrıca erkeğin kaza ve kefaret orucu tutması; kadının ise sadece o günün orucunu kaza etmesi -tercih edilen görüşe göre- yeterlidir. Alimlerin çoğunluğu ise, her ikisine de kefareti gerekli görmüşlerdir.
Kadın ve erkeğin her ikisi de bilinçli ve istekli olarak oruçlu haldeyken ilişkiye girmeleri durumunda, her ikisine de kaza ve kefaret gerekir. Ancak kadın cinsel ilişkiye zorlanmış ise, kadına kaza, erkeğe kaza ve kefaret gerekir.
Ebû Hureyre (radiyallâhu anh) anlatıyor; 'Peygamber (sallallâhu aleyhi ue sel!em)'e bir adam geldi ve; «Ey ALLAH'ın Rasu-lül Helak oldum' dedi. Rasulullah (sallaîlâhu aleyhi ue sellem); «Seni helake sürükleyen nedir?» buyurdu. O; «Ramazanda hanımımla cinsel ilişkide bulundum» dedi. Peygamber (sallaîlâhu aleyhi ve seliem); «Bir köle azad edecek bir şey bulabilir misin?7 buyurdu; O; «hayır» dedi; «iki ay peşpepe oruç tutabilir misin?' buyurdu; «hayır» dedi. «öyleyse altmış fakiri doyuracak bir şey bulabilir misin?» buyurdu, «hayır» dedi. Sonra adam oturdu. Derken Peygamber (sallaîlâhu aleyhi ve sellem)'e içinde hurma dolu bir zembil getirildi. Resulullah (sallallâhu aleyhi ve sellem), o adama; «bunu ve sadaka olarak dağıt' buyurdu. Adam; 'ey Allah'ın Rasülü! Bizden daha fakirini nasıl (bulacağım)?! Medine'nin karataşlı iki tarafı arasında, benim ailemden daha muhtaç bir aile yoktur» dedi. Bunun üzerine, Peygamber (sallallâhu aleyhi ue sellem) güldü, öyleki gülmekten yan dişlen göründü. Sonra ona; «haydi git, bunu ailene yedir» buyurdu.[447]
Bu hadiste, Peygamberimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) erkeğe kefareti emrederken; kadın hakkında hiçbir şey emretme-miştir. 'Çünkü cinsel ilişki sonucu gereken kefaret türlerinden biri, mali haktır. Bu nedenle mehir konusunda olduğu gibi, erkeğin sorumluluğundadır.[448]
Bazı âlimler ise, 'cinsil ilişki sonucu gereken kefaret, köle azat etmek veya fakirleri doyurmak şeklinde uygulanırsa, sadece erkeğe; kefaret orucu tutularak uygulanırsa erkek ve kadına birlikte gerekir' demişlerdir.[449]
Hatırlatmalar:
1. Hanımiyla cinsel ilişkide bulunana -meni çıkmasa dahi-kefaret vacip olur.[450]
2. Bir kadının iki ay peş peşe oruç tutması gerektiğinde, hayız günlerinin araya girmesi, 'peş peşeliğe' engel değildir, imam Mâlik der ki; 'peş peşe oruç tutması gereken bir kadın, hayız olduğu zaman orucuna ara verir; temizliğinde kaldığı gün sayısının üzerine devam eder.[451] Buna, hata sonucu birinin ölümüne neden olan kadının diyet orucu örnek verilebilir.
3. Âlimlerin tercih edilen görüşüne göre, henüz fecrin doğmadığını zannederek, hanımiyla cinsel ilişkide bulunan erkek ve kadına, ne kaza, ne de kefaret gerekmez. Çünkü Yüce ALLAH, unutandan ve yanılandan sorumluluğu kaldırmıştır. ALLAH Teâla, Ramazan gecelerinde, fecir doğuncaya, -siyah iplik, beyaz iplikten ayırt edilinceye kadar- yemeyi, içmeyi ve cinsel ilişkiyi mubah kılmıştır. Fecir vaktinin girmesine rağmen, henüz vaktin girmediğini zanneden ve kendisine helal ve mubah kılınan bir davranışta bulunan kişi, mazeretinin kabulü konusunda, unutan ve yanılan kişiden daha önceliklidir.[452] En doğrusunu ALLAH bilir.
4. Cinsel ilişkinin tekrarlanması durumunda kefaretin de tekrarlanması gerekir mi?
Bu durum, üç şekilde tanımlanır;
a) Ramazan günü, hanımiyla cinsel ilişkide bulunup, kefaretini yerine getiren kimse, Ramazanın başka bir gününde tekrar ilişkide bulunursa, tekrar kefaret gerekir. Bu konuda icmâ edilmiştir.
b) Ramazan'da aynı gün içerisinde birden fazla ilişkide bulunan kişiye, bir kefaret gerekir. Bu konuda icmâ edilmiştir.
c) Ramazan'da cinsel ilişkide bulunup, henüz kefaretini yerine getirmeyen bir kişi, başka bir günde bir daha cinsel İlişkide bulunursa; bu konuda iki görüş vardır. Tercih edilen görüş, her gün için bir kefaret gerektiği görüşüdür. Çünkü her günün orucu, münferit/ayrı bir ibadettir. Dolayısıyla bozulması sonucunda gereken kefarette münferit olur/birleştirilemez.
Hanefî mezhebine göre, kefareti gerektiren nedenlerin birden fazla olması durumunda, tek kefaret tamamına yeterlidir. Aynı günde veya aynı ya da daha Önceki Ramazan aylarında birden fazla kefareti gerektiren durumun olması halinde de tek kefaret tamamı için yeterlidir.[453]
[441] Buhârî, 1923; Müslim, 1155.
[442] Tirmizî, 716; Ebû Dâvûd, 2380; İbn Mâce, 1676; Sahîhu'i-Câmi, 6243.
[443] İmam Mâlik; ei-Müdeuuene, 1/184.
[444] İbn Hacer, el-Feth, 4/192
[445] Buhârî, 1984; Müslim, 1151.
[446] Zümer, 65.
[447] Buhârî, 1936; Müslim, 1111.
[448] ElMuğni, 3/123.
[449] Beyhakî'de belirtildiği gibi, bu İmam Evzaî'nin mezhebidir.
[450] CâmiuAhkâmi'n-Nisâ, 2/389.
[451] Mâlik, el-Muuatta, 1/317.
[452] İbn Teymiye, Mecmu Fetâuâ, 25/264.
[453] El-Cezîrî, el-Mezâhibu'l-Erbâa, 1/543. (Çev.;