- Oruçla ilgili peygamberlerin sünneti

Adsense kodları


Oruçla ilgili peygamberlerin sünneti

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sumeyye
Thu 27 January 2011, 04:09 pm GMT +0200
Oruçla İlgili Peygamberlerin Sünneti:

 

Oruç hakkında peygamberlerin takip ettikleri yollar farklı ol­muştur. Nuh (s.a.), her gün (savm-ı dehr) oruç tutardı. Davud (s.a.), bir gün oruç tutar bir gün yerdi. İsa (s.a.), bir gün oruç tutar, iki ya da üç gün yerdi.

Rasûlullah (s.a.) ise, kendisi hakkında, hiç yemiyor denilecek kadar oruç tutar, hiç oruç tutmuyor denilecek kadar da yerdi. Ra­mazan hariç hiçbir ayı tam olarak oruçlu geçirmezdi. Çünkü oruç, bir ilaçtır; ancak hastalığın tedavisi için gerekli olan miktar kadarı kullanılır.

Nuh (s.a.) kavmi, azgın bir yapıya sahipti. Başlarına gelenler de bu yüzden gelmişti. Davud (s.a.), çok güçlü ve vakurdu. "Düş­manla karşılaştığı zaman, kaçmazdı. [593]  hadisi, bu manada söy­lenmiştir. İsa (s.a.), bedence zayıftı, ailesi va malı yoktu.

Peygamberlerden her biri, kendi durumuna en uygun olan yo­lu seçmişti. Bizim peygamberimiz, orucun ve yemenin faydalarını bilir, mizacına uygun düşen şeyi kollardı. Bunun sonucu olarak da, durum neyi gerektirmişse o şekilde tutmuştur.

Ümmeti için ise, bazı oruçları sünnet/müstehap kılmıştır. Bunları aşağıdaki gibi sıralamak mümkündür: [594]


1. Aşura Günü Orucu:

 

Bunun meşru kılınışının sırrı şudur: Allah Teâlâ, Musa'yı (s.a.) Firavun'dan ve kavminden bu günde kurtarmıştı. Musa  (s.a.), bu günde oruç tutmak suretiyle Allah'a şükretmişti. Böylece ehl-i kitap ve Araplar arasında bu gün oruç tutmak âdet olmuştu. Rasûlullah (s.a.), bunu olduğu gibi bıraktı. [595]

 
2. Arife Günü Orucu:
 

Bunun sim, hacılara benzemek, onlara karşı şevk ve muhab­betin olduğunu izhar etmek, onlar için inen rahmete mazhar olma­ya çalışmaktır. Aşura günü orucundan daha faziletli olması ise, arife günü orucunun o günde inmekte olan rahmet deryasına dal­mak, ikincisinin ise geçmiş ve sona ermiş olan bir rahmeti yadet-mek anlamına gelmesindendir. Rasûlullah (s.a.), rahmet deryasına dalmanın semeresine yönelmiştir. Bunlar, geçmiş günahların keffâret olunması, gelecek günahlardan ise, kalbin yönelmemesi sebebiyle uzak durulmasıdır. Rasûlullah (s.a.), bu özelliği arife gü­nü orucunda görmüştür. Kendisi hac yaparken bu orucu tutma­mıştır. Çünkü kurban ve bayram namazından söz ederken de be­lirttiğimiz gibi, bunların meşru kılınmasında esas, hacılara benze­meye çalışmaktır. Benzemeye çalışanlar ise, hacıların kendileri de­ğil, başkaları olacakıtır. [596]

 
3. Şevval Orucu:
 


Şevvâl'den altı gün oruç tutmak da bu kabildendir. Bu konu­da Rasûlullah (s.a.), şöyle buyurmuştur:

"Her kim Ramazan orucunu tutar da, sonra Şevvâl'den altı günü eklerse, bu, bütün sene oruçlu gibi olur.[597]

Şaban orucu, farz namazlara nisbetle revatip sünnetler gibi­dir; Ramazan'dan gereği gibi faydalanamayanlar için tamamlayıcı bir rol icra eder. Fazileti beyan edilirken, bütün sene oruçlu gibi olunacağının ifade edilmesi, "iyiliklerin, on katıyla sevaplandırılacağı" ilkesi sebebiyledir. Hesap 30+6x10= 360 şeklindedir. [598]

 
4. Her Aydan Üç Gün Oruç:
 

Yine "iyiliklerin, on katıyla sevaplandınlacağı" ilkesi gereği, her ayı oruçluymuş gibi geçirmek için, her aydan üç gün oruç tu­tulması istenmiştir. Hem, üç sayısı, çokluğun en alt sınırıdır.

Bu üç günün tayini konusunda rivayetler farklılık arzetmek-tedir. Bu meyanda, "Yâ Ebû Zer! Her aydan üç gün oruç tuttuğun­da, on üçüncü, on dördüncü ve on beşinci günlerinde tut![599] hadi­si gelmiştir.

Yine ayın cumartesi, pazar ve pazartesi günleri tuttuğu, diğer ayda sah, çarşamba ve perşembe günleri tuttuğu; her ayın başında üç gün tuttuğu; Ümmü Seleme'ye (r.a.) ilki pazartesi ve perşertibe olan üç gün tutmasını emrettiği rivayet edilmiştir.

Hepsinin de dinde yeri vardır. [600]




[593] Müslim, Sıyâm, 186.

[594] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/170.

[595] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/170-171.

[596] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/171.

[597] Müslim, Sıyâm, 204.

[598] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/171.

[599] Beyhakî, 4/294.

[600] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/171-172.