- Oruç ceza hukuku

Adsense kodları


Oruç ceza hukuku

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sumeyye
Fri 31 August 2012, 01:31 pm GMT +0200
5. BÖLÜM ORUÇ SUÇ VE CEZALARI
(ORUÇ CEZA HUKUKU)

BİRİNCİ AYIRIM ORUÇ CEZA HUKUKUNUN İLKELERİ


8. Genel Açıklama

 

Oruç ceza hukuku, genel ceza hukundan bağımsız bir şekilde pek ele alınmamıştır. Genel fıkıh kitapları, oruç suç ve ceza­larından özellikle iki tanesini incelemişlerdir. Bunlardan biri, orucu ihmal edenin (târiku’s-savm), diğeri ise dinden çıkan (mürted) kişinin, iman ve ceza’açısından sorumluluğudur.

Oruç, saf Allah haklarından biri olduğu için, İslâm devle­tinde kamu haklarından biri olarak düşünülmüş ve usûlüne uygun olarak tutulması, kamu görevlilerinden, muhtesibın yetkileri içeri­sinde ele alınmıştır. Kamu hukuku kitaplarından el-Ahkâmu’s-Sultâniyye’lerin, Ahkâmul-Cerâim ve Ahkâmu’l Hisbe bölümlerinde, oruç ceza hukukunun teorik ve pratik bazı yönleri üzerinde du­rulmuştur. Kamu hukukunun başka bir dalı olan Hisbe kitapları da, konuyu muhtesibın görevleri çerçevesinde ele almışlardır.

Oruç cezasını doğuran başlıca olaylar; orucun inkârı, oruçtan kaçınma ve oruçta usulsüzlüktür.

 
9. Oruçta Çifte Ceza Sistemi:

 

Oruç konusunda, diğer emir ve yasaklardaki gibi, çifte cezasistemi  yeğlenmiştir. Bunlar, dünyevî ve uhrevî müeyyidelerden oluşmaktadır.

Uhrevî müeyyideler, müjdeleme ve sakındırma şeklindeki iki unsurdan meydana gelmiştir. Oruç tutanlara uhrevî mükâfat, tutmayanlara ceza vadedilmiştir, orucun farz olduğuna inanıp oruç tutmayanlar, büyük günahlardan birini işlemiş olur, Allah’ın bü­yük günah işleyenler hakkında belirttiği cezaya hak kazanır; bun­dan sadece nasûh (bir daha yapmamak üzere) tevbeyle temizlenilir. Dünyevî müeyyideler ise, oruç mükellefi olanları, oruç borcunu usûlüne göre yerine getirmeye yönelten maddî ve zora dayalı yaptırımlardır. 

Burada, şunu belirtmeliyiz: Oruçtan kaçınma ve inkâr suç­larında hemen maddî ceza yoluna başvurma doğru değildir. Önce­likle yapılacak iş, insanları din ve oruç konusunda doğru ve sağlam bir şekilde bilgilendirmek ve zaman içinde eğitmektir.

Müslümanlar, iyiliği emretme ve kötülükten alıkoyma pren­sipleri çerçevesinde birbirlerini bilgilendirir ve eğitirler, doğruyu bulup yanlışı bırakırlar. Yapılacak bu ferdî işin yanısıra, klasik dönemdekine benzer tarzda özel kuruluşlarla da bu faaliyeti yürüte­bilirler.

Klasik dönemde, bir kamu kuruluşu olan Hisbe, oruç suç ve cezaları konusunda görev yapmıştır.

Muhtesib, birinin orucu tutmadığını zannederse, töhmet do­layısıyla onu sorumlu tutmaz, ama öğüt verebilir ve haklarını düşürmesinden ve farzlarını ihlalden dolayı Allah’ın azabından sakındırır. [650]




[650] Mâverdî, el-Ahkâmu's-Sultâniyye, s. 248, Ferrâ, el-Ahkâmu's-Sultâniyye, s. 292.