müzzemmil
Sun 18 September 2011, 12:19 pm GMT +0200
Önsöz
Kur'ân-ı Kerim, Hz. Peygamber'den zamanımıza kadar bütün İnsanlığın ilgisini çekmiş, yaratılanların huzurunu temin için dünya ve ahıreti ilgilendiren maddi ve manevî ilimlerle donatılmış son ilâhî mesajdır.
Mekke'de nazil olmaya başlayan Kur'ân ayetleri, hicretten sonra Medine'de devam etmiştir. İlk nazil olan ayetlerde İtikat ve ibâdetle ilgili hükümlere yer verilirken, Medine döneminde aile, alım-satım, yol kesme, adam öldürme, hırsızlık, zina ve İçki gibi birçok hükümler peyderpey gönderilerek, ilâhi vahye inananlara hidâyet, yüz çevirenlere ikaz özelliği ile insanlara rehberlik görevi yapmaktadır.
Kur'ân-) Kerim'in gönderilmesinin sırrı; insanlara Yüce Yaratıcı'yı tanıtmak, onların yaşantılarını tanzim etmek, dünya ve ahıretle ilgileri gerçekleri hatırlatmak, din ve dünya İşlerini dengeleyerek mutluluğa götürmektir. Bu münasebetle, bazen emir ve nehiy, bazen de, haber şeklinde belirtilen hükümler, yaratılanları konu edinir. Diğer taraftan, ilâhi kelâmın sahibi Yüce Yaratıcı, hükümlerini kullarının içinde bulundukları ihtiyaca göre, uzun bir zaman dilimi içinde göndermiştir. Bu durum, ilâhi vahyin anlaşılması, tatbik edilmesi ve ezberlenmesinde büyük kolaylık sağlamıştır. Bununla birlikte, Kur'ân-ı Kerim'in ihtiva ettiği engin içeriği yanında, insanlığın bazı kötü alışkanlıklarını terk etmelerinde etkili olan nesih konusuna yer verildiği gözlenir. Fakat nesih hadisesi, İslâm'la sınırlı bir konu değildir. Önceki dinlerin yapısında da bunu görmek mümkündür. İslâm'ın ilk günlerinden itibaren nesih konusu bazı alimleri meşgul etmiş, daha sonraki asırlarda, konuyla İlgili çok sayıda eser yazılmıştır. Kur'ân ilimleri ile ilgili kitaplarda mensuh ayetler olduğundan daha fazla gösterilerek, konuyla ilgisi olmayan ayetler mensuh kabul edilmiştir. Buradan hareketle, Tevbe Sûresinde yer alan seyf ayetinin 124 tane ayeti nesih ettiği ileri sürülmüştür.[2] Zamanımızda da nesihle ilgili birçok eser kaleme alınmıştır. Bu kaynaklarda mensuh ayetlerin sayısıyla ilgili farklı nakillere yer verilir. Yaptığımız çalışmada, nesih konusuna giren ayetler tespit edilerek, bunlarının kritiği yapılmıştır. Bunlara ilaveten, Kur'an'da nesih var mıdır? Varsa bunların miktarı ve içeriği nedir? sorularına cevap aranmıştır,
Bu çalışmamızda neshi ileri sürülen, fakat nesh konusuyla ilgisi olmayan bir çok ayet hakkında kısa bilgi verilmiştir. Bunlarla ilgili ilave bilgilere, dipnot ve kaynaklara atıfta bulunulmuştur. Nâsih kabul edilen ayetlerin numaralan verilirken, suredeki yerlerine zaman zaman işaret edilmiş, kolaylık olması için metinler terk edilmiş, neshi ileri sürülen ayetlerin ilgili bölümlerine, anlam bütünlüğü İçinde yer verilmiştir.
Çalışmamız üç bölüm halinde ele alınmıştır.
Birinci bölümde nesihle ilgili temel bilgilere işaret edilmiş, delillere, tartışmalara, müspet-menfi görüşlere, istisnâ-tahsis ilişkisine, neshin şartlan ve kısımları konularına değinilmiş, bu konularda hakkında özlü bilgiler verilmeye özen gösterilmiştir.
İkinci bölümde, farklı kaynaklarda neshi ileri sürülen ayetler ele alınarak, objektif kriterler ölçüsünde neticeye gidilmeye çalışılmıştır.
Üçüncü bölümde ise; kaynaklarda neshi meşhur olarak kabul edilen ayetler ele alınıp, çalışmamıza esas teşkil eden İslâm aleminin muteber kabul ettiği Önemli kaynaklar incelenerek, belirli bir kanaate varılmıştır.
Çalışmamız şu şekilde yürütülmüştür:
İlk olarak neshe konu olan ayetler tespit edilmiş, bunun için görebildiğimiz kaynaklara başvurulduktan sonra, en eski kaynaklardan Hi-betullah b. Sellâme (ö. 410/1019)'nin eseri esas alınmıştır. Bunun sebebi, bir çok ilim adamının mensuh kabul ettiği ayetlerin, söz konusu alimin eserinde yer almadığı, kendisi bu sayıyı daha da artırdığı anlaşılmıştır. İkinci olarak, söz konusu ayetler hakkında; Mücâhid (103/721), Taberî (ö. 310/922). İbn Arabî (ö. 543/1149), İbn Kesir, (ö. 774/1372) gibi alimlerin eserlerine bakılmış, araştırmamız sonucu neshi ileri sürülen 220 civarındaki ayetin bu tefsir kaynaklarında işaret edilmediği gözlenmiştir. Bu sebeple, adı geçen ayetler için ikinci İncelemeye ihtiyaç duyulmamıştır. Hakkında nesih rivayeti bulunan 70 civarındaki ayete, yukarıda zikredilen tefsir kaynaklarına ilaveten Alûsîfö. 1270/1854). Kâsımîfö. 1332/1914). R. R.da (ö. 1354 /1935) ve Elmalılı (ö. 1361/1942) gibi müfessirlerin eserlerine baş vurularak neshe konu olan ayetler hakkında tercih yapma imkanı olmuştur.
Diğer taraftan, İslâm'ın ikinci kaynağı olan hadis kitaplarından Kütübü Sitte, Ahmed b. Hanbel'in Müsned'i, İmam-ı Malik b. Enes'İn Muvatta'ı ve Dârimf nin Sünen'i müracaat ettiğimiz kaynakiar arasında yer almıştır. Çalışmamıza tefsir usulü ve Kur'ân ilimleri kitaplarının yanı sıra, Mekki b. Ebî Talip el Kaysî ve Mustafa Zeyd'in bu konudaki çalışması son derece faydalı olmuştur.
Bu vesile ile benim yetişmeme özveri ile katkıda bulunarak rahmetlik olan anne babamı ve hocalarımı rahmetle anıyor, bu çalışma-mım İslâm alemine faydaiı olmasını diliyorum.[3]
Doç Dr. Remzi KAYA
[2] Bk. Suyutî, el-Itkân. fi Ulûmi'l-Kur'ân. 11/31.
[3] Doç. Dr. Remzi Kaya, Kur'ân-ı Kerim'de Nesih, ISBN : 975-97468-1-6, Bursa Nisan 2001: 11-13.