sumeyye
Fri 2 November 2012, 03:14 pm GMT +0200
ÖNSÖZ
Ülkemizde, ibadetlerin fıkhî/hukukî niteliği, ancak ilmihal kitaplarıyla öğrenilebilmektedir. Bu gibi eserler ise, gerek ibadetleri asıl konu olarak seçmeyişi, gerekse dilinin çok ağır oluşundan veya içeriğinin günümüz insanının anlayışına uygulan amadan düzensiz bir biçimde sunuluşu yüzünden, konuya ilgi duyanlara genellikle yeterli ölçüde yararlı olamamaktadır.
Mukayeseli İbadetler İlmihali (İslâm Fıkhında İbadetler) işte böyle bir ilgi ve endişenin ürünüdür. Bu çalışma, ibadetleri yorumlamaktan, hikmet ve yararlarını aramaktan çok, onların fıkhî/hukukî durumunu sistematik bir biçimde sunma amacını gütmektedir. Aslında, ibadetlerin, duyuş ve düşüncelerimize, kısacası topyekün hayatımıza yansımasının sosyolojik, psikolojik, iktisadî, sanatla ilgili ve kültürel yönlerden ele alınıp yorumlanması, apayrı ve çok ciddi çalışmalara muhtaçtır. Ancak, bu çalışmaların yapılabilmesi için, ibadetlerin hukukî/fıkhı yapısının öncelikle belirlenmesi gereği de ortadadır. Elinizdeki eser, bu yolda, mütevazi bir çalışma sayılabilir.
Giriş kısmında, İslâm'da ibadet kavramı ve kitapta az ya da çok sık bir şekilde adlan geçen mezhepler ve bunlara mensup ya da bağımsız hukukçular ele alınmıştır. Daha sonra, bedenî ibadet olan namaz, oruç ve i'tikâf, malî ibadet olan zekât ve fitre, karma ibadet olan hac, umre, kurban, yemin, adak ve keffaret konuları, oldukça ayrıntılı ve düzenli bir şekilde işlenmiştir.
Konular işlenirken, bu konuda fikir açıklamış olan bütün mezheplerin ve hukukçuların belirleyebildiğimiz görüşleri kaydedildi. Özellikle, yüzyıllardır tartışılan ve hâlen de tartışmalı olan bazı konularda, çeşitli görüşler, mümkün olduğunca mukayeseli ve dayandıkları deliller de verilerek ele alındı. Her görüş, mümkün mertebe, ana kaynaklardan, özellikle de eseri bulunan görüş sahibinin kendi eserinden alındı. Konuyla ilgili olarak hem sünnî görüşlere, hem de özellikle temel konularda sünnî olmayan görüşlere yer verildi. Çünkü, özellikle hac, gezi vb. çeşitli münasebetlerle, kendi mezhebimizden farklı olan bazı görüş ve uygulamalarla karşılaşılıyor ve bu, bazı tereddütlere yol açıyor. Hangi görüş ve uygulamanın, hangi mezhebe ait olduğunu böylece temel kaynağından öğrenmiş oluyoruz. Ama belirtmek gerekir ki, dört sünnî mezhep, özellikle de Hanefi Mezhebi her şeye rağmen ön plana çıkarıldı, görüşleri biraz daha ayrıntılı belirtildi. Dört sünnî mezhebin temel konulardaki görüşleri mukayese tablolarında gösterildi.
Yetişmemizde ve bu eserin hazırlanmasında payı olanlara, özellikle saygıdeğer hocam Prof. Dr. Hayreddin Karaman'a, yayımı üstlenen İz Yayıncılık'a, özellikle Y.Doç.Dr. İlhan KUTLUER'e ve diğer çalışanlara, teknik yardımlarım esirgemeyen Y. Doç. Dr. Veysel Uysal'a, Ar. Gör. Ali Ulvi Mehmedoglu'na, pek çok şema ve tabloyu bilgisayarda çizen Nurullah Abalı'ya ve Ahmet İshak Demir'e çok teşekkür ederim.
Doç. Dr. Vecdi Akyüz İstanbul 1995