- Önemsenmeyen hasta mahremiyeti ne olacak?

Adsense kodları


Önemsenmeyen hasta mahremiyeti ne olacak?

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
ehlidunya
Thu 23 February 2012, 09:00 pm GMT +0200
Önemsenmeyen hasta mahremiyeti ne olacak?

Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde gerçekleştirilen operasyonla Türkiye'de ilk yüz nakli yapılan Uğur Acar'ın bir aydır yaşadıklarının en ince ayrıntısına kadar haberleştirilmesi, hasta mahremiyetini gündeme getirdi.

Hasta Hakları Yönetmeliği'nde 'Hastanın, mahremiyetine saygı gösterilmesi esastır. İnsan haysiyetine yakışır şekilde herkes hasta haklarından faydalanabilir.' denilirken, Acar'ın bu kadar göz önünde tutulması dikkat çekici. İlk aşamadan itibaren Acar'ın yaşadıkları ajanslara servis edildi. İçtiği çorbadan sakal tıraşı olmasına kadar her türlü detay kamuoyuna duyuruldu. Basın mensuplarını içeriye almayan üniversite yönetimi, bu görevi kendisi üstlenerek çektikleri görüntüleri servis etti. Hatta Acar'ın bir televizyon kanalına verdiği röportajın 'erken yayınlanacak' olması, diğer televizyon kanallarını isyan noktasına taşıyınca Acar yatağından kaldırılıp alelacele kameraların karşısına konuldu. Bir magazin programında olduğu gibi Uğur Acar'ın nasıl yaşadığı, evlenip evlenmeyeceğine kadar her türlü detaya girildi. Bu, hasta mahremiyetinin delinmesinin son noktasıydı adeta. Ayrıca Acar'a yüzü nakledilen Ahmet Kaya'nın ailesinin de bu işe dahil edilmesi, hasta mahremiyetindeki ihlaline öteki tarafı oldu.

Manisa'da geçtiğimiz yıl eşi tarafından sırtından bıçaklanarak öldürülen Şefika Etik'in yarı çıplak fotoğrafının gazetelerde yayınlanması ve Şanlıurfa'da HIV virüsü kapan Y.Ç.'nin hiçbir sansüre uğramadan gündeme getirilmesi hasta hakları mahremiyetinde ihlalin en yakın örnekleri oldu. Bizde 'hasta mahremiyetine' dikkat edilmezken, dünyada durum çok farklı. Dünyada ilk yüz naklinin gerçekleştiği Fransa'da 38 yaşındaki Isabelle Dinoire, ameliyat ve tedavi sürecinde kimseyle görüştürülmedi. İsmi yaklaşık 6 ay sonra medyaya yansıdı. Bu örnek Türkiye'de yaşanan sürecin çok sağlıklı gitmediğinin de en önemli göstergesi. Hasta Hakları Aktivistleri Derneği Başkanı Orhan Demir, yapılan açıklamalarda 'hastanın rızasının' olduğu ve 'organ nakline teşvik' için bu yolun tercih edildiğinin söylenmesini inandırıcı bulmuyor. Demir'e göre bu süreçte hasta mahremiyeti sonuna kadar ihlal edildi.

Önümüzdeki bir yıl boyunca da Acar'la ilgili haberleri daha sık duyacağız. Dünkü gibi medya ordusunun karşısına sık sık çıkartılacak. Mimikleri henüz oluşmayan Acar'ın gelen sorulara karşı verdiği çekingen cevaplar çok dikkate alınmayacak. Bu ilginin onun psikolojisinde açacağı derin yaralar henüz ortaya çıkmış değil. Sağlık Bakanlığı'nın bu süreçte, hasta haklarıyla ilgili girişimde bulunmaması da dikkat çekici. Nakilin büyük bir başarı hikâyesine dönüştürülmesi ve siyasilerin tebrikleri bakanlığı adeta hareketsiz bıraktı. Sonuçta bu büyük başarının reklamı, hem naklin gerçekleştiği kişi, hem de bağışı yapan aile işin içine katılmadan gerçekleştirilemez miydi? Yoksa bu iki aile medya gündemine gelmek için kullanılan araç mıydı? Bu soruların cevapları sorgulanmıyor ancak yansımaları ileride ortaya çıkacak.

zaman

saniyenur
Thu 23 February 2012, 09:46 pm GMT +0200
Hasta mahremiyeti kul hakkıdır, dikkat etmek ve ince düşünmek gerekli..