- Ölüyü kabirden çıkarmak

Adsense kodları


Ölüyü kabirden çıkarmak

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sidretül münteha
Tue 1 March 2011, 03:49 pm GMT +0200
Ölüyü kabirden çıkarmak


›-106- Ölüyü sağlıklı bir maksat için kabirden çıkarmak caizdir.
 

Yıkanmadan, kefenlenmeden defnedilmesi vb. bir durum gibi.

 

Çünkü Cabir b. Abdullah rivayet ettiği hadiste şöyle demektedir: "Rasûlullah (s.a) mezarına konulduktan sonra Abdullah b. Ubey [kabrin]e geldi. Verdiği emir üzerine kabrinden çıkarıldı. Onu dizleri üzerine koydu ve nefesinden üzerine üfledi. Ona gömleğini giydirdi. [Cabir dedi ki: Ve üzerine namaz kıldı.] Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır. (22)    [(Abdullah b. Ubey) Abbas'a (vaktiyle) bir gömlek vermişti.]"[27]  (23) 

 

 

Hadisin bir başka yolu daha vardır: O da Ebu'z-Zübeyr'in, Cabir'den yaptığı rivayettir. Cabir dedi ki: "Abdullah b. Ubey ölünce oğlu Peygamber (s.a)'a gelerek ey Allah'ın Rasûlü dedi. Eğer sen onun cenazesine gelmeyecek olursan, bundan sonra sürekli ayıplanacağız.

Bunun üzerine Peygamber (s.a) ona gitti. Kabrine konulmuş olduğunu gördü. Şöyle buyurdu: Niçin kabrine koymadan önce bana söylemediniz. Bunun üzerine kabrinden çıkarıldı. Peygamber başından tırnağına kadar onun üzerine üfledi ve ona gömleğini giydirdi."

 

(21)  Birinci fazlalık Ebu Davud, İbn Mace ve Hakim'in, ikincisi Ahmed ve Tayalisi'nin, üçüncüsü Tayalisi ile Hakim'in, dördüncüsü Ahmed'in, beşincisi Tayalisi'nin, altıncısı ve sekizincisi yine Tayalisi'nin, yedincisi Hakim'in, sekizincisi Tayalisi'nin, dokuzuncusu Ahmed'in, onuncusu Ebu Davud'un, onbir ve onikincisi Tayalisi'nin, onüçüncüsü Ahmed'in, ondördüncüsü Tayalisi'nin, onbeşincisi Tayalisi'nin ve aynı zamanda Ahmed'in, onaltıncısı yine Tayalisi'nin, Ahmed de ona yakın ifadelerle, onyedi, onsekiz, ondokuz, yirmi, yirmibirinci fazlalıklar da aynı şekilde Tayalisi'nin, yirmi ve yirmibirincisi Ahmed'in, yirmiikincisi Ahmed'in, yirmiüçüncü ve yirmibeşincisi Hakim'in, yirmidördüncüsü Tayalisi'nin, yirmialtıncısı Ahmed'in, yirmiyedincisi Tayalisi'nin, yirmisekizincisi Ebu Davud'un, yirmidokuzuncu ve otuzuncusu Tayalisi'nin geri kalan fazlalıklar Ahmed'in, otuzüçüncüleri ise Tayalisi'ye ait olup, lafzı da ona aittir. İkinci rivayet Hakim'e, üçüncü rivayet Ahmed'e, dördüncü, beşinci ve altıncı rivayet Tayalisi'ye aittir.

 

 

(22)  Kastettiği Peygamber (s.a)'ın münafık olmakla birlikte İbn Ubey'e bu uygulamayı yapmasındaki hikmettir. Daha önce 60. meselede geçtiği gibi. Göründüğü kadarıyla bu uygulama yüce Allah'ın:"Onlardan ölen hiçbir kimsenin namazını asla kılma. Kabrinin başında da durma." (et-Tevbe, 9/84) buyruğunun nüzulünden önce indi. İşte o vakit oradaki notumuzdan hikmetin ne olduğu anlaşılabilir.

 

 

(23)  Bununla Peygamber (s.a)'ın amcası el-Abbas b. Abdu'l-Muttalib'i kastetmektedir. Bu da Bedir günü olmuştu. Esirler arasında Abbas (r.a) getirildiğinde üzerinde bir elbisesi yoktu. Abdullah b.Ubey'in gömleğini buldular. Peygamber (s.a) ona o gömleği giydirdi. İşte bundan ötürü Peygamber (s.a) ona (Abdullah b. Ubey'e) kendi gömleğini giydirmiştir. Buhari, Cihad bahsinde bunu böylece nakletmektedir. Buna göre Peygamber efendimizin gömleğini ona giydirmiş olmasının sebebi bu olabilir.

 

Sebeb yine Buhari'nin Cenaiz bahsinde kaydettiği şu rivayette olabilir. Abdullah b. Ubey'in sözü geçen bu oğlu ey Allah'ın Rasûlü dedi. Babama senin tenine değen gömleğini giydir. Bir rivayette de o: Bana gömleğini ver, onunla babamı kefenleyeyim demiştir. Hem oğlunun istemesi, hem de mükafatta bulunmak birarada buna sebeb olabilir. Bunda da bir mani yoktur. Neylu'l-Evtar (IV, 97)'de olduğu gibi.”[28]



[27] Hadisi Buhari (III, 167)'de rivayet etmiş olup, son fazlalıkla birlikte anlatım da ona aittir. Müslim (VIII, 120), Nesai (I, 284)'de rivayet etmiş olup birinci fazlalık da ona aittir. İbnu'l-Caruz (260), Beyhaki (III, 402), Ahmed (III, 381), Amr b. Dinar, Cabir'den işitti diye rivayet etmişlerdir.

[28] Hadisi Ahmed (III, 371)'de Tuhfetu'l-Eşraf (II, 311)'de belirtildiği üzere, Nesai es-Sünenu'l-Kübra'da, Tahavi, Müşkilu'l-Asar (I, 14-15)'de Müslim'in şartına uygun bir senedle rivayet etmişlerdir. Fakat Ebu'z-Zübeyr müdellis bir ravi olup, bunu anâne (an lafzını kullanarak) rivayet etmiştir.