sumeyye
Wed 30 December 2009, 03:24 pm GMT +0200
Ölüpde Yerin Kabul Etmediği Kimse Hakkındaki Mucize
Buharı ve Müslim ile birlikte Beyhakî ve Ebu Nuaym, Enes´ten şöyle rivayet ederler: "Adamın biri, Peygamber´e (s.a.v.) gelen ilâhi vahyi yazıyor (vahiy kâtipliği yapıyor) idi. Peygamberimiz´in kendisine: "Aye tin sonunu: "Semîan basîrâ" olarak yaz!" emrine rağmen, "Alîmen hakîmâ" diye yazardı. Peygamberimiz kendisini ikâz buyurup: "Aynen benim dediğim gibi yaz!" dedi. O ise kendi kendine "nasıl istersem öyle yazarım" deyip itaatsizlik eder, Peygamberimiz1 in söylediğini aynen yazmazdı. Peygamberimiz kendisine: "Bu âyetin sonuna ise, "alîmen hakîmâ" diye yaz!" buyurur, bu sefer o: "Semîan basîrâ" diye yazardı."
Derken adam, irtidâd edip İslâm´ı kesin olarak terk etti, kaçıp müşriklere katıldı ve: "Ben, içinizde Muhammed´i en iyi biîeninizim! Ben, ona vahiy kâtipliği yaparken, O´nun bana emrettiği gibi değil, kendimin istediği gibi yazardım!" diye konuşmaya başlamış. Derken ölüp gitmiştir. Onun geberdiği haberini alınca Peygamber (s.a.v.): "Yer yüzü onun cesedini kabul etmiyecektir!" buyurmuştur. Gerçekten de onun cesedini toprağa verdikleri zaman, yeryüzü onun cesedini kabu-letmeyip dışarı atmıştır. Böylece mucize (efendimizin verdiği haber) de gerçekleşmiştir."
Ebu Talha da der ki: Ben o adamın Öldüğü yere uğradığım zaman, hâlâ onun cesedi dışarıda idi. "Bu ne haldir?" diye sorduğumda, orada kilerden aldığım cevab: "Biz onu toprağa defnettik, fakat yeryüzü onu kabul etmedi" şeklinde olmuştur.[12]
[12] Buharî´nin rivayetinde: Bu adamın bir nasrânî olduğu, müslüman olup Bakara ve Âl-i Imrân sûrelerini öğrendiği, Peygamberim iz´e vahiy kâtipliği de yaptığı, tekrar nasrâniyete dönüp: "Muhammed, benim kendisi için yazdıklarımdan başkasını bilmez!" di yerek aleyhte propaganda yaptığı, derken geberip gittiği ve kabrine defnettikleri zaman kabrin kendisini dışarı attığı bildirilmektedir. Ayrıca, onun yakınlarının: "Bunu, Muhammed ve yakınları yapmıştır" diyerek kabrîni daha da derin olarak kazıp defnettikleri, ertesi günü kabrin kendisini yine dışarı fırlatmış olduğunu gördükleri, bunun üzerine bunun insanlar ta rafından yapılan birşey olmadığını kabul ettikleri ve o adamın cesedini meydanda bıraktık ları da kaydedilmektedir. Bunu kıymetsiz lafız farkları ile Ahmed ve Müslim de bu şekilde bildirmişlerdir, ibn-i Teymiye (r.a.) bu konuda der ki: "Peygamber´e iftira eden bu mel´ûn adam, "Muhammed, benim kendisi için yazdıklarımdan başka bir şey bilmez" derdi. Allah da onun belasını verdi ve kabrinden dışarı atmakla da kendisini rezîl eyledi. Hiç şüphesiz bu, âdet dışı (mucizevî) bir olaydır ve taşıdığı mânâ çok mühimdir. Herhangi bir mürted, öldüğü zaman kabri onu kabul etmiştir, fakat bu yalancı adamı kabul etmemiştir. Zira bununkisi, mücerred mürted olmaktan daha büyük bir suçtul O, Peygamber´e iftira edip sovmüştür. Al lah da Resulü için ondan intikam almıştır.
Celaleddin es-Suyuti, Peygamberimizin Mucizeleri ve Büyük Özellikleri, Uysal Kitabevi: 2/149.