sidretül münteha
Fri 18 February 2011, 03:22 pm GMT +0200
27.Ölünün Yıkanması
Bu bab, Ölüyü yıkamanın hükmü nedir, hangi ölü yıkanır, ölüyü kim yıkayabilir ve ölü nasıl yıkanır? dîye dört fasıldır. [7]
1. Hükmü:
Ölüyü yıkamak, kimisi «Farz-ı kifâyedir» [8], kimisi «Sünnet-i kifaye-dir» demiştir. Mâlikî mezhebinde yer alan bu iki değişik görüşün sebebi, bunun kavlî hadislerle değil de, fiilî hadislerle nakledilmiş olmasıdır. Zira fiil söz değildir ki ondan vücub veyahut sünniyet anlaşılmış olsun.
Abdülvehhab, ölüyü yıkamanın vacib olduğuna, Peygamber (s.a.s) Efendimiz'in vefat eden kızını yıkayan kadınlara, ve hacc ihramında ölen adam hakkında da [9] «Onu yıkayın» [10] emirleri ile ihticac etmiştir. Bu emirlerin, yıkamanın gerektiğini değil de, keyfiyetini bildirmek için olduğunu söyleyenler, vacib olmadığını, «hem gerektiğini, hem keyfiyetini bildirmek içindir» diyenler ise vacib olduğunu söylemişlerdir. [11]
[7] İbn Rüşd Kadı Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüşd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayınları: 1/437.
[8] Cumhur gibi, Ebû Hanifc de bu görüştedir.
[9] Buhârî, Cenâiz, 23/8, no: 1253.
[10] Buhârî, Cenâiz, 23/21, no: 1267.
[11] İbn Rüşd Kadı Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüşd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayınları: 1/437.