- Ölümle tanışmak

Adsense kodları


Ölümle tanışmak

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sumeyye
Sat 20 November 2010, 03:56 pm GMT +0200
Ölümle Tanışmak


Mekân değişimi de olsa, yüzü soğuk ölümün… Sevimsiz nedense… Kimse tanışmak istemiyor onunla…

Ne denli kaçsak da, saklansak da; gelip buluyor, yakalıyor bizi.1 İstemsek de, tanışıyor hepimizle tek tek… Onun ödevi bu… Yaratan, böyle buyurmuş…

Kurtuluş yok ecelden…2

Doğmak; ölümü kabullenmek demektir. Ecelin misafirleri olarak geldik dünyaya… Yolcuyuz dünya gemisinde… Ahirete yolculuğumuz… Bilmiyoruz; ecelin, ne zaman, hangi limanda, hangi şartlarda bizi beklediğini…3 Ama bekliyor mutlaka…

Kurtuluş yok ecelden…

Bakmıyor; yaşa, başa, boya, güzelliğe… Bakmıyor herhangi bir özelliğe… Gecesi yok, gündüzü yok…

Dönüp bakın bir geriye! Kimler gelip gitmedi bu istasyondan!.. Ve daha kimler gelip gidecek… Yakınlarımızdan, komşularımızdan nicelerini alıp götürdü. Nice dostlarımız, tanıdıklarımız yaşamıyor şimdi dünyada. Nerede babalarımız, dedelerimiz?.. Onların büyükleri?..

Bir gün sessizce kolumuzdan tutup bizi de alıp götürecek… Daha öncekileri götürdüğü gibi… Şu gördüğünüz; gezip dolaşan insanlardan hiçbiri yaşamıyor olacak bir gün… Yeni nesiller gelecek…   Çok kısa bir zaman sonra, hiç görmediğimiz, tanımadığımız insanlar yaşayacak bizim yaşadığımız topraklarda… Onlar da gidecek… Ve sonra daha başkaları… Dönüp duracak dünya; eceli gelene dek…

 “Herkes fani… Yaratan baki yalnız…”4

 “Her nerede olursanız olun; ölüm size ulaşacaktır. Sapasağlam kaleler içerisinde bulunsanız bile…”5

“Tadacak ölümü herkes…”6

Kurtuluş yok ecelden…   

Kuzusunu, toprağın kucağına bırakırken, annenin deli oluşuna bakmıyor ölüm meleği… Yavrunun, annesiz, babasız kalışına… boyun büküşüne aldırmıyor… Kimsesi varmış, yokmuş… zenginmiş, yoksulmuş aramıyor… Mesleğini, ırkını, soyunu, dilini, dinini sormuyor kimsenin… Çünkü o emir kulu… Emredenin kulu yani… Yaratandan başkasının emir kulu olunmaz ki zaten…

İstemiyor kimse, ölüm meleği ile tanışmada sıra kendine de gelsin… Çoğu kimse hazırlıksız yakalanıyor… Yapılacak bir sürü işleri, tasarıları, planları varken… Kurtulamıyor; tutunca elini… Mazeret dinlemiyor… Kim kurtulabildi bugüne dek?..

Kurtuluş yok ecelden…

Tehlikelerden korunmak gerek elbet. Tedbirli olmak gerek… Kuşkusuz Yaratıcının tedbiri, her tedbirin üstünde… Müdebbir o… Kulların tedbiri, Yaratıcı’nın tedbiri ile sınırlı…

Konuyu ne güzel aydınlatıyor Hz. Ömer anekdotu:           

Hicretin 18. yılı… Suriye köylerinden “Amevas”ta veba salgını başlıyor… Halife Hz. Ömer, yerine Hz. Ali’yi vekil bırakarak Şam’a gidiyor.  Ebu Ubeyde ve diğer komutanlar, Halife’yi, “Seng”de karşılıyorlar. Veba salgınından bahsediyorlar. Bunun üzerine Ömer, geri Medine’ye döneceğini söylüyor. Ebu Ubeyde:

“Allah’ın kaderinden mi kaçıyorsun?” diyor. Ömer’in cevabı, konuya açıklık getiriyor:

“Allah’ın kaderinden, yine onun kaderine kaçıyorum” diyor.7

Gelmemişse ecel, ölmek de elinde değil insanın.8 Gelince de, kurtuluş yok!..

Ömrün sonbaharı diyorlar ihtiyarlığa. Sonbaharı beklemiyor ki herkes. Ölmek için yaşlanmak gerekmiyor… Ömrünün baharında, hatta dünyayı görmeden ölenler de var…

Öldürmek de, yaşatmak da Yaratanın elinde…9

Ne mutlu yaşarken de, ölürken de İslamî kimliğinden ödün vermeyen Müslümanlara…10 Hayatlarını ve ölümlerini Hakka adayanlara ne mutlu!..

Kur’an’ı rehber, Resulü önder bilen, Yaratıcının yasaklarından sakınıp buyruklarına itaat edenler, hayatın hakkını vermiş demektir.

Zaman, kabre sürüklüyor bizi… Kimse tutunup kalmadı dünyada…

Belki hiç beklemediğimiz bir an birden ayağımız kayacak, düşüvereceğiz mezar çukuruna. Kimse elimizden tutup çıkarmayacak bizi. Yakınlarımız bile toprak atacak üstümüze…

Allah yolunda, Allah için ömürlerini tüketenlere bir muştu ölüm…

Hayatın, hakkını verenleri saygıyla selamlıyorum…

Güzel yaşamak ve güzel ölmek; ne güzel!..       

 

1 Kaf: 50/19

2 Muminun: 23/12-16

3 Bakınız: Lukman: 31/34

4 Rahman: 55/26,27

5 Nisa:4/78

6 Enbiya: 217/35; Ankebut:29/57; Al-i İmran: 3/185,145,154; Nahl: 16/70; Zümer: 39/30; Bakara: 2/243; Kaf:50/19

7 Bakınız: A. Akkoyunlu – Hz. Ömer

8 Bakınız: Al-i İmran: 3/145; Yunus: 10/49

9 Bakınız: Hicr:15/5; Nahl:16/61; Muminun: 23/43

10 Bakara: 2/132; Al-i İmran: 3/102; Araf: 7/126; Yusuf: Neml: 27/89-91;


Adil Akkoyunlu