saniyenur
Fri 24 August 2012, 10:21 am GMT +0200
Ölüm
Ölüm döşeğindeki bir Müslüman kelime-i şehadet getirmeye çalışacaktır: "Şehadet ederim ki Allah'tan başka ilâh yoktur. Yine şehadet ederim ki Muhammed Allah'ın kulu ve elçisidir." Çevresindeki kişiler o can çekişirken kelime-i şehadeti yüksek sesle getirmek suretiyle kendisine yardımcı olurlar (telkin). Ölümden sonra ve ceset katılaşmadan önce, cenazenin kollarını namazdaki şekle getirmek gerekir, yani farklı mezheplere göre, kollar ya göğüs üzerinde birbirine kavuşturulur veya iki yana bırakılır.
Cenaze definden önce yıkanır. Üzerindeki elbiseler çıkarıldıktan sonra üç parça bezle kefenlenir. Bedenî yıkamak için, ilk seferinde sabunlu su, ardından ikinci sefer sabun izlerini yok etmek için berrak su dökülür. Üçüncü defasında da bütün vücuda kafurlu su dökülür. Eğer bedeni yıkamak mümkün olmazsa, teyemmüm kâfidir. Kefenlenip hazırlandıktan sonra, cenaze namazı kılınır. Bu namaz cenazenin gıyabında da, dünyanın herhangi bir yerinde kılmabilir. Defin için, mümkün olduğu ölçüde, Mekke'ye paralel düşecek şekilde mezar kazılır. Yüzü Kabe'ye dönük olacak şekilde, ölünün başı hafifçe sağa çevrilir. Ölü mezara konulurken şöyle denilir: Bismillahi ve ala milleti rasûlillâh. "Allah'ın adıyla ve Allah'ın Elçisi'nin dini üzerine." İslâm inancına göre, mezardaki ölüyü iki melek ziyarete gelir ve kendisine inançları konusunda sorular sorarlar. O yüzden definden sonra, verilecek cevapları telkin etmek için şu mânalarda İfadeler söylenir:
"Ey Allah'ın (kadın veya erkek) kulu! Bu dünyadan ayrılmazdan önceki ahdini ve şunları hatırla! Allah'tan başka ilâh yoktur ve Muhammed Allah'ın Elçisidir. Cennete inanmak haktır. Cehenneme inanmak haktır. Kabir suâli haktır. Ceza ve hüküm günü gelecektir, bunda şüphe yoktur. Allah kabirlerde olanları diriltecektir. Sen Allah'ı Rabbin, İslâm'ı dinin, Muhammed'i peygamberin, Kur'ân'ı kılavuzun, namazlarda yöneldiğin Kabe'yi kıblen ve bütün müminleri kardeş kabul ettin. Allah seni bu imtihanda sabit kılsın! Zira Kur'ân buyurur: 'Allah, iman edenleri dünya ve âhirette hak ve hakikatte sabit kılar. Zâlimleri ise saptırır. Allah dilediğini yapar.' (14: 27). Yine Yüce Allah: 'Sen Rabbinden razı, Rabbin de senden razı olarak Ona dön! Salih kullarımın arasına karış! Gir cennetime!' buyurur." (89:28-30).
Mümkün olduğunca sâde olması gereken mezar üstlerine aşırı masraflar yapılması kesinlikle yasaktır. Bu türlü harcamaları daha ziyade fakirlere ve ihtiyaç sahiplerine yaparak, sevabının ölen kimse için kabul edilmesine dua etmek daha hayırlıdır.