- Ölüm nevruz günümüzdür bayramımızdır

Adsense kodları


Ölüm nevruz günümüzdür bayramımızdır

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sumeyye
Tue 7 September 2010, 12:41 pm GMT +0200
Ölüm nevruz günümüzdür, bayramımızdır

Son üç gün…

Harp meydanlarında, esaret zindanlarında, memleket mahkemelerinde, memleket hapishanelerinde,  sürgünlerde, binler ezâ ve cefa ile geçen seksen üç senenin son üç günü…

On dördüncü asr-ı Muhammedî’nin güneşi büyük Üstad, çilelerle dolu şu dünya hayatının sonlarına yaklaştığını, bir ihtar-ı manevî ile biliyordu. Bütün bir ömrü, insanların ebedî saadeti için hiçe sayan o kutlu Üstad, bu son günlerini, “Bütün Urfa halkına çoluk ve çocuğuna ve mezarda yatanlarına her sabah duâ ediyorum. Ve bütün Urfalılara selam ediyorum. Urfa taşıyla toprağıyla mübarektir.” dediği peygamberler şehrinde geçirmek ve oradan hakka yürümek istiyordu.

Gerçi isteseydi, halis talebelerinin hepsi, Hâfız Ali ağabeyleri gibi kendi bedeline vefat edebilirlerdi. Fakat O’nun acılar ve ağrılar çeken ve zehirler içen o mübarek kalbi artık ebedî istirahat istiyordu. Hatta bir defasında kendisine verilen zehrin tesiriyle çok hastalanmıştı. “Biz iki cesette bir ruh gibiyiz.” dediği en büyük talebesi ve hayrülhalefi Husrev Efendi, Üstadımızın bedeline ölmek ve onun yerinde hasta olmak samimî ve ciddî istemiş, ama Üstamız kabul etmemişti. O’na: “Te’lif zamanı değil, şimdi neşir zamanıdır. Senin yazın, benim yazımdan ne derece ziyade ve neşre faideli ise, hayatın dahi hizmet-i Nûriyede benim bu azablı hayatımdan o derece faidelidir. Eğer benim elimden gelseydi, hayatımdan ve sıhhatimden size memnuniyetle verirdim.” demişti.

Yine bir gün Bedîüzzaman Hazretleri Husrev Efendiye hitaben: “Husrev! Melekü’l-Mevt Azrâil Aleyhisselâm gelse ‘Seni mi alayım, Husrevi mi alayım?’ dese ben ‘Beni al, Husrev hem benim yerime hem de kendi yerine hizmet eder’ derim” deyince Husrev Efendi, “Hayır Üstâdım! Ben zâten hastayım! Azrâil Aleyhisselâm beni alsın, ben sizi âhirette istikbâl ederim” diye mukabele etmişti.

Bunun üzerine Hazret-i Bedîüzzaman “Hayır Husrev! Hakk böyle ister! Melekü’l-Mevt beni alacak, sen hem benim yerime hem de kendi yerine hizmet edeceksin!” demiş ve kendi ömründen sekiz seneyi Husrev Efendi’ye verdiğini ifâde etmiş ve kendisine hizmet eden sâir Nûr Talebelerini de “Bana hizmet ettiğiniz gibi Husrev’e de hizmet edeceksiniz!” diyerek her birisinden söz almıştı.


Feridun IŞIKLI