sumeyye
Sat 29 January 2011, 02:58 pm GMT +0200
Ölülere Sövme Yasağı:
Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurmuştur:
"Ölülere sövmeyin; çünkü onlar, önceden gönderdiklerine ulaşmış durumdadırlar. [385]
Ölülere sövmek, hayattaki yakınlarına eza verir ve onların kin ve öfke duymalarına sebep olur; üstelik ölüye de ulaşmaz. Hem, insanlardan pek çoğunun durumunu Allah'tan başka kimse bilmez. Bu yüzden Rasûlullah (s.a.), ölülere sövmeyi yasaklamıştır. Rasûlullah (s.a.), bu sebebi, bir adamın cahiliye döneminde ölmüş birine sövmesi ve Hz. Abbas'ın (r.a.) bu yüzden öfkelenmesi üzerine açıklamıştır. [386]
Cenazenin Neresinden Yürünmeli:
Cenazenin önünden ya da arkasından yürünebilir mi? Dört kişi mi yoksa iki kişi mi taşımalıdır? Ayakları tarafından mı, yoksa kıble tarafından mı çekilir? Doğrusu, bunların hepsi de caizdir. Bunlardan her biri hakkında sahih bir hadis ya da eser bulunmaktadır.[387]
Müslüman Ölü İçin Lahit Yapmak:
Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurmuştur:
"Lahit bizim için, şakk da başkaları içindir.[388]
Lahit yapılmasının İstenmesi, ölüye değer verildiğini göstermek ve ona saygısızlık olmaması için toprağın doğrudan yüzüne doğru atılmamasını temin etmek İçindir. [389]
[385] Buhârî, Cenâiz, 97.
[386] Olay şöyle olmuştur: Bir adam Hz. Abbas'ın cahiliye döneminde Ölen babasına sövmüş, Abbâs da adamı tokatlamıştı. Bunun üzerine o adamın kabilesi gelerek, "Onun bizim adamımızı tokatladığı gibi, mutlaka biz de onu tokatlayacağız," demişlerdi. İş bu aşamada tarafların silahlarını kuşanmasına varmıştı. Durum Rasûlullah'a (s.a.) ulaştı. Rasûlullah (s.a.), hemen minbere çıktı ve: "Ey insanlar! Yeryüzünde sizce
değerli aile kimdir?" dedi. İnsanlar, "Siz," dediler. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.), "Şüphesiz Abbâs bendendir ve ben de ondanım; Ölülerimize söverek dirilerimize eza vermeyin!" buyurdu. Sonra o kabile geldi ve: "Ya Rasûlallah! Senin gazabına uğramaktan Allah'a sığınırz, sen bizim için istiğfar et!" dediler ve olay böylece kapandı.
Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/112.
[387] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/113.
[388] EbûDâvûd, Cenâiz, 61; İbnMâce, Cenâiz, 39.
Lahit, kabrin kıble tarafının oyularak, ölünün oraya konulması, böylece üzerine atılacak toprağın doğrudan üzerine gelmemesi halidir. Şakk, ise kabrin dibini dere gibi oymaktır.
[389] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/113.