- Ölüler topluluğunun tek bir kefene sarılması

Adsense kodları


Ölüler topluluğunun tek bir kefene sarılması

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sidretül münteha
Sun 27 February 2011, 08:23 pm GMT +0200
Ölüler topluluğunun tek bir kefene sarılması


›-37-� Kefenler az gelir, ölüler çok olursa, ölüler topluluğunun tek bir kefene sarılması caizdir.
 

Aralarından daha çok Kur'ân'ı bilenleri kıble tarafında öne geçirilir. Çünkü Enes (r.a)'dan gelen hadiste o şöyle demektedir:

 

"Uhud günü Rasûlullah (s.a) Hamza b. Abdu'l-Muttalib'in yanından geçti. Burnu kesilmiş, organları parçalanmıştı. Bunun üzerine şöyle buyurdu: Şâyet Safiye [kendi kalbinde] bundan dolayı rahatsız olmayacak olsaydı [leş yiyen kuşlar onu yesin diye] öylece bırakırdım ta ki yüce ALLAH onu kuşların ve yırtıcı hayvanların karınlarından biraraya getirip haşredinceye kadar. Sonra onu çizgili bir kumaş ile kefenledi. Bununla başını örttüğü zaman ayakları görünür, ayakları tarafından örtündüğü zaman başı görünür [idi]. Bu sebeble baş tarafını örttü. Onun dışında şehidlerden hiçbir kimsenin namazını kılmadı ve şöyle buyurdu: Bugün ben sizin için bir şahidim. [(Enes) dedi ki: Öldürülenler çoktu. Kefen yapılacak kumaşlar ise azdı. Yine dedi ki:] Üç ya da iki kişi bir kabirde konuluyordu. Peygamber: Hangileri Kur'ân'ı daha çok biliyor diye soruyor ve o lahdde öne geçiriliyordu. Tek bir en ile iki ya da üç kişiyi kefenledi."

 

o             Şeyhu'l-İslam İbn Teymiye (ALLAH'ın rahmeti üzerine olsun) şöyle demektedir:"Hadisin manası şudur: O kefen olarak kullanılacak bir tek kumaşı, bir topluluk arasında paylaştırıyordu. Herbir kişiyi onun bir parçası ile -zaruretten dolayı- kefenliyordu. İsterse bu parça onun sadece bedeninin bir bölümünü örtmüş olsun. Bu açıklamanın doğruluğuna hadisin tamamı (sonraki bölümleri) delalet etmektedir. Çünkü o hangilerinin Kur'ân'ı daha iyi bildiğini soruyor ve onun lahdde öne geçiriyordu. Eğer bu şahısları tek bir beze hep birlikte koymuş olsaydı, -kefenlerin- yeniden çözülüp, tekrar bağlanması sonucuna götürmemesi için önceden (kefenlemeden) hangilerinin (Kur'ân bilmek bakımından) daha faziletli olduğunu sorması gerekirdi."

 

Bu sözleri Avnu'l-Ma'bud (III, 165)'de zikretmiş bulunmaktadır. Bu açıklama doğru olan anlama şeklini gösteriyor. Bunu zahirine göre açıklayanların açıklaması hem hatalıdır, hem de kıssanın anlatımına -İbn Teymiye'nin açıkladığı gibi- uymamaktadır. Bundan daha da ileri derecede doğrudan uzak olan açıklama şekli ise "tek bir bez"in anlamı tek bir kabirdir diyenlerdir. Çünkü zaten hadiste açıkça tek bir bezden sözedilmektedir. Bunun tekrar iade edilmesinin anlamı olmaz. »[7]



[7] Hadisi Ebu Davud (II, 59), Tirmizi (II, 138-139) -hasen olduğunu belirterek- İbn Sad (c. 3, k. 1, s. 8 ), Hakim (I, 365-366) -anlatım ona ait- ondan naklen Beyhaki (IV, 10), Ahmed (III, 128 ), Taberani (el-Kebir, I, 7 ve II, 2), Ebu Nuaym, el-Hilye (IX, 26) -fazlalıklar onun- rivayet etmişlerdir. Hakim: "Müslim'in şartına göre sahihtir" demiş ve Zehebi de bu hususta ona muvafakat etmiştir. Ancak hadis daha önce 32. meselede de geçtiği üzere sadece hasen bir hadistir.