- Öldürülmesi Emredilen ve Yine Öldürülmesi Menedilen Hayvanlar

Adsense kodları


Öldürülmesi Emredilen ve Yine Öldürülmesi Menedilen Hayvanlar

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
neslinur
Tue 27 July 2010, 04:19 am GMT +0200
Öldürülmesi Emredilen ve Yine Öldürülmesi Menedilen Hayvanlar
 


İslâm kitap ve sünnetiyle canlılara karşı merhametli ve şefkatli olmamızı emreder. Keyfî olarak bir hayvanın öldürülmesine cevaz yermez. Avcılığı meşru sayar. Ancak hayvanların neslini tüketmemek, keyfi öldürmemek, bir ihtiyaçtan dolayı avlanmak üzere birtakım prensipler koymuştur.

Sonra da bazı hayvanlar çoğalıp iyice zararlı ve tehlikeli düzeye geldiklerinde onların öldürülmesini emreder. Zira her şey insan için, onun yararlanmasından yana yaratılmıştır. Yaratılan bazı canlılar ona zarar verecek duruma gelince imha edilmesindeki sakınca kalkar.

Hayvanlar aynı zamanda dünyamızı süslemekte, hayatımıza renk ve mana katmaktadırlar. Onları koruyup nesillerinin tükenmesini Önlemek sünnettir. Resûlüllah (a.s.) Efendimiz bir kediyi hapsedip aç ve susuz bırakarak ölümüne sebep olan bir kadını cehennemle, susuzluktan dili dışarı sarkmış bir köpeğe, kuyuya inip ayakkabısına su doldurarak ona su içiren adamı da cennet ile müjdelemiştir.

Keyfî olarak bir serçenin öldürülmesine bile üzülen Resûlüllah (a.s.) Efendimiz bu konuda da ümmetini yeterince aydınlatmıştır. [105]

 

Konuyla İlgili Hadisler
 

Hz. Aişe (r.a.) dan yapılan rivayette, adı geçen, Resûlüllah'm (a.s.) şöyle buyurduğunu bildirmiştir: "Beş fasik hem hilde, hem de Harem'de öldürülür: Yılan, alaca, karga, fare, saldırgan kudurmuş köpek ve çaylak." [106]

Sa'd b. Ebi Vakkas (r.a.) den yapılan rivayete göre, adı geçen şu bilgiyi vermiştir: "Resûlüllah (a.s.) Efendimiz vezâğ'ın öldürülmesini emretti." [107]

“Ümmu Şerik (r.a.) den yapılan rivayete göre, "Resûlüllah (a.s.) Efendimiz vezâğfın öldürülmesini emretti." [108]

Hüreyre (r.a.) dan yapılan rivayette, adı geçen, Resûlüllah'm (a.s.) şöyle buyurduğunu haber vermiştir: "Kim ilk darbede vezâğ"ı öldürürse ona yüz iyilik yazılır, ikinci darbede öldürene daha aşağı, üçüncü darbede öldürene bundan da aşağı iyilik yazılır." [109]

îbn Abbas (r.a.) dan yapılan rivayette, adı geçen şöyle demiştir: "Resûlüllah (a.s.) Efendimiz hayvanlardan şu dört türün öldürülmesini men'etti: Karınca, bal arısı, hüdhüd ve sured (göçken)." [110]

Abdurrahman b. Osman (r.a.) den yapılan rivayette, adı geçen diyor ki: "Bir tabib, ResûlüUah'm (a.s.) yanında bir ilaçtan (tedavi etme maddesinden) bahsetti. Bu ilaçta kurbağanın da bulunduğunu (yani terkibinde kurbağa da bulunduğunu) söyledi. Bunun üzerine Resûlüllah (a.s.) Efendimiz kurbağanın öldürülmesini men'etti." [111]

Ebu Lübabe (r.a.) den yapılan rivayette, adı geçen diyor ki; "Resûlüllah (a.s.) Efendimiz'den, evlerde yaşayan küçük ince yılanların öldürülmesini men'ettiğini, ancak bunlardan kuyruğu kısa maviye çaîan renkte olanının ve bir de sırtında beyazımsı iki çizgi, şerit bulunanın öldürülmesine ruhsat verdiğini, zira bu iki tür yılanın gözün ferini aldığını ve kadınların karnında oluşan ceninlerin düşmesine sebep olduklarını buyurduğunu duydum." [112]

Ebû Sâid (r.a.) den yapılan rivayette, Resûlüllah'ın (a.s.) şöyle buyurduğu belirtilmiştir: "Şüphesiz ki sizin evlerinizde yaşayan yılanlar vardır. Onları üç defa uyarınız (ev halkına görünmeme­leri rahatsız etmemeleri hususunda uyarıda bulununuz). Ondan sonra tekrar size görünürlerse öldürünüz." [113]

Müslim'deki rivayette "üç gün uyarıda bulununuz" buyurulmaktadır. [114]

 

Tahliller ve Rivayetler
 

491 dipnotîu Aişe hadisi sahih olup istidlale salihtir. Zira bu hadis az farklı lafızlarla üç tarikle rivayet edilmiştir:

Buhari, Müslim ve Tirmizi'nin tahririne göre:

"Hayvanlardan beş tanesini ihramlinın Öldürmesinde bir günah ve sakınca yoktur: Karga, çaylak, fare, akrep ve saldırgan köpek..."

Nesâi, Ahmed, Buhari, Müslim, Ebû Dâvûd ve İbn Mâce'nin tahricine göre:

"Hayvanlardan beş tür var ki hepside fâsiktir. Bunlar hareın (sınırları) içinde de öldürülürler: Karga, çaylak, akrep, fare ve saldırgan köpek..."

491 no'lu Aişe hadisinde beş fasıktan birinin yılan olduğu belirtilirken, bu iki rivayette ise, yılandan söz edilmeyip beş fasıktan birinin akrep olduğu kaydedilmiştir..

Her üç rivayet de sahih olduğuna göre, fâsık hayvanların, yani zararlı ve tehlikeli hayvanların beşten ibaret olmadığı, bu sayının tahdidi anlam taşımadığı, sadece beş önemli olanının misal verildiği anlaşılıyor. O halde yılan, akrep, çiyan, fare, köstebek ve benzeri hayvanların hepsi zararlıdır ve öldürülmeleri gerekir.

Karga da fâsik hayvanlardan sayılmıştır. Ancak hadiste kastedileni zararlı olanlarıdır. Zira karganın 138 çeşidi bulunduğunu zoologlar tesbit etmişlerdir. Bunlardan önemli bir kısmı faydalıdır. Örneğin ekin kargası, karga gurubunun nisbeten faydalı bir üyesi sayılır.

Alacalı karga, leş kargasıdır. Siyah karga gibi bu da ekinlere, meyva ve sebzelere zarar verir. Şüphesiz bunların bazı faydaları da vardır. O bakımdan karganın mutlak anlamda zararlı olduğu söylenemez. Zararlı olanların çoğalmaması için öldürülmelerine cevaz verilmiştir.

Çaylak ise, ince yapılı atmacadır. Ancak çaylaklar oldukça yağmacıdırlar. O bakımdan fazla üremesi ve çoğalması geniş çapta yağmacılığa yol açar ve bunun için bu zaralı hayvanın da Öldürülmesi emredilmiştir. Bu emir, onun neslini yok etmeye' yönelik değil, fazla çoğalmasını önlemeye yöneliktir.

Köpek eğitilmeyip de saldırgan, ısırgan olur veya kudurursa, o takdirde -insanlara zarar vermemesi için- öldürülmesi daha uygun olur.

Yılanın tehlikeli olduğu, farenin de devamlı insanlara zarar verdiği bilinmektedir. Bunların çoğalması sakıncalı sonuçlar doğurabilir.

.492 no*lu Sa'd hadîsi sahihtir. Burada vezağ'dan söz edilmektedir. Araplar buna "sâm~i jebras" de derler. Zehirli alaca keler demektir. Bu yaratık zehirli olduğundan bağ ve bahçelerde, harabelerde, evlerin çevresinde insanlara zararlı olabilirler.

Yukarıda zikredilen beş hayvan ile zehirli kelere "fevâsik" denilmiştir. Fâsik daha çok ilâhî emrin dışına "çıkmak, ilâhî sınırlara saygılı olmamak ve bu sebeple de günahlara dalıp müeyyide dinlememek gibi mânalara delâlet eden bir kavramdır.

Zararlı hayvanlar hakkında kullanılmasına gelince, fâsik bir kimse nasıl aile ve çevresine zararlıysa, bu hayvanlar da insanlar için zararlıdırlar. O bakımdan onlar hakkında da bu tabiri kullanmak daha tesirli ve hikmeti daha çok yansıtıcıdır.

493 no'lu Ümmü Şerîk hadîsiyle Sa'd hadîsi birbirini kuvvetlendirmekte ve zehirli kelerin öldürülmesinde bir sakınca olmadığı, hatta insanları rahatsız edecek duruma geldikleri takdirde öldürülmelerinin vâcib olduğu hükmü ortaya çıkıyor.

Aynı zamanda Ümmu Şerik hadîsi sahihtir...

494 no'lu Ebû Hüreyre hadîsi de sahîhtir. Burada zehirli kelerin öldürülmesi teşvik edilmekte ve bu zararlı hayvanı öldürene yüzlerce iyilik yazılacağı müjdelenmektedir. Zira bir hayvan insan için tehlikeli olduğu veya bu duruma geldiği takdirde elbetteki insan hayatı ve sağlığı ön plâna alınır ve o hayvan imha edilir.

495 no'lu îbn Abbas hadîsi de sahîhtir. Resûlüllah'ın (a.s.) faydalı hayvanları korumamızdan yana şu dört tür hayvanı misal verdiği anlaşılıyor: Karınca, bal arası, hüdhüd ve göçken kuş...

Karınca:

Yapılan ciddi araştırma ve tesbitlere göre, karıncanın 7.500 kadar türü vardır. 8 milimetre uzunluğunda olanları olduğu gibi 4 santimi geçen devleri vardır. Karıncaların koku alma duyguları ve bilmediğimiz nice hassaları söz konusudur.

Bu kadar türü olan karıncaların insanlardan yana şüphesiz birçok faydaları olsa gerek. Bilimsel araştırmalar derinleştikçe hayvanların hilkatinin hikmeti daha iyi anlaşılmış olur. Resûlüllah (a.s.) Efendimiz'in bu çalışkan ve hayatını denge ve düzende tutmasını bilen hayvanı öldürmememizi tavsiye buyurması " mutlaka birtakım hikmetlere dayanmaktadır.

Bal ansının ne kadar faydalı olduğunu, insanlara şifa taşıdığını anlatmaya gerek görmüyoruz.

Arapçada "hüdhüd" denilen çavuşkuşuna dilimizde de "hüdhüd" diye ad verilmektedir. Süleyman peygamber'e ulaklık yaptığı kutsal kitaplarda yazılıdır.

Bu gösterişli kuş daha çok böcekleri yiyerek geçinir. Karınca yemeyi çok sever. Ancak bundan başka hüdhüd kuşun daha ne gibi faydaları vardır, bilemiyoruz. Resûlüllah'ın (a.s.) dünyamızı süsleyen gösterişli kuşu korumamızı emretmesi, onun çok faydalı olduğuna işarettir.   ,

Sured kuşuna lügat kitaplarında "göçken" diye Türkçe karşılık verilmiştir. Kamus sahibinin açıklamasına göre, bu kuşun karın nahiyesi beyazımsı, sırtı ise yeşilimsi bir renktedir.

O halde gerek hüdhüd, gerekse göçken kuşları ve bunlara benzeyip dünyamızı süsleyen diğer kuşları korumamız sünnettir, hüdhüd ile göçken birer örnektir.

Resûlüllah (a.s.) zamanında halk tabipleri bitki ve canlılardan birtakım ilâçlar yaparak tedavide bulunurlardı. Bunların çoğu ilmî bir ölçüye göre hazırlanmazdı. Ba"1 kişilerin tecrübelerine dayanırdı. O bakımdan faydalı olanı imal edildiği gibi, çoğu zararlı da olabilirdi. Yaptığı ilaca kurbağayı da karıştıran tabibin Resûlüllah (a.s.) tarafından uyarılması ve kurbağaların öldürülmesini men'etmesi elbetteki çok anlamlıdır. Sonra kurbağalar faydalı canlılardır.

Kurbağaların da birçok türleri vardır. Genellikle faydalı hayvanlardır. Çok sayıda böcek ve benzeri yaratıkları yedikleri için faydalı sayılırlar. Sinek, kurtçuk, hatta akrep bile yiyen kurbağalar bu bakımdan insanların en yakın dostudur.

497 no'lu Ebû Lübabe hadîsi sahihtir. Eskiden ahşap, toprak ve benzeri evlerde yuva kuran yılanlar olurdu. Bunların bir kısmı bir bakıma evcilleşirler ve aileye zarar vermeden bir süre yuva kurdukları yerde yaşarlardı. Bunları evden çıkarmamız enıredilmemiştir. Ancak kuyruğu kısa maviye çalar renkte olan ile sırtında iki beyaz hat bulunan yılanların görünüşü ürpertici olup göz ferini aldığı ve hamile kadınlafda olumsuz tesir bırakarak düşük yapmalarına sebep oldukları için öldürülmeleri emredilmiştir.

Nitekim 498 no'lu Ebû Saîd hadisi bu uygulamayı tavsiye etmektedir. Gerçi günümüzdeki evlerin çoğunda bu gibi hayvanlara rastlanmaz. Ancak köylerde, dağ ve çöllerde derme-çatma yapılan evlerde görülebilir. Sözü edilen iki ayrı tür yılanın insanda olumsuz tesir bıraktığı söz konusudur. Ancak bu olumsuz tesir sadece bu yılan türünün görünüşünden mi kaynaklanıyor, yoksa cinlerle bu yılanlar arasında bir irtibat mı vardır? Tabii bu gaybî olan tarafı bilemiyoruz. Resûlüllah (a.s.) Efendimiz'in yılan türlerini "cinnan" tabiriyle anması çok dikkat çekicidir. Zira bu kelimenin "cânn"ın çoğulu olduğu kesindir. Her ne kadar sarihler bunun küçük ince yılanlar hakkında kullanıldığını belirtmişlerse de "cânn" ismi Kur'ân'da Rahman Sûresi 15. âyette geçmektedir. Ünlü müfessir Allâme Zemâhşeri (h. 528) bunu "Ebû'1-cin" diye tefsir ederek "cânn"in cinlerin ilk babası olduğunu belirtmiş ve bazı ilim adamlarının ise bunun tblis olduğunu, yani îblis'e aynı zamanda "cânn" denildiğini iddia ettiklerini nakletmiştir.

Cânn, ister cinlerin ilk babası olsun, isterse İblis'in başka bir adı olarak kullanılsın, cinle sözü edilen yılanlar arasında birtakım ortaklaşa ilgi ve irtibatın olduğu anlaşılıyor. O bakımdan evi terketmeleri için üç defa uyarılmaları tavsiye edilmiştir. Terketmedikleri takdirde Öldürülmelerine cevaz verilmiştir. Kasas sûresi 31. âyette kıvrak yılan manasında olan "cânn" da bu incelikleri yansıtır.

Konumuzla İlgili Başka Hadîsler de Bulunuyor:

Beyhâki'nin Abdullah b. Amr b. As'den rivayet ettiği hadîste şöyle "deniliyor: "Kurbağaları öldürmeyiniz. Çünkü onların vıkırdamaları teşbihtir."

Bu hadîs mevkuftur. Yani sahabeden rivayet edilmiştir,

Hafiz İbn Hacer ise, bu hadîsi incelerken Abdullah b. Amr'm israiliy attan bazı şeyler naklettiğini belirterek, bu da onlardan biri olabilir neticesini ifâde etmek istiyor.

Bu konuda Ebû Davud'un el-Merasil'de tahrîc ettiği Ubad b.,îshak rivayetinde Resûlüllah'm (a.s.) kırlangıçların öldürülmesini men'ettiği belirtilmektedir. Şüphesiz bu, avlularımıza kadar girip yuva yapan ve neşeli sesler çıkaran kırlangıçların korunmasına yönelik bir hükümdür. Hem bu tür kuşlar göçmen kuşlardır. Ancak havalar ısınınca gelirler ve soğuyunca sıcak bölgelere göç ederler.

Ama aynı rivayete Beyhakî îbn Ebû Huvayris tarikıyla nakletmiştir kj, bu zat zayıf râviler arasında bulunuyor. îbn Hibban özellikle onu "duâfa" arasında zikretmiştir.

İbn Abbas hadîsinde örümceğin Öldürülmesi emredümişse de isnadında Amr b. Cemî bulunuyor. Bu zat yalancıdır, hiç bir rivayetine itibar edilmez.

İbn Adiy ile Beyhakî'nin İbn Abbas (a.s.) dan yaptıkları rivayette, Resûlüllah'm (a.s.) akbabayı öldürmeyi menettiği belirtilmektedir. Bu rivayetin isnadında Hârice b. Mus'âb bulunuyor ve bu zat zayıfdır.

Yine hu bapta Şafiî, Ebu Dâvud ve Râkim'in Abdullah b. Ömer (r.a.) dan tahrîc ettikleri hadîste; "Herhangi bir insan bir serçeyi onun hakkını gözetmeden öldürürse, Allah mutlaka ondan bunu soracaktır..." Bunun üzerine soruldu: "Ya Resûlaüah! serçenin hakkı nedir?" cevabını verdi: "(Bir ihtiyaçtan dolayı onu avlıyorsa) onu kesmek ve öylece yemektir. Onun başını elle koparmak ve tutup bir tarafa atmak onun hakkına dokunmaktır."

Ancak îbn Kattan bu rivayeti, îbn Abbas'ın azatlı kölesi Suhayb'den dolayı muallel saymış, yani sıhhatim zedeleyen bir kusuru bulunduğunu belirtmiştir. [115]

Yine Şafii'nin, Ahmed ve Nesâî'nin Amr b. eş-Şerîd'den, o da babasından merfuân yaptıkları rivayette şöyle buyurulmuştur: "Kim bir serçeyi boş yere öldürürse, kıyamet gününde o serçe sesini yükseltip Allah'a şöyle şikâyette bulunacak: Ya Rabbî falan kişi beni yok yere öldürdü, bir menfaat sağlamak için öldürmedi..." [116]

Evde yuvalanan yılanlar hakkında el-Mazirî ve el-Kâdî diyorlar ki: "Resûlüllah'm (a.s.) Medine'sindeki yılanlar öldürülmez, ancak inzarda bulunarak evlerden uzaklaştırılırlar. Diğer belde ve yerleşim yerlerindeki yılanların, ister evlerde, ister bahçe ve arazide olsun öldürülmeleri menduptur. Onları inzar etmeğe gerek yoktur. Zira yılanları öldürme konusunda genel anlamda emir vardır ki, bu sahîh hadîslerle belirlenmiştir. "Hayvanlardan beş fâsıkı öldürünüz..." emri de bu cümledendir.

Evdeki iki ayrı tür dışında kalan yılanların uyarılmasını Müslim şöyle yorumlamıştır: Cinlerden bir taife Resûlüllah'a inanıp Kur'ân'a uymuştu. Bu yılanlar onlardan olabilir.

İmam Mâlik evlerdeki yılanların şu sözlerle uyarılmasını tavsiye etmiştir: "Sizi Allah ve âhiret günüyle uyarıyorum ki bize açıkça görünmeyin ve bize eza ve cefada bulunmayın..."

Sonuç olarak şunu belirtelim: Kitap ve sünnette neler haram kılmmışsa, onlar haramdır. Haram kılınan bir tür hayvanın benzeri türleri de haramdır. Ancak âyet ve hadîste benzeri türlerin helâl olduğu belirtilmişse, artık bu hususta kıyasa yer yoktur. Zira asıl olan hil, yani helâl olmasıdır. Hakkında tahrirn hükmü yoksa aslolan baki kalır. [117]

 

Çıkarılan Hükümler
 

1- Fâsik olarak anılan beş hayvan hil ve haremde öldürülür: Yılan, alaca karga, fare, saldırgan, kudurmuş köpek, çaylak. Akrep de bunlar arasında anılmıştır.

2- Evde yuvarlanıp yaşayan yılanların evi terketmeleri ve ev halkına zarar vermeleri için uyarıda bulunmak tavsiye edilmiştir.

3- İlim adamlarından bir kısmına göre, Medine'de yaşayan yılanlar dışında bütün yılanlar öldürülür. Uyarı sadece Medine'de evlerde yuvalanan yılanlarla ilgilidir.

4- Böylece fâsik olarak anılan bu beş veya altı hayvan  gibi insanlara zanar veren ve verebilen diğer hayvanlar da gerektiğinde öldürülebilir.

5- Hayvanların neslini tüketmemek gerekir. İnsanlara zarar verenlerin ise imkân nisbetinde sayıları azaltılır. Zira tabiatta her canlı denge ve düzenin bir parçası olarak bulunuyor.

6- Zehirli keler de yılan gibi öldürülür. Zira bu hayvanın zehiri oldukça tehlikelidir. Araplar buna "sâm-i abraş" derler,.

7- Sözü edilen hayvanların fâsık olarak vasıflandırılması, onların faydalı olma sınırını aşıp zararlı duruma gelmelerinden dolayıdır.

8- Zehirli keleri öldürmekte aynı zamanda sevap ve iyilik söz konusudur.

9- Karınca, bal arısı, hüdhüd kuşu ve sured kuşu öldürülmez. Bunların insanlardan yana, düzen ve denge çerçevesinde birtakım faydaları vardır. Zararları ise ya hiç yok veyahut pek azdır.

10- Diğer yırtıcı olmayan kuşlar da böyle... Denge ve düzenin bir parçasıdırlar ve havadaki, yerdeki haşeratı temizleme bakımından da faydalıdırlar.

11- Keyfî olarak kurbağa öldürülmez. Aynı zamanda kurbağa ibtidai anlamda ilâç olarak da kullanılmaz.

12- Kerpiç, ahşap ve benzeri evlerde yuvarlanıp yaşayan yılanları uyarıp evin dışına çıkarılmaları uygun olur. Çıkmadıkları taktirde öldürülmeleri mubah sayılır.

13- Yılanlarla, aynı evdeki yılanlar-la cinler arasında bir bağ bulunabilir.

14- îlim adamlarından bir kısmına göre, sadece Medine'deki evlerde yaşayan yılanlar öldürülmeyip inzar edilirler. Onun dışında kalan yerlerde inzara gerek duyulmadan öldürülmeleri uygun olur. Bu görüş ağırlık kazanmıştır.

15- Evlere girip yerleşen kuyruğu kısa ve sırtı yeşilimsi renkteki yılanla sırtının üstünde iki şerit halinde beyazlık bulunan yılanlar öldürülür.   Bu   ikisi   de   daha   çok   psikolojik   yönden   oldukça tehlikelidirler. [118]

8/A
Mon 23 June 2014, 02:28 pm GMT +0200
Esselamü aleyküm ve rahmetullahi ve berekatüh(...)
Benim merak ettiğim konu zehirli hayvanların öldürülebilir veya öldürülemez olduklarıydı...RABBİM razı olsun İNŞAALLAH...
Benim anlamadığım bir konu var "vezağ" ın nedemek olduğu biraz araştırdım ama bulamadım(???)

mevlüdekalınsaz
Fri 27 June 2014, 07:08 pm GMT +0200
Ve aleykumusselam ve rahmetullah; evet kardeşim ben de araştırdım ama kelimenin karşılığı çıkmadı...ama şöyle bir hadis duyuştum::

Hz. Ebû Hüreyre'den rivayet edildiğine göre Rasûlullah (sa.) şöyle buyurmuştur:
Her kim zehirli kertenkeleyi bir vuruşta öldürürse ona şu ve şu kadar sevap vardır. Kim de onu ikinci vuruşta öldürürse ona birinci­den aşağı olmak üzere şu ve şu kadar sevap vardır. Kim üçüncü vu­ruşta öldürürse ona da ikinciden aşağı olmak üzere şu ve şu kadar se­vap vardır.(Müslim; Tirmizî; Ahmed b. Hanbel,


paylaşımdaki hadisle bunu karşılaştırdığımızda sanırım vezağh diye belirtilen hyavan kertenkele oluyor...

yagmur_7-c
Fri 21 August 2015, 08:15 am GMT +0200
Esselamu aleykum;

Hz. Aişe (r.a.) dan yapılan rivayette, adı geçen, Resûlüllah'm (a.s.) şöyle buyurduğunu bildirmiştir: "Beş fasik hem hilde, hem de Harem'de öldürülür: Yılan, alaca, karga, fare, saldırgan kudurmuş köpek ve çaylak." [106]

Peygamber efendimiz sav bu hayvanların mutlaka öldürlmesi gerekir buyurmuştur...

"Resûlüllah (a.s.) Efendimiz hayvanlardan şu dört türün öldürülmesini men'etti: Karınca, bal arısı, hüdhüd ve sured (göçken)." [110]

Dünyaya bu kadar güzelliği ve dengeyi getiren bu hayvanların öldürülmesi konusu  yine peygamber efendimiz sav men etmiştir...

Rabbim dünyayı koruyan ve güzelleştiren kullarından etsin inşallah..Rabbim c.c. razı olsun....

Evet mevlüde abla ; vezağh aslında 'vezağ' diye kullanılıyor...Bu yüzden hiçbir şey çıkmamış..Vezağ ,kertenkele oluyor...

Kevšer
Sun 23 August 2015, 01:51 pm GMT +0200
 Aleykümüsselam ecmain.

"Beş tane hayvan "fasık"dır ki, Mekke'nin harem bölgesinde de öldürülebilir. Bunlar; fare, akrep, karga, çaylak ve yırtıcı köpektir." (Bir rivayette: kişi ihramda da olsa bunları öldürebilir.) (Buhârî, Bedu'l-halk, 16; Müslim, Hac, 9: 66-72). Bazı rivayetlerde yılan da vardır.

aysegul999
Thu 27 August 2015, 04:12 pm GMT +0200
Esselamu aleykum ve rahmetullahi ve berekatuh , harem sınırlarında bile öldürülmesine izin verilmiş. Allah c.c razı olsun.

[Muhammed]
Sun 6 September 2015, 02:34 pm GMT +0200
Ve Alleykümselam Ve Rahmetullah Ve Berekatuh...

1- Fâsik olarak anılan beş hayvan hil ve haremde öldürülür: Yılan, alaca karga, fare, saldırgan, kudurmuş köpek, çaylak. Akrep de bunlar arasında anılmıştır.

2- Evde yuvarlanıp yaşayan yılanların evi terketmeleri ve ev halkına zarar vermeleri için uyarıda bulunmak tavsiye edilmiştir.

3- İlim adamlarından bir kısmına göre, Medine'de yaşayan yılanlar dışında bütün yılanlar öldürülür. Uyarı sadece Medine'de evlerde yuvalanan yılanlarla ilgilidir.

4- Böylece fâsik olarak anılan bu beş veya altı hayvan  gibi insanlara zanar veren ve verebilen diğer hayvanlar da gerektiğinde öldürülebilir.

5- Hayvanların neslini tüketmemek gerekir. İnsanlara zarar verenlerin ise imkân nisbetinde sayıları azaltılır. Zira tabiatta her canlı denge ve düzenin bir parçası olarak bulunuyor.

6- Zehirli keler de yılan gibi öldürülür. Zira bu hayvanın zehiri oldukça tehlikelidir. Araplar buna "sâm-i abraş" derler,.

7- Sözü edilen hayvanların fâsık olarak vasıflandırılması, onların faydalı olma sınırını aşıp zararlı duruma gelmelerinden dolayıdır.

8- Zehirli keleri öldürmekte aynı zamanda sevap ve iyilik söz konusudur.

9- Karınca, bal arısı, hüdhüd kuşu ve sured kuşu öldürülmez. Bunların insanlardan yana, düzen ve denge çerçevesinde birtakım faydaları vardır. Zararları ise ya hiç yok veyahut pek azdır.

10- Diğer yırtıcı olmayan kuşlar da böyle... Denge ve düzenin bir parçasıdırlar ve havadaki, yerdeki haşeratı temizleme bakımından da faydalıdırlar.

11- Keyfî olarak kurbağa öldürülmez. Aynı zamanda kurbağa ibtidai anlamda ilâç olarak da kullanılmaz.

12- Kerpiç, ahşap ve benzeri evlerde yuvarlanıp yaşayan yılanları uyarıp evin dışına çıkarılmaları uygun olur. Çıkmadıkları taktirde öldürülmeleri mubah sayılır.

13- Yılanlarla, aynı evdeki yılanlar-la cinler arasında bir bağ bulunabilir.

14- îlim adamlarından bir kısmına göre, sadece Medine'deki evlerde yaşayan yılanlar öldürülmeyip inzar edilirler. Onun dışında kalan yerlerde inzara gerek duyulmadan öldürülmeleri uygun olur. Bu görüş ağırlık kazanmıştır.

15- Evlere girip yerleşen kuyruğu kısa ve sırtı yeşilimsi renkteki yılanla sırtının üstünde iki şerit halinde beyazlık bulunan yılanlar öldürülür.   Bu   ikisi   de   daha   çok   psikolojik   yönden   oldukça tehlikelidirler. [118]


Gereken tedbiri almak sünnettir.Bu konuda da okudukçe neler yapmamız gerektiği hakkında bilinçlendik.Rabbim c.c razı olsun İnşaAllah...

Rabia Akdağ
Sun 6 September 2015, 03:35 pm GMT +0200
Ve Aleyküm selam:
Allah'tan insanoğlun'dan hiçbir hayvana eziyet çektirmesin
Paylaştığınız için Allah razı olsun.

ceren
Sun 6 September 2015, 07:28 pm GMT +0200
Aleykümselam.Rabbim razı olsun bilgilerden kardeşim.Erinin haram olduğu,öldürülmesinin  haram olduğu hayvanları öğrenmiş oldum...

ikranur 7d
Thu 12 November 2015, 05:41 pm GMT +0200
bunları biliyordum fakat tekrar bilgilenmiş oldum. Paylaşımdan dolayı Allah (c.c.) razı olsun.

Bilal2009
Wed 13 February 2019, 01:04 pm GMT +0200
Ve Aleykümüsselam Rabbim paylaşım için razı olsun