- Okullar halka meydan okunacak yerler değildir

Adsense kodları


Okullar halka meydan okunacak yerler değildir

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
ehlidunya
Mon 10 October 2011, 06:38 pm GMT +0200
Okullar, halka meydan okunacak yerler değildir
   
Ankara İnanç Özgürlüğü Platformunun 296. hafta basın açıklamasını yapan İHH Ankara Yönetim Kurulu Üyesi Serkan Codal, “Zihinlerde oluşturulan ‘Yasak kalktı’ algısına karşılık maalesef ilköğretim okulları, liseler, bazı üniversiteler ve kamusal alan diye tabir edilen alanlarda başörtüsü yasağı sürüyor” diye konuştu.
 
“HAYDİ KIZLAR, OKULA”
“Üniversiteler halka ve değerlerine meydan okunacak yerler değildir. Lise ve ilkokullar da yasağın hız kesmediği sahalardan. ‘Haydi kızlar, okula’ kampanyaları ile okullara davet edilen çocuklar ve velileri kapıdan içeri girdiklerinde yasakla yüz yüze kalıyor, kişisel haklarında ısrarcı olduklarında ise tehdit ve hakarete uğruyorlar.”
 
Okullar, halka meydan okunacak yerler değildir
 
Ankara İnanç Özgürlüğü Platformu’nun düzenlemiş olduğu 296. hafta basın açıklamasını yapan İHH Ankara Yönetim Kurulu Üyesi Serkan Codal, “Zihinlerde oluşturulan “yasak kalktı” algısına karşılık maalesef ilköğretim okulları, Liseler, Üniversiteler ve kamusal alan diye tabir edilen bütün alanlarda inançlı insanlara baskılar ve başörtüsü yasağı hız kesmeksizin devam ediyor” diye konuştu. Türkiye’nin farklı  üniversitelerinde kimi dekan ve öğretim üyelerinin YÖK’ün uyarılarına ve vermiş olduğu talimatlara kulak asmadıklarını ve yasak konusunda ısrarcı olduklarını söyleyen Serkan Codal, “Kişisel heva ve hevesler özgürlüklerin önünde duran aşılamaz bir engel niteliğinde. Başörtülü öğrenciler diğer arkadaşlarının gözü önünde hakarete uğramakta, vicdanlarında ve psikolojilerinde onarılması zor yaralar açılmaktadır. YÖK Başkanlığı gereğini yapmalı ve basında yer alan ‘keyfi uygulamacılar hakkında soruşturma açılacağı’ sözüne işlerlik kazandırmalıdır. Bu konuda sözde kalıp fiile geçirilmeyen ifadeler yasakçı zihniyeti daha da cesur kılmaktadır” dedi.
KILIK-KIYAFET YÖNETMELİĞİ  YASAĞA GEREKÇE GÖSTERİLİYOR
Hukukun üstünlüğünden, insan hak ve özgürlüklerinden, ifade serbestîsinden ve bunlara dönük baskıdan bahsedenlerin, dindar insanlar ve başörtüsü söz konusu olduğunda kendi kişisel inisiyatiflerini yasaktan yana koymalarının bu söylemlerinde ne derece samimî olduklarını belgeler nitelikte olduğunu ifade eden Codal şöyle konuştu: “Üniversiteler halka ve halkın değerlerine meydan okunacak yerler değildir. Lise ve ilköğretim okulları da yasağın hız kesmediği sahalardan. Haydin kızlar okula kampanyaları ile okullara dâvet edilen çocuklar ve velileri kapıdan içeri girdiklerinde ise yasakla yüz yüze kalmakta ve kişisel haklarında ısrarcı olduklarında ise tehdit ve hakarete uğramaktadırlar. Yasakçı okul idarecileri kendilerine paravan olarak kılık kıyafet yönetmeliğini göstermektedirler. Kılık kıyafet yönetmeliği sosyal hayatın her alanında yasağa gerekçe olarak sunulmakta ve kişisel tercihleri yüzünden insanlar mağdur edilmektedir. Anayasanın farklı maddelerinde kişisel hak ve özgürlükler teminat altına alınmışken keyfi olarak oluşturulan yönetmelikler özgürlüklere engel teşkil etmektedir. Toplumun değerleri, akıl ve izanla bağdaşmayan ve yasağa gerekçe teşkil eden yönetmelikler yeniden düzenlenerek, insanla barışık ve insanî değerleri önceleyen bir hale büründürülmelidir.”
MECLİS’TE PANTOLON YASAĞI KALKTI, YA BAŞÖRTÜSÜ?
TBMM’de hanım milletvekillerinin etek giyme zorunluluğunun kaldırılmasına rağmen başörtüsü konusunun gündeme getirilmediğini dile getiren Codal, “Artık inanan insanlar ve özelde başörtülüler yönerge ve yönetmelikler gerekçe gösterilerek aşağılanmamalı ve tüm hakları iade edilmelidir” diye konuştu.
 
Recep Gören