emresukur
Wed 11 May 2011, 02:22 pm GMT +0200
Allah'ın Rahmeti ve Mağfiret'i Ümmet-i Muhammed'in, O'nun Yolundan ve O'nun İzinden Gidenlerin Üzerine olsun. Kitap Harici Bir yorumdan daha...
Es-Selamün aleyküm ve rahmetullahi ve berakatüh!
Sevgili Peygamberimiz buyuruyor ki;
Kıyamette nasibi az olanlar, malı çok olanlardır. Ancak malını her tarafa saçıp hayır işleyenler başkadır. Fakat bunlarında sayıları çok azdır.
Aslında Hadis-i şerife istinaden yorum yapmak pekde doğru değil zaten her şey açıkça belirtilmiş. Ancak yinede birkaç kelime yazmak da fayda var. Bir hatamız olursa Allah (c.c) affına sığınıyoruz.
Çalış, çalış, çalış babam çalış da çalış. Nereye kadar çalışacaksın ve çalışırken de çalıştığın emek karşılığı aldığın parayla ne niyet ediyorsun ne amaç ediniyorsun ne yapmayı düşünüyorsun. Yoksa çalışmak da ibadettir mi diyorsun?
Nedense hep dünyamıza acıyoruz, yarınımızı düşünüyoruz. Ama yarına çıkıp çıkmayacağımızı bilmiyoruz yâda hiç aklımıza gelmiyor. Dünyaya kazık çakacağız ya. Dünyaya acıdığımız kadar, dünyadan korktuğumuz kadar ahretimiz den korksak, ahiretimize acısak, Ahirete hazırlık yapacak olsak herhalde Allah (c.c) bilir ama sorgusuz sualsiz Cennet'e girmeyi hâke derdik. Ama yok bizler dünyayı ahirete tercih ettik ve ettiğimiz anda hapı yuttuk kusura bakmayın ama…
Biz çalışmayın emiyoruz, Allah göstermesin fakirlik, açlık insanı dinden de çıkartır, küfrede düşürür sağlam iman ve itikada sahip değilse eğer tabii ki. Kulunu yaratan Allah kulunun da rızkını yaratmıştır. Bunda şüphe yoktur. Ancak senin veya benim günahlarım eğer haddi zatında eğer boyumuzu aşmışsa, alnımız secdeye gitmez ölümü, seni yaratanı ve seni yaratana tekrar döneceğini unutacak olursan eğer senini kaderinde yazılı olan rızık da kesilir.
Demeyin ki zenginlere neden böyle olmuyor, kimbilir belki de Allah tövbe etmeleri için bekliyordur. Tövbe kapısı her zaman açık olduğuna göre ve zenginin de zenginliği ile, fakirin de fakirliği ile imtihan olduğunu düşünecek olursak ki hadise bakılırsa derinlemesine düşünürseniz anlarsınız bellidir.
Çalışıyorum, çoluk çocuğumun rızkını kazanıyorum, ibadet ediyorum; diyorsanız vışşş, yanılıyorsunuz. Belki çalışmak ibadettir de bundan nafile ibadetler kastedilebilir. Orasını biz bilemeyiz. Ancak Allah (c.c) olmuşu, olanı ve olacağı bildiğine göre ,derdi ki sadece çalışın, ibadetlerinizi yapmayın derdi. Ama;
Yüce Allah buyuruyor ki;
Çünkü namaz belirli vakitlerde müminlere farz kılınmıştır. (Nisa'103)
A-B-C-D kişi fark etmez müdür 5.000 TL maaş alıyor, sen ben o veya bir başaksı 700 TL maaş alıyor fark etmez. Sonuçta o da geçiniyor, bende geçiniyorum, oda yaşıyor bende yaşıyorum. Tek fark o belki benden daha fazla ya güzel giyiniyordur, oturuyordur, yiyordur (hayır yolunda harcayanlar müstesna) aradaki tek fark bu…
Sevgili Peygamberimiz buyuruyor ki;
Helal paranın hesabı, haram paralında azabı vardır
Herkes elindekiyle, kazandığıyla, ameliyle hesaba çekileceğine göre;
İsterseniz kat, kat apartmanlara, lüks yaşamlara özenin, araba para, pul, kadın, kız, yemek, içmek, giymek zevklerine özenin…
İsterseniz de;
Sonsuz nimetlerin bulunduğu Allah'ın (c.c) mümin kullarına hazırladığı cennet' ve o yola sevk edecek, Hakk yoldan özenin.
Ne yaparsanız yapın, mutlaka karşılığını bulacaksınız. Bunda şüphe yoktur ve Allah'ın hükümleri de değişmez
Yüce Allah buyuruyor ki;
Her canlı ölümü tadacaktır. Siz ey insanlar, çalışmalarınızın ücretini ancak kıyamet günü tam bir şekilde alacaksınız! O vakit, kim ateşten uzaklaştırılıp cennete yerleştirilirse, işte o muradına ermiştir. Yoksa bu dünya hayatı, aldatıcı ve geçici bir zevkten başka bir şey değildir. (Ali İmran Süresi Ayet:185)
Hatamızı olduysa önce Allah'ın (c.c) Affına ve Mağfiretine sığınıyorum
Yine hatam olduysa da sizlerden de özür diliyorum
Çelişkiye ikileme düşen olursa lütfen geri bildirim yapsın. Çarşıdaki burgula giderken, evdeki pirinçten olmak istemem.
Emre ŞÜKÜR 11 Mayıs 2011 Çarşamba
Es-Selamün aleyküm ve rahmetullahi ve berakatüh!
Sevgili Peygamberimiz buyuruyor ki;
Kıyamette nasibi az olanlar, malı çok olanlardır. Ancak malını her tarafa saçıp hayır işleyenler başkadır. Fakat bunlarında sayıları çok azdır.
Aslında Hadis-i şerife istinaden yorum yapmak pekde doğru değil zaten her şey açıkça belirtilmiş. Ancak yinede birkaç kelime yazmak da fayda var. Bir hatamız olursa Allah (c.c) affına sığınıyoruz.
Çalış, çalış, çalış babam çalış da çalış. Nereye kadar çalışacaksın ve çalışırken de çalıştığın emek karşılığı aldığın parayla ne niyet ediyorsun ne amaç ediniyorsun ne yapmayı düşünüyorsun. Yoksa çalışmak da ibadettir mi diyorsun?
Nedense hep dünyamıza acıyoruz, yarınımızı düşünüyoruz. Ama yarına çıkıp çıkmayacağımızı bilmiyoruz yâda hiç aklımıza gelmiyor. Dünyaya kazık çakacağız ya. Dünyaya acıdığımız kadar, dünyadan korktuğumuz kadar ahretimiz den korksak, ahiretimize acısak, Ahirete hazırlık yapacak olsak herhalde Allah (c.c) bilir ama sorgusuz sualsiz Cennet'e girmeyi hâke derdik. Ama yok bizler dünyayı ahirete tercih ettik ve ettiğimiz anda hapı yuttuk kusura bakmayın ama…
Biz çalışmayın emiyoruz, Allah göstermesin fakirlik, açlık insanı dinden de çıkartır, küfrede düşürür sağlam iman ve itikada sahip değilse eğer tabii ki. Kulunu yaratan Allah kulunun da rızkını yaratmıştır. Bunda şüphe yoktur. Ancak senin veya benim günahlarım eğer haddi zatında eğer boyumuzu aşmışsa, alnımız secdeye gitmez ölümü, seni yaratanı ve seni yaratana tekrar döneceğini unutacak olursan eğer senini kaderinde yazılı olan rızık da kesilir.
Demeyin ki zenginlere neden böyle olmuyor, kimbilir belki de Allah tövbe etmeleri için bekliyordur. Tövbe kapısı her zaman açık olduğuna göre ve zenginin de zenginliği ile, fakirin de fakirliği ile imtihan olduğunu düşünecek olursak ki hadise bakılırsa derinlemesine düşünürseniz anlarsınız bellidir.
Çalışıyorum, çoluk çocuğumun rızkını kazanıyorum, ibadet ediyorum; diyorsanız vışşş, yanılıyorsunuz. Belki çalışmak ibadettir de bundan nafile ibadetler kastedilebilir. Orasını biz bilemeyiz. Ancak Allah (c.c) olmuşu, olanı ve olacağı bildiğine göre ,derdi ki sadece çalışın, ibadetlerinizi yapmayın derdi. Ama;
Yüce Allah buyuruyor ki;
Çünkü namaz belirli vakitlerde müminlere farz kılınmıştır. (Nisa'103)
A-B-C-D kişi fark etmez müdür 5.000 TL maaş alıyor, sen ben o veya bir başaksı 700 TL maaş alıyor fark etmez. Sonuçta o da geçiniyor, bende geçiniyorum, oda yaşıyor bende yaşıyorum. Tek fark o belki benden daha fazla ya güzel giyiniyordur, oturuyordur, yiyordur (hayır yolunda harcayanlar müstesna) aradaki tek fark bu…
Sevgili Peygamberimiz buyuruyor ki;
Helal paranın hesabı, haram paralında azabı vardır
Herkes elindekiyle, kazandığıyla, ameliyle hesaba çekileceğine göre;
İsterseniz kat, kat apartmanlara, lüks yaşamlara özenin, araba para, pul, kadın, kız, yemek, içmek, giymek zevklerine özenin…
İsterseniz de;
Sonsuz nimetlerin bulunduğu Allah'ın (c.c) mümin kullarına hazırladığı cennet' ve o yola sevk edecek, Hakk yoldan özenin.
Ne yaparsanız yapın, mutlaka karşılığını bulacaksınız. Bunda şüphe yoktur ve Allah'ın hükümleri de değişmez
Yüce Allah buyuruyor ki;
Her canlı ölümü tadacaktır. Siz ey insanlar, çalışmalarınızın ücretini ancak kıyamet günü tam bir şekilde alacaksınız! O vakit, kim ateşten uzaklaştırılıp cennete yerleştirilirse, işte o muradına ermiştir. Yoksa bu dünya hayatı, aldatıcı ve geçici bir zevkten başka bir şey değildir. (Ali İmran Süresi Ayet:185)
Hatamızı olduysa önce Allah'ın (c.c) Affına ve Mağfiretine sığınıyorum
Yine hatam olduysa da sizlerden de özür diliyorum
Çelişkiye ikileme düşen olursa lütfen geri bildirim yapsın. Çarşıdaki burgula giderken, evdeki pirinçten olmak istemem.
Emre ŞÜKÜR 11 Mayıs 2011 Çarşamba