- Öğüt

Adsense kodları


Öğüt

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
saniyenur
Tue 31 July 2012, 12:02 pm GMT +0200
5- Öğüt (Mev'ize)

Kur'ân bir diğer önemli ilke olan güzel öğüt­te bulunmaya da işaret etmiştir. Kur'ân, yal­nız başına mev'ize kelimesini kullanmamıştır. Çünkü kuru kuruya öğütte bulunulması bazı kimseler için nahoş olabilir ve ters tepki­ye yol açabilir. Bu nedenle öğüt verenin sem­patik ve hoş bir tavırda olması gerektiğini ifade için Kur'ân hoş ve güzel öğüt verilme­sini emretmektedir.

Öğütçünün gönlünün merhamet ve şefkat do­lu olması ve bu durumun öğüt verilen kişi ta­rafından açıkça biliniyor olması gereklidir, aksi taktirde öğüt vermek olumsuz sonuçlar doğuracaktır. Allah kullarına ne şekilde öğüt verdiğini Nisa sûresinde olduğu gibi açıklar­ken de insanlara öğüt vermede samimi ve iyi niyetli olmayı önermektedir: "...Allah size ne güzel öğüt veriyor.." (4: 58). Münafıkların düşmanca faaliyetlerine ve kötü tuzaklarına rağmen Hz. Peygamber halka en güzel şe­kilde öğüt vermeye davet edilmiştir, "...sana gelip: 'Biz, iyilik etmekten ve uzlaştırmaktan başka birşey istemedik' diye de nasıl Allah'a yemin ederler.AIlah onların kalblerinde olan­ları biliyor. Onlara aldırma, onlara öğüt ver ve onların içlerine tesîr edecek güzel söz söyle!" (4: 62-63).

İşte bunlar, Hz. Muhammed'in terbiye metodunun ayırdedici özellikleridirler. Hz. Peygamber insanlara karşı yumuşak, nâzik ve sevgi dolu idi (3: 159).

Toplumdaki gayriahlâkî durumları ve buna yönelik her türlü eğilimi ortadan kaldırmak ve yok etmek için bütün fertlere manevî eği­tim verilmesi şarttır. İyiyi ve doğruyu emre­dip kötüyü ve yanlışı yasaklamak her ferde farzdır ve her fert kendi dairesi içinde bu düs­tura göre hareket edip, bu anlayışı yaymak zorundadır. Herkesin bu vazifenin şuurunda olacak şekilde aydınlatılması ve Allah Rızası için bu vazifeyi yerine getirmesi istenmekte­dir. Hz. Peygamber "herşeyden sorumlu­sunuz, ve sorumluluklarınızdan dolayı Al­lah'a hesap verebilecek durumda olunuz" bu­yurmuştur.

Bu sorumluluk duygusuyla hareket edilmedi­ği takdirde, toplumda gayriahlâkî davranışlar öyle çoğalır ki, medenî hayatı tıpkı yabani ot­ların bahçeyi sarması gibi sarar. Çünkü bu durumda kötü insanlar toplumda çoğunluk hâline gelirler ve yalnızca kötülük işlemekle kalmayıp diğer insanları da bu tarz gayri meşru ve ahlakdışı iş ve fiillere teşvik eder­ler. Kur'ân bu kötü unsurlara şöyle değinmiş­tir: "...kötülüğü emreder, iyiliğe engel olur­lar; Allah'ı unuttular, bu yüzden Allah da on­ları unuttu. Doğrusu ikiyüzlüler fâsiktırlar." (9: 67). (Bu kısım, 1982'de Pakistan'da dü­zenlenen Sîret konferansında Dr. İsabi Baksh Carullah'ın takdim ettiği "The Method of the Prophet's Moral Training" [Hz. Muhammed'in Manevi Terbiye Metodu] başlıklı Ur­duca tebliğinden alınmıştır).