halim
Wed 2 November 2016, 02:04 pm GMT +0200
Öğrencilerin ‘mizaç tipleri’ araştırılıyor
Küçüklüğünden itibaren anne-babalar çocuklarının hangi özelliklere sahip olduğunu merak edip onu incelemeye ve davranışlarından yola çıkarak onları anlamaya çalışıyor. İstanbul’da bir özel okul ise Türkiye’den araştırmacıların ortaya koyduğu model üzerinden, öğrencilerinin mizaç tipini belirlemeye çalışacak.
Türkiye’den araştırmacılar tarafından, çocukların taşıdığı özellikleri ortaya koymak için ‘Dokuz Tip Mizaç Modeli’ geliştirildi. Bu mizaç tipleri ‘Kusursuzluğu Arayan, Duyguları Hissetmeyi Arayan, Hayran Olunacak Kendilik İmajı Arayan, Duyguların Anlamını Arayan, Bilginin Anlamına Ulaşmayı Arayan, Entellektüel Dinginlik Arayan, Keşfetmenin Hazzını Arayan, Mutlak Güç Arayan ve Duyumsal-Hareketsel Konfor Arayan’ şeklinde sıralanıyor. Bilfen İlköğretim Kurumları, Mizaç Temelli Eğitim ve Rehberlik Yaklaşımı’nı bireysel farklılıkları anlamanın anahtarı olarak görüp, bu model üzerinden öğrencilerinin mizaç tipini belirliyor. Dokuz Tip Mizaç Modeli Derneği Başkanı ve TED Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkan Vekili Prof. Dr. Ziya Selçuk’un önderliğinde, Bilfen Okulları’nda uygulanmaya başlanan bu model yeni eğitim-öğretim döneminde Bilfen Okulları’nda kademeli olarak hayata geçirilmeye başlandı.
Sistemin ilk aşamasında, öğrencilerin hangi tarz mizaca sahip oldukları belirleniyor. Ardından ‘mizaç yapılarına’ uygun olarak, hangi öğrenciye nasıl bir eğitim verileceği, nasıl davranılacağı tespit edilebiliyor. Karakter ve kişiliğin çekirdeğini oluşturan mizaç yapısını temel alan sistem, insanın doğuştan gelen, şekillenen ama değişmeyen yapısal özelliklerini ifade eden huy kavramından yola çıkarak farklılıkları tespit ediyor ve bu farklılıklara uygun eğitim yaklaşımını belirlemeye olanak sağlıyor. Böylelikle her bir öğrencinin bireysel potansiyeli ortaya çıkartılıyor. Öğrencinin bu ‘Dokuz Tip Mizaç’tan hangisini taşıdığını bilen öğretmen ise öğrencisi karşısında hangi sorun için hangi yaklaşımı uygulayabileceğini biliyor. Sistem anne-baba-çocuk ilişkisi üzerine de bir yol haritası sunması ve velilerle kurulacak iletişimde hem doğru hem de faydalı bir yaklaşımın belirlenmesi açısından da önemli. Konu ile ilgili olarak Bilfen Çamlıca ve Esenşehir Kampüsleri’nde velilerle bir araya gelen Prof. Dr. Ziya Selçuk, sistemle ilgili şöyle konuştu:
“İnsanın mayası doğuştandır ve hayat boyu bizimledir. Sabit eksenimiz mizacımız, değişken eksenimiz ise kişiliktir. Her birey biriciktir. Aynı mizaç türüne sahip olan bireyler dahi sosyoekonomik geçmişlerine göre farklılık gösterir. Her birey, tıpkı bir parmak izi gibi kendine has mizaçlara sahiptir. Bilfen’in de yaptığı budur. Her öğrenciyi ayrı ayrı ele alarak yol haritasını çizer. Eğitimin kişiye özelleştirilmesi için bir tedbir alır.”
hürriyet
Küçüklüğünden itibaren anne-babalar çocuklarının hangi özelliklere sahip olduğunu merak edip onu incelemeye ve davranışlarından yola çıkarak onları anlamaya çalışıyor. İstanbul’da bir özel okul ise Türkiye’den araştırmacıların ortaya koyduğu model üzerinden, öğrencilerinin mizaç tipini belirlemeye çalışacak.
Türkiye’den araştırmacılar tarafından, çocukların taşıdığı özellikleri ortaya koymak için ‘Dokuz Tip Mizaç Modeli’ geliştirildi. Bu mizaç tipleri ‘Kusursuzluğu Arayan, Duyguları Hissetmeyi Arayan, Hayran Olunacak Kendilik İmajı Arayan, Duyguların Anlamını Arayan, Bilginin Anlamına Ulaşmayı Arayan, Entellektüel Dinginlik Arayan, Keşfetmenin Hazzını Arayan, Mutlak Güç Arayan ve Duyumsal-Hareketsel Konfor Arayan’ şeklinde sıralanıyor. Bilfen İlköğretim Kurumları, Mizaç Temelli Eğitim ve Rehberlik Yaklaşımı’nı bireysel farklılıkları anlamanın anahtarı olarak görüp, bu model üzerinden öğrencilerinin mizaç tipini belirliyor. Dokuz Tip Mizaç Modeli Derneği Başkanı ve TED Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkan Vekili Prof. Dr. Ziya Selçuk’un önderliğinde, Bilfen Okulları’nda uygulanmaya başlanan bu model yeni eğitim-öğretim döneminde Bilfen Okulları’nda kademeli olarak hayata geçirilmeye başlandı.
Sistemin ilk aşamasında, öğrencilerin hangi tarz mizaca sahip oldukları belirleniyor. Ardından ‘mizaç yapılarına’ uygun olarak, hangi öğrenciye nasıl bir eğitim verileceği, nasıl davranılacağı tespit edilebiliyor. Karakter ve kişiliğin çekirdeğini oluşturan mizaç yapısını temel alan sistem, insanın doğuştan gelen, şekillenen ama değişmeyen yapısal özelliklerini ifade eden huy kavramından yola çıkarak farklılıkları tespit ediyor ve bu farklılıklara uygun eğitim yaklaşımını belirlemeye olanak sağlıyor. Böylelikle her bir öğrencinin bireysel potansiyeli ortaya çıkartılıyor. Öğrencinin bu ‘Dokuz Tip Mizaç’tan hangisini taşıdığını bilen öğretmen ise öğrencisi karşısında hangi sorun için hangi yaklaşımı uygulayabileceğini biliyor. Sistem anne-baba-çocuk ilişkisi üzerine de bir yol haritası sunması ve velilerle kurulacak iletişimde hem doğru hem de faydalı bir yaklaşımın belirlenmesi açısından da önemli. Konu ile ilgili olarak Bilfen Çamlıca ve Esenşehir Kampüsleri’nde velilerle bir araya gelen Prof. Dr. Ziya Selçuk, sistemle ilgili şöyle konuştu:
“İnsanın mayası doğuştandır ve hayat boyu bizimledir. Sabit eksenimiz mizacımız, değişken eksenimiz ise kişiliktir. Her birey biriciktir. Aynı mizaç türüne sahip olan bireyler dahi sosyoekonomik geçmişlerine göre farklılık gösterir. Her birey, tıpkı bir parmak izi gibi kendine has mizaçlara sahiptir. Bilfen’in de yaptığı budur. Her öğrenciyi ayrı ayrı ele alarak yol haritasını çizer. Eğitimin kişiye özelleştirilmesi için bir tedbir alır.”
hürriyet