hafiza aise
Sat 27 November 2010, 06:34 pm GMT +0200
1. Öğle Namazı Vakti:
Güneşin tam tepeden meyİetme-siyle başlayan ve her şeyin gölgesi, kendi boyunca olana kadar devam eden vakittir. Bu vakit, ikindi vaktinin başlangıcıdır.
Öğle namazını ilk vaktinde kılmak müstehaptır. Câbir bin Semura (radiyallâhu anh) anlatıyor; 'Peygamber (sallallâhu aleyhi ve sellem) öğle namazını, güneş meylettiğinde kılardı [320] Yani, güneş tam tepeden batıya doğru meylettiğinde kılardı.
Ancak hava sıcaklığı çok fazla olduğunda, öğle namazını geciktirmek ve serinliğe bırakmak müstehaptır. Çünkü Peygamber (sallallâhu aleyhi ve sellem); 'Sıcaklar arttığında, namazı serinliğe bırakınız. Kuşkusuz sıcaklığın şiddeti, Cehennem kayna-masmdandır.[321]
Ebû Hanîfe'ye göre, Öğle namazının vakti her şeyin gölgesinin iki misli oluncaya kadar devam eder. Bir misli oluncaya kadar olduğu da söylenmiştir. Ancak ilk görüş Ebû Hanîfe, Ebû Yûsuf ve Muhammed'in görüşüdür.[322]
[320] Müslim, 432, 618.
[321] Buhârî, 579; Müslim 608.
[322] El-Mûsilî, e/-/htiydr,38; Konuyla ilgil hadisi şerif için bkz. Müslim, Mesâ-Cfet 180. fÇev.)
Güneşin tam tepeden meyİetme-siyle başlayan ve her şeyin gölgesi, kendi boyunca olana kadar devam eden vakittir. Bu vakit, ikindi vaktinin başlangıcıdır.
Öğle namazını ilk vaktinde kılmak müstehaptır. Câbir bin Semura (radiyallâhu anh) anlatıyor; 'Peygamber (sallallâhu aleyhi ve sellem) öğle namazını, güneş meylettiğinde kılardı [320] Yani, güneş tam tepeden batıya doğru meylettiğinde kılardı.
Ancak hava sıcaklığı çok fazla olduğunda, öğle namazını geciktirmek ve serinliğe bırakmak müstehaptır. Çünkü Peygamber (sallallâhu aleyhi ve sellem); 'Sıcaklar arttığında, namazı serinliğe bırakınız. Kuşkusuz sıcaklığın şiddeti, Cehennem kayna-masmdandır.[321]
Ebû Hanîfe'ye göre, Öğle namazının vakti her şeyin gölgesinin iki misli oluncaya kadar devam eder. Bir misli oluncaya kadar olduğu da söylenmiştir. Ancak ilk görüş Ebû Hanîfe, Ebû Yûsuf ve Muhammed'in görüşüdür.[322]
[320] Müslim, 432, 618.
[321] Buhârî, 579; Müslim 608.
[322] El-Mûsilî, e/-/htiydr,38; Konuyla ilgil hadisi şerif için bkz. Müslim, Mesâ-Cfet 180. fÇev.)