ezelinur
Tue 26 January 2010, 11:48 pm GMT +0200
Öğle namazının vakti, güneşin zeval noktasına varmasından hemen sonra başlar. Yani bu vakit, güneşin tam tepeden batıya doğru meyletmesi anında başlayıp herşeyin gölgesinin kendi misline varmasına kadar devam eder.
Malikiler dediler ki: Bu, öğle namazının ihtiyarî vaktidir. Zarurî vaktine gelince bu, ikindinin ihtiyarî vaktinin girmesinden, ikindi namazı sığacak kadar bir zaman müstesna olarak günbatımına kadar devam eder.
Bu vaktin başladığını bilmek için de düzgün bir çıta parçası öğle vaktinden önce güneşlik bir yere dikilir. Bu çıtanın, tabii ki öğle vaktinden önce kendine göre bir gölgesi olur. Güneş, tam tepe noktasına gelinceye kadar gölgesi azar azar küçülür. Tam tepeye geldiğinde çok az bir gölge kalır. Bu esnada da gölge azıcık duraklar. Bu duraklamada gölgenin ucuna bir işaret konur. Ama çıtanın, ekvator bölgesinde olduğu gibi güneşin tam tepe noktasına varması anında hiç gölgesi kalmazsa, o zaman çıtanın dibine işaret konulur. Bu işaretten sonra gölge, artmaya başladığında güneşin tepeden batıya doğru meylettiği anlaşılır. İşte bu esnada öğlenin ilk vakti başlamış olur. İşaretlenen çizgiden itibaren çıtanın gölgesi artmaya devam eder ve işaret yerine ek olarak gölge, çıtanın boyu kadar uzayıncaya dek sürer; çıtanın boyunu aştığında da öğle vakti çıkmış olur.[156]