sumeyye
Fri 17 August 2012, 06:28 am GMT +0200
2- Ödeme Şekli:
1) eş-Şafiî, Malik, Ahmed b. Hanbel ve Ebu Bekr el-A'meş ile İbn Hazm'e göre, fitre aynî, yani yiyecek maddesi olarak ödenir[48].
2) Hanefî Mezhebine göre, yiyecek maddelerinin yerine, bunların değerlerini para veya başka cins eşya ile de ödemek caizdir. Çünkü fitre ödemekteki gaye, fakirlerin ihtiyacını gidermektir. Bu gaye, yiyecek maddesini ödemekte olduğu gibi, değerini ödeyerek de gerçekleşir. [49]
Ömer b. Abdilaziz, el-Hasenu'1-Basrî ve Atâ'nın, ödemeyi değer olarak yaptıkları nakledilmektedir.
Değer ödenmesi, Ebu Hanife ve Ebu Yusuf’a göre, buğday, arpa ve hurmadan her birinin; Muhammed eş-Şeybanî'ye göre, sadece buğdayın değeriyle yapılır.
Günümüzde değer olarak ödeme, -Yusuf Kardavî'nin de belirttiği üzere- ülkenin temsili yiyecek maddesinin ortalamasıyla yapılır. [50] Bunun yanında, bu tür ödemenin, ödeme yerindeki fiyatlara göre bir kişinin, orta derecede bir günlük yiyeceği karşılığı da olabilir; bu son uygulama Maide: 5/89 âyetindeki ölçüye uygun düşmektedir. [51] Karışıklığı ve halkın hangisine göre hareket edeceğini bilemeyip tereddütte kalmasını önlemek maksadıyla, fitreyi mal olarak değil de, para olarak ödeyecek olanlara -ki çoğunluk böyle ödemektedir- ilgili makamın tek rakam ilan etmesi uygun yoldur.
İslâm'ın ilk döneminde, para yerine daha çok mal, değişim aracıydı. Para iktisadının gelişmediği devir için çok haklı olarak sözkonusu olan uygulamayı, aynen benimseyerek, para iktisadının geliştiği günümüz dünyasında da geçerli kabul etmek pek uygun düşmez. [52] Zaten önemli olan, fakirin ihtiyacını karşılamaktır, bu hangisiyle gerçekleşirse, o ödeme türünü seçmek en uygun çözüm yolu olmalıdır[53].
[48] Ahmed b. Hanbel, Mesâil, s. 171, no: 647; Cezîrî, Fame, c. I, s. 629; Kardavî, FZ, c. II, s. 948; Yavuz, İZM, s. 288.
[49] Cezîrî, Fame, c. 1, s. 627; Damad, age, c. I, s. 229; Kardavî, FZ, c. II, s. 948-950; Mergınânî, age, c. I, s. 115; Serahsî, age, c. III, s. 107; Tuğ, age, s. 64.
[50] Kardavî, FZ, c. II, s. 950.
[51] Karaman, age, c. II, s. 113.
[52] Kardavî, FZ, c. II, s. 950-951; Yavuz, İZM, s. 289-290.
[53] Şeltut, age, s. 156.