ezelinur
Thu 26 August 2010, 12:53 pm GMT +0200
Nübüvvet,Nebi ve Resul
Nübüvvet:
Akıl sahibi kulların, üzerlerindeki dünya ve Âhiret işleri hakkında, ALLAH ile kulları arasında yapılan Elçilik demektir.[1]
Nebî:
Kendisine, Melek tarafından vahy veya kalbine ilham olunan, ya da, Salih rü´yâ ile uyarılan zât demektir.[2]
Resul:
Resul ise, Resul olması haysiyetile, Nübüvvet Vahy´inin fevkında özel bir Vahy ile üstün kılınmış olan ve kendisine Cebrail Aleyhisselâmın, ALLAH tarafından özel olarak indirdiği Kitab ile Vahy etmiş olduğu[3], Yüce ALLAH´ın hükümlerini, halka, tebliğ etmek üzere gönderdiği Kâmil İnsan, demektir.[4]
Bunun için "Her Resul, Nebî´dir; fakat, her Nebî, Resul değildir." denilmiştir.[5]
Nebîlik Ve Resulluğun ALLAH Vergisi Oluşu:
Nebîlık ve Resulluk, ALLAH vergisi olup bunu, Yüce ALLAH´ın, kullarından, dilediğine ve lâyık olanına verdiği de, Kur´ân-ı Kerîmde şöyle açıklanır:
"Bir Vahy ile veya bir perde arkasından, yahud bir Elçi (Melek) gönderip te -Kendi izniyle- dileyeceğini, Vahy etmesi olmaksızın, ALLAH´ın, hiç bir beşere kelam söylemesi vâki olmamıştır.
Şüphesiz ki, O, çok Yücedir, Mutlak hüküm ve hikmet sahibidir. İşte, biz, Sana da, böylece, emrimizden bir Ruh (Kur´an)ı Vahy ettik. Halbuki (bundan önce), Sen, Kitab, nedir? İman, nedir? bilmezdin. Fakat, Biz, onu, bir Nûr yaptık. Bununla, kullarımızdan, kimi dilersek, Ona, Hidâyet veririz.
Şüphesiz ki, Sen, muhakkak, doğru bir yolun Rehberliğini yapıyorsundur"[6]
"O (ALLAH), Ümmîler (Araplar) içinde, kendilerinden (onlara) bir Resul gönderendir ki, (O Resul), onlara (Allâhın) âyetlerini okur. onları, temizler, onlara, Kitabı, Hikmeti öğretir.
Halbuki, onlar, daha önce, apaçık bir sapıklık içinde idiler."
"Bu (Peygamberlik), Allâhın, kimi dilerse, ona vereceği bir fadi´dır.
ALLAH, büyük fadl (kerem) Sahibidir."[7]
"ALLAH, Risâletini (Elçiliğini) nereye vereceğini, çok iyi bilendir."[8]
Peygamberlerin Sıfat Ve Faziletlerinden Bazıları:
Bütün Peygamberler (Salâtü selâm olsun onlara), ancak erkekler arasından seçilip gönderilmişlerdir, (Nahl: 43, Enbiya: 7), Babaları ve Din´leri, bir Kardeş olup[9] küçük[10], büyük günahlardan, küfürden uzaktırlar.[11]
Ancak, onların bazısından -Makamlarına göre- kusur sayılabilecek bazı davranış ve sürçmeler vuku bulabilirdir.[12]
Peygamberler, en Emîn,[13]
ALLAH´ın emir ve nehiylerini, insanlara, hiç eksiltmeden, artırmadan, ulaştıran,[14]
Elçilik vazifesini yaparken, Allâh´dan başka hiç kimseden korkmayan,[15]
En doğru sözlü, en doğru özlü,[16]
Kısa akıllılıktan,[17]
Yanılgıdan uzak,
İnsanların bilmedikleri, bilemeyecekleri şeyleri-Allâh ´dan telakki eyledikleri Vahy ile bilen, bildiren,[18]
İnsanlara, Allâhın ayetlerini okuyan, Kitap ve Hikmeti öğreten, onları maddî ve manevî kirlerden temizleyen,[19]
İnsanları, doğru yola öğütleyen ve onların esirgenmelerini dileyen[20], Mükâfatlarını, dünyada insanlardan değil, Âhirette Rabbül´âlemîn´den alacaklarını açıklayan ALLAH Elçileridir.[21]
Peygamberlerin, Yüce ALLAH´ın izniyle, Mucizeler göstermeleri, gerçektir ve göstermişlerdir.[22]
Muhammed Aleyhisselâma ise, devamlı Mucize olarak Kur´ân-ı Kerim -Vahy edilmek suretiyle- verilmiş olduğundan, Kendisi, Kıyamet günü, Peygamberlerin en çok ümmetlisi olacaktır.[23]
Peygamberlerin İlki Ve Sonuncusu; Nebi Ve Resullerin Sayısı:
İnsanlara gönderilen Peygamberlerin ilki Âdem Aleyhisselâm[24], Sonuncusu da, Muhammed Aleyhisselâmdır.[25]
Eshab-ı kiramdan Ebû Zerrül Gıfârî der ki:
"Nebî aleyhisselâm´a: (Yâ Resûlallâh! Nebilerin evveli hangisidir?) diye sordum.
iÂdem´dii^ buyurdu.
(O, Nebî mi idi?) diye sordum.
(Evet! Mükellem bir Nebî idi.) buyurdu.[26]
(Yâ Resûlallâh! Nebilerin sayısı, kaçtır?) diye sordum.[27]
(Yüz yirmi dört bindir.) buyurdu.
(Yâ Resûlallâh! Onlardan, kaçı, Resuldür?) diye sordum.
(Üçyüz onbeş veya üçyüz onüç[28] kişilik bir cemaat!) buyurdu."[29]
Muhammed Aleyhisselâm´ın Hem Nebî, Hem Resul Oluşu:
Muhammed Aleyhisselâm, hem Nebî, hem Resul idi.
"Muhammed, adamlarınızdan hiç birinin babası değildir. Fakat, (O) ALLAH´ın Resûlu ve Nebilerin sonuncusudur. ALLAH, her şeyi hakkıyla bilendir.[30]
"De ki: ey insanlar! Hiç şüphesiz, ben, göklerin ve yerin mülk (ve tasarrufu)na mâlik olan, Kendisinden başka hiç bir ilâh bulunmayan, diriltmekte ve öldürmekte olan ALLAH´ın, size, hepinize gönderdiği Resulüyüm!
O halde, ALLAH´a ve Onun Ümmî Nebîolan Resûluna -ki, Kendisi de, O ALLAH´a ve Onun sözlerine iman etmekte olandır- iman ediniz! Ona, tâbi olunuz ki, doğru yolu bulmuş olasınız![31]
"Sen, hiç şüphesiz, gönderilen (Peygamberlerdensin!"[32]
"Ey Resul! Sana, indirileni tebliğ et!
Eğer yapmazsan, (ALLAH´ın) Elçiliğini tebliğ (ve ifâ) etmiş olmazsın!
ALLAH, Seni, insanlardan koruyacaktır.
Şüphesiz ki, ALLAH, kâfirler güruhunu muvaffak kılmaz.[33]
Tarihî kaynaklara göre de: Cebrail Aleyhisselâm, Muhammed Aleyhisselâm´a ilk defa gelip Alak sûresinin başından beş âyet Vahy ettikten sonra, gündüzün, yerle gök arasını dolduran bir insan suretinde görünerek:
"Yâ Muhammed! Sen, ALLAH´ın Resulüsün! Ben, Cebrail´im!" diye hitab etmiştir.[34]
Eshab-ı kiramdan Câbir b. Abdullah: "Peygamber Aleyhisselâm, özel olarak Kendi Kavmına, genel olarak ta, bütün insanlara gönderildi." Demiştir.[35]
Peygamberimiz Aleyhisselâm da, Peygamberliğini, Abdulmuttalip Oğullarına açıklarken:
"Ey Abdulmuttalip Oğulları! Ben, özel olarak size, genel olarak ta, bütün insanlara gönderildim!" buyurmuştur[36]
İnsanlara Gönderilen Her Peygamberin İsim Ve Kıssasının Bildirilmediği:
Kur´ân´ı Kerimde isimleri anılan ve kıssaları az veya çok anlatılan Peygamberler de, vardır, isimleri anılmayan ve kıssaları anlatılmayan Peygamberler de, vardır.
Bu husus, Kur´ân-ı Kerimde şöyle açıklanır:
"And olsun ki: Senden önce de, bir çok Resuller gönderdik.
Onların içinden, Sana, kıssalarını anlattıklarımız da, vardır, Sana, bildirmediklerimizde, vardır."[37]
Kur´ân-ı Kerimde İsimleri Anılan Veya Kıssaları Anlatılan Peygamberler:
1-) Âdem Aleyhisselâm,
2-) İdris Aleyhisselâm
3-) Nuh Aleyhisselâm
4-) Hûd Aleyhisselâm
5-) Salih Aleyhisselâm
6-) İbrahim Aleyhisselâm
7-) İsmail Aleyhisselâm
8-) İshak Aleyhisselâm
9-) Lût Aleyhisselâm
10-) Yâkub Aleyhisselâm
11-) Yûsuf Aleyhisselâm
12-) Eyyub Aleyhisselâm
13-) Zülkifl Aleyhisselâm
14-) Şuayb Aleyhisselâm
15-) Mûsâ Aleyhisselâm
16-) Harun Aleyhisselâm
17-) İlyas Aleyhisselâm
18-) Elyesa´ Aleyhisselâm
19-) Yûnus Aleyhisselâm
20-) Dâvud Aleyhisselâm
21-) Süleyman Aleyhisselâm
22-) Lukman Aleyhisselâm
23-) Uzeyr Aleyhisselâm
24-) Zülkarneyn Aleyhisselâm
25-) Zekeriyya Aleyhisselâm
26-) Yahya Aleyhisselâm
27-) İsâ Aleyhisselâm
28-) Muhammed Aleyhisselâm
Bu Peygamberlerden, ilgili bahislerde görüleceği üzere, Lokman, Zülkarneyn.. Aleyhisselamlar gibi bazılarının Peygamber mi, Veli mi? oldukları hakkında, bilgin-lerce görüş birliği sağlanamamıştır.[38]
Nübüvvet:
Akıl sahibi kulların, üzerlerindeki dünya ve Âhiret işleri hakkında, ALLAH ile kulları arasında yapılan Elçilik demektir.[1]
Nebî:
Kendisine, Melek tarafından vahy veya kalbine ilham olunan, ya da, Salih rü´yâ ile uyarılan zât demektir.[2]
Resul:
Resul ise, Resul olması haysiyetile, Nübüvvet Vahy´inin fevkında özel bir Vahy ile üstün kılınmış olan ve kendisine Cebrail Aleyhisselâmın, ALLAH tarafından özel olarak indirdiği Kitab ile Vahy etmiş olduğu[3], Yüce ALLAH´ın hükümlerini, halka, tebliğ etmek üzere gönderdiği Kâmil İnsan, demektir.[4]
Bunun için "Her Resul, Nebî´dir; fakat, her Nebî, Resul değildir." denilmiştir.[5]
Nebîlik Ve Resulluğun ALLAH Vergisi Oluşu:
Nebîlık ve Resulluk, ALLAH vergisi olup bunu, Yüce ALLAH´ın, kullarından, dilediğine ve lâyık olanına verdiği de, Kur´ân-ı Kerîmde şöyle açıklanır:
"Bir Vahy ile veya bir perde arkasından, yahud bir Elçi (Melek) gönderip te -Kendi izniyle- dileyeceğini, Vahy etmesi olmaksızın, ALLAH´ın, hiç bir beşere kelam söylemesi vâki olmamıştır.
Şüphesiz ki, O, çok Yücedir, Mutlak hüküm ve hikmet sahibidir. İşte, biz, Sana da, böylece, emrimizden bir Ruh (Kur´an)ı Vahy ettik. Halbuki (bundan önce), Sen, Kitab, nedir? İman, nedir? bilmezdin. Fakat, Biz, onu, bir Nûr yaptık. Bununla, kullarımızdan, kimi dilersek, Ona, Hidâyet veririz.
Şüphesiz ki, Sen, muhakkak, doğru bir yolun Rehberliğini yapıyorsundur"[6]
"O (ALLAH), Ümmîler (Araplar) içinde, kendilerinden (onlara) bir Resul gönderendir ki, (O Resul), onlara (Allâhın) âyetlerini okur. onları, temizler, onlara, Kitabı, Hikmeti öğretir.
Halbuki, onlar, daha önce, apaçık bir sapıklık içinde idiler."
"Bu (Peygamberlik), Allâhın, kimi dilerse, ona vereceği bir fadi´dır.
ALLAH, büyük fadl (kerem) Sahibidir."[7]
"ALLAH, Risâletini (Elçiliğini) nereye vereceğini, çok iyi bilendir."[8]
Peygamberlerin Sıfat Ve Faziletlerinden Bazıları:
Bütün Peygamberler (Salâtü selâm olsun onlara), ancak erkekler arasından seçilip gönderilmişlerdir, (Nahl: 43, Enbiya: 7), Babaları ve Din´leri, bir Kardeş olup[9] küçük[10], büyük günahlardan, küfürden uzaktırlar.[11]
Ancak, onların bazısından -Makamlarına göre- kusur sayılabilecek bazı davranış ve sürçmeler vuku bulabilirdir.[12]
Peygamberler, en Emîn,[13]
ALLAH´ın emir ve nehiylerini, insanlara, hiç eksiltmeden, artırmadan, ulaştıran,[14]
Elçilik vazifesini yaparken, Allâh´dan başka hiç kimseden korkmayan,[15]
En doğru sözlü, en doğru özlü,[16]
Kısa akıllılıktan,[17]
Yanılgıdan uzak,
İnsanların bilmedikleri, bilemeyecekleri şeyleri-Allâh ´dan telakki eyledikleri Vahy ile bilen, bildiren,[18]
İnsanlara, Allâhın ayetlerini okuyan, Kitap ve Hikmeti öğreten, onları maddî ve manevî kirlerden temizleyen,[19]
İnsanları, doğru yola öğütleyen ve onların esirgenmelerini dileyen[20], Mükâfatlarını, dünyada insanlardan değil, Âhirette Rabbül´âlemîn´den alacaklarını açıklayan ALLAH Elçileridir.[21]
Peygamberlerin, Yüce ALLAH´ın izniyle, Mucizeler göstermeleri, gerçektir ve göstermişlerdir.[22]
Muhammed Aleyhisselâma ise, devamlı Mucize olarak Kur´ân-ı Kerim -Vahy edilmek suretiyle- verilmiş olduğundan, Kendisi, Kıyamet günü, Peygamberlerin en çok ümmetlisi olacaktır.[23]
Peygamberlerin İlki Ve Sonuncusu; Nebi Ve Resullerin Sayısı:
İnsanlara gönderilen Peygamberlerin ilki Âdem Aleyhisselâm[24], Sonuncusu da, Muhammed Aleyhisselâmdır.[25]
Eshab-ı kiramdan Ebû Zerrül Gıfârî der ki:
"Nebî aleyhisselâm´a: (Yâ Resûlallâh! Nebilerin evveli hangisidir?) diye sordum.
iÂdem´dii^ buyurdu.
(O, Nebî mi idi?) diye sordum.
(Evet! Mükellem bir Nebî idi.) buyurdu.[26]
(Yâ Resûlallâh! Nebilerin sayısı, kaçtır?) diye sordum.[27]
(Yüz yirmi dört bindir.) buyurdu.
(Yâ Resûlallâh! Onlardan, kaçı, Resuldür?) diye sordum.
(Üçyüz onbeş veya üçyüz onüç[28] kişilik bir cemaat!) buyurdu."[29]
Muhammed Aleyhisselâm´ın Hem Nebî, Hem Resul Oluşu:
Muhammed Aleyhisselâm, hem Nebî, hem Resul idi.
"Muhammed, adamlarınızdan hiç birinin babası değildir. Fakat, (O) ALLAH´ın Resûlu ve Nebilerin sonuncusudur. ALLAH, her şeyi hakkıyla bilendir.[30]
"De ki: ey insanlar! Hiç şüphesiz, ben, göklerin ve yerin mülk (ve tasarrufu)na mâlik olan, Kendisinden başka hiç bir ilâh bulunmayan, diriltmekte ve öldürmekte olan ALLAH´ın, size, hepinize gönderdiği Resulüyüm!
O halde, ALLAH´a ve Onun Ümmî Nebîolan Resûluna -ki, Kendisi de, O ALLAH´a ve Onun sözlerine iman etmekte olandır- iman ediniz! Ona, tâbi olunuz ki, doğru yolu bulmuş olasınız![31]
"Sen, hiç şüphesiz, gönderilen (Peygamberlerdensin!"[32]
"Ey Resul! Sana, indirileni tebliğ et!
Eğer yapmazsan, (ALLAH´ın) Elçiliğini tebliğ (ve ifâ) etmiş olmazsın!
ALLAH, Seni, insanlardan koruyacaktır.
Şüphesiz ki, ALLAH, kâfirler güruhunu muvaffak kılmaz.[33]
Tarihî kaynaklara göre de: Cebrail Aleyhisselâm, Muhammed Aleyhisselâm´a ilk defa gelip Alak sûresinin başından beş âyet Vahy ettikten sonra, gündüzün, yerle gök arasını dolduran bir insan suretinde görünerek:
"Yâ Muhammed! Sen, ALLAH´ın Resulüsün! Ben, Cebrail´im!" diye hitab etmiştir.[34]
Eshab-ı kiramdan Câbir b. Abdullah: "Peygamber Aleyhisselâm, özel olarak Kendi Kavmına, genel olarak ta, bütün insanlara gönderildi." Demiştir.[35]
Peygamberimiz Aleyhisselâm da, Peygamberliğini, Abdulmuttalip Oğullarına açıklarken:
"Ey Abdulmuttalip Oğulları! Ben, özel olarak size, genel olarak ta, bütün insanlara gönderildim!" buyurmuştur[36]
İnsanlara Gönderilen Her Peygamberin İsim Ve Kıssasının Bildirilmediği:
Kur´ân´ı Kerimde isimleri anılan ve kıssaları az veya çok anlatılan Peygamberler de, vardır, isimleri anılmayan ve kıssaları anlatılmayan Peygamberler de, vardır.
Bu husus, Kur´ân-ı Kerimde şöyle açıklanır:
"And olsun ki: Senden önce de, bir çok Resuller gönderdik.
Onların içinden, Sana, kıssalarını anlattıklarımız da, vardır, Sana, bildirmediklerimizde, vardır."[37]
Kur´ân-ı Kerimde İsimleri Anılan Veya Kıssaları Anlatılan Peygamberler:
1-) Âdem Aleyhisselâm,
2-) İdris Aleyhisselâm
3-) Nuh Aleyhisselâm
4-) Hûd Aleyhisselâm
5-) Salih Aleyhisselâm
6-) İbrahim Aleyhisselâm
7-) İsmail Aleyhisselâm
8-) İshak Aleyhisselâm
9-) Lût Aleyhisselâm
10-) Yâkub Aleyhisselâm
11-) Yûsuf Aleyhisselâm
12-) Eyyub Aleyhisselâm
13-) Zülkifl Aleyhisselâm
14-) Şuayb Aleyhisselâm
15-) Mûsâ Aleyhisselâm
16-) Harun Aleyhisselâm
17-) İlyas Aleyhisselâm
18-) Elyesa´ Aleyhisselâm
19-) Yûnus Aleyhisselâm
20-) Dâvud Aleyhisselâm
21-) Süleyman Aleyhisselâm
22-) Lukman Aleyhisselâm
23-) Uzeyr Aleyhisselâm
24-) Zülkarneyn Aleyhisselâm
25-) Zekeriyya Aleyhisselâm
26-) Yahya Aleyhisselâm
27-) İsâ Aleyhisselâm
28-) Muhammed Aleyhisselâm
Bu Peygamberlerden, ilgili bahislerde görüleceği üzere, Lokman, Zülkarneyn.. Aleyhisselamlar gibi bazılarının Peygamber mi, Veli mi? oldukları hakkında, bilgin-lerce görüş birliği sağlanamamıştır.[38]