sidretül münteha
Sat 29 January 2011, 05:18 pm GMT +0200
8. Niyet
Fıkıh âlimleri, niyetin namazın sıhhati için şart olduğunda müttefiktirler. Zira namaz, şeriatın emrettiği şeyler arasında mânâ ve hikmetleri bilinmeyen taabbüd(kulluk) lerin başıdır. Ancak imamın arkasında namaz kılanın niyette de imama uyması gerekir mi gerekmez mi, yani imam hangi namaza niyet etmişse, arkasmdakilerin de aynı namaza niyet etmeleri şart mıdır diye ihtilâf etmişlerdir. Şayet şartsa tabiidir ki öğle namazının farzını kılmak isteyen kimse, ikindinin farzını kılan imama ve öğlenin sünnetini kılmak isteyen de, öğlenin farzını kılan imama uyamaz.
İmam Mâlik ile îmam Ebû Hanife: «Muktedînin(imama uyanın) niyetinin, imamın niyetine uyması gerekir», İmam Şafii ise: «Gerekmez» demişlerdir.
Bu ihtilâfın sebebi; Peygamber (s.a.s) Efendimiz'in,
«İmam, kendisine uyulsun diye imam edilmiştir» [136] hadisinden anlaşılan mânânın, Muaz b. Cebel'in Peygamber (s.a.s) Efendimiz'le birlikte namaz kıldıktan sonra kavminin yanına dönüp onlara aynı namazı kıldırdığı yolunda rivayet olunan hadisin [137] mefhumu ile çelişmesidtr. Bunun Muaz'a mahsus olup «İmam, kendisine uyulsun diye imam olmuştur» hadisindeki umumun niyete de şamil olduğunu söyleyenler, imama niyette de uymanın şart olduğunu söylemişlerdir. Muaz'a verilen bu iznin, diğer mükelleflerin de bu hususta izinli olduğu anlamına geldiğini söyleyenler ise- ki asıl da budur- iki gruba ayrılmışlardır.
Kimisi: «Bu hadisteki umum niyete şamil değildir. Çünkü zahir olan, imamın hareketlerine uymaktır ve böyle olursa iki hadis arasında çelişme de bulunmaz» demiştir.
Kimisi de: «Niyete de şamildir ve bu hadis diğer hadisin umumundan bir istisnadır» demiştir.
Niyet mevzuunda, Mantuk (hükmü belirtilen) ile ilgisi bulunmayan bir-
takım mes'eleler daha varsa da o mes'elelerden bahsetmemeyi daha uygun buluyoruz. Çünkü ta başta söylediğimiz gibi- bizim maksadımız, yalnız şeriatta mantuk ile ilgisi bulunan mes'elelere yer vermektir. [138]
23. Namazın Rükünleri Olan Okuyuş ve Hareketler
Farz namazlarda bu okuyuş ve hareketler, değişik durumlara göre azalıp çoğalmaktadır. Bunlar, tek başına ve cemaatle kılınan namazlarda, Cum'a namazı ile diğer namazlarda, yolculukta ve hazerîlikte kılınan namazlarda, emniyetteyken ve korkulu zamanlarda kılınan namazlarda ve sıhhat hali ile hastalık halinde kılınan namazlarda hep aynı değildir. Biz de bunları, usûle uygun ve sıralı olarak anlatmak istiyorsak, önce hepsi arasında müşterek olanları toplu olarak, sonra her birine has olanları birer birer veyahut baştan herbirini ayn ayn ele almalıyız. îkinci şekil her ne kadar tekrarlamayı gerektiriyorsa da daha kolay ve fukahanın izleyegeldiği bir usûl olduğundan biz de bu usûlde fukahaya uyup bu bölümü altı bab'a böleceğiz yani hazerîlikte, emniyette, sıhhatte ve tek başına kılınan namazın hükümlerini birinci bab'ta, cemaatle kılman namazın hükümlerini ikinci bab'ta, Cum'a namazının hükümlerini üçüncü bab'ta, yolculuk namazının hükümlerini dördüncü bab'ta, korku namazının hükümlerini besince bab'ta ve hastalık hali namazının hükümlerini de altıncı bab'ta anlatacağız. [139]
[136] Buharı, Ezan, 10/82, no: 732.
[137] Buhâri, Ezan, 10/60, no: 700; Müslim, Satât, 4/36, no: 465.
[138] İbn Rüşd Kadı Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüşd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayınları: 1/267-268.
[139] İbn Rüşd Kadı Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüşd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayınları: 1/269.