hafız_32
Wed 17 November 2010, 11:12 am GMT +0200
XI. NİŞAN VE EVLİLİK
Evliliğe Teşvik:
Yüce Allah; 'Andolsun senden önce de Peygamberler gönderdik ve onlara da eşler ve çocuklar verdik [334] Aranızdan bekarları, kölelerinizden ve cariyelerinizden iyi davranıştı olanları evlendirin [335] 'Kaynaşmanız için size kendinizden eşler yaratıp da aranızda sevgi ve merhameti peyda etmesi O'nun (varlığının) delillerindendir. Doğrusu bunda, iyi düşünen bir kavim için ibretler vardır [336] buyurmuştur.
Üç kişinin olayıyla İlgili olarak, Enes (radiyallâhu anh) anlatıyor; 'Onlardan biri; «ben geceleri sürekli namaz kılacağım» dedi. Diğeri; «ben her zaman oruç tutacağım; oruçsuz gün geçirmeyeceğini» dedi. Diğeri; «ben bekâr kalacağım ve hiç evlenmeyeceğim» dedi. Bunun üzerine RasuluHah (sallallâhu aleyhi ve sellem) geldi ve; «şöyle şöyle diyenler siz misiniz?! Allah'a yemin ederim ki, ben aranızda, Allah'tan en fazla korkan ve en takvalı olanınızım. Buna rağmen ben, bazen oruç bazen tutuyor, tutmuyorum. (Gecenin) bir kısmında namaz kılıyor, bir kısmında uyuyorum ve kadınlarla evleniyorum. Kim benim sünnetimden yüz çevirirse, benden değildir» buyurdu.[337]
Ma'kal bin Yesâr (radiyallâhu anh) anlatıyor; 'Peygamber (salhllâhu aleyhi ve sellem); «(eşlerini) çok seven ve doğurgan olan kadınlarla evleniniz; kuşkusuz ben (kıyamet günü) sizin çokluğunuzla diğer ümmetlere övünürüm.[338]
İbn Mesûd (radiyallâhu anh) anlatıyor; 'Peygamber (sal-lallâhu aleyhi ve sellem); «Ey gençler topluluğu! Sizden kimin evlenmeye gücü yetiyorsa, hemen evlensin. Çünkü evlilik, gözü (haramdan çevirmede) çok daha etkilidir, namusu daha çok fco-ruyucudur. Sizden kimin (evlenmeye) gücü yetmiyorsa, o da, oruca devam etsin. Çünkü oruç, onun şehvetini keser» buyurdu.[339]
Hadiste yer alan 'el-bâetelevlenmeye güç yetirmek' ifadesiyle, evlilik masrafları ve sorumlulukları kastedilmiştir. Buradaki hitap, cinsel ilişkide bulunabilecek güce sahip olanlaradır.
Ebû Zer (radiyallâhu anh) anlatıyor; 'Peygamber (s.a.v)'in sahabelerinden bazı kimseler, Peygamber (salhllâhu aleyhi ve sellemj'e: 'Ey Allah'ın Rasülü! Servet sahibi kimseler sevapları alıp gittiler; bizim kıldığımız gibi namaz kılıyorlar, bizim gibi oruç tutuyorlar ve mallarının fazlalarını sadaka olarak veriyorlar' dediler. Rasulullah (salhllâhu aleyhi ve sellem) «Allah size tasadduk edecek bir şey vermemiş mi? Her teşbih (subhanallah' sözü-n)e karşılık bir sadaka, her tekbir (Aîlahu Ekber' sözün)e karşılık bir sadaka, hertahmid (Elhamdülillah'sözün)e karşılık bir sadaka, hertehlil (Lâ ilahe illallah' sözün) e karşılık bir sadaka, emri bi'l-maruf (iyiliği emretmek) bir sadaka, kötülükten alıkoyma bir sadakadır. Hatta sizden birinin (hammıyh yaptığı) cinsel ilişki bile bir sadakadır» buyurdu. Sahabiler: «Ey Allah'ın Rasulü! Birimiz şehvetini tatmin ettiğinde, ona sevap mı var?!» dediler. Rasulullah (salhllâhu aleyhi ve sellem); «Ne dersiniz? O kimse şehvetini haramla tatmin ederse ona günah olmayacak mı? İşte bunun gibi, helal yolla şehvetini tatmin ettiği zaman da ona sevab vardır» buyurdu.[340]
[334] Rad; 38.
[335] Nur, 32.
[336] Rum, 21.
[337] Buharı, 5063; Müslim, 1401.
[338] Ebû Dâvûd, 2050; Nesâî, 6/65; Sahih rivayettir.
[339] Buhârî, 5065; Müslim, 1400.
[340] Müslim 1006; Ebû Dâvûd, 1286.