ezelinur
Mon 25 January 2010, 06:14 pm GMT +0200
Tanımı: Nifas,
Malikiler dediler ki: Doğumla beraber veya doğumdan sonra akan kan nifas kanıdır. İkiz doğuran kadının birinci çocuğuyla birlikte veya daha sonra veya ikinci çocuğunun doğumundan önce akan kan nifas kanıdır. Doğumdan önce akan kanlarsa bunlara göre nifas değil hayız kanıdır.
Hanbeliler dediler ki: Doğumdan iki veya üç gün önce doğum sancısıyla birlikte kadından akan kan nifas kanıdır. Bunun yanında doğumla birlikte veya doğumdan sonra akan kanlar da nifas kanıdır.
Şafiiler dediler ki: Kadından akan kanın nifas kanı olduğunun kesinleşmesi için, rahmin tam olarak çocuktan boşalmasından sonra akması şarttır. Ama çocuğun bir kısmı veya vücudunun çoğu dışarıya çıkmışken akan kan nifas kanı değildir. Doğumdan sonra sözünden maksat, doğumla bu kanın arasına onbeş veya daha fazla günlük bir fasılanın girmemesi demektir. Şayet doğumdan onbeş gün veya daha fazla bir süre sonra bir kanama görülürse bu, nifas kanı değil de hayız kanı olur. Çocukla beraber akan kanla doğum sancılarından önce akan kanlar nifas kanı olmayıp başka kanlardır. Bu esnada kadın eğer âdet döneminde ise akan kan hayız kanıdır. Çünkü Şâfîîlere göre gebe kadın da hayız görebilir. Ama akan kan, âdet döneminde değilse bir hastalıktan ötürü akmakta olan kan sayılır.
Hanefiler dediler ki: Doğum esnasında çocuğun vücûdunun çoğu dışarıya çıkmış iken akan kan, tıpkı çocuğun tümünün dışarıya çıkmasından sonra akan kan gibi nifas kanıdır. Ama çocuğun vücûdunun az bir kısmı dışarıya çıkmış iken veya hiç çıkmamış iken akan kanlar, hastalıktan kaynaklanan kanlardır. Bu durumda kadın, nifaslı olmayıp temiz sayılır ve ibâdetlerini de yapabilir.
Doğumu güçleşen kadının karnı yarılarak çocuğu çıkarılacak olursa bu durumda (şayet ortada bir iddet sorunu varsa) iddet tamamlansa bile kadın nifaslı sayılmaz.
Düşük çocuğa gelince; eğer onun parmak, tırnak, saç veya benzeri vücûdu ile ilgili bazı kısımlar teşekkül etmişse normal bir çocuk hükmündedir. Ki bu sebeble akan kan da nifas kanı olur. Ama düşük çocuğun tırnak, parmak ve benzeri vücûdunun parçaları teşekkül etmeyip sözgelimi et parçası veya kan pıhtısı hâlinde dışarıya çıkacak olursa, bu olay, da kadının âdet zamanına rastlamış ise çıkan kan, hayız kanı sayılır. Ama âdet zamanına rastlamamış ise çıkan kan, bir hastalık veya sakatlıktan kaynaklanan bir kan olur. Bir kadın ikiz doğurursa bunun nifas müddeti birinci doğumdan îtibâren başlar.
Şafiiler dediler ki: Çocuğun organlarının bir kısmının teşekkül etmiş olması nifas için şart değildir. Kadın bir et parçası veya kan pıhtısı düşürür de ebeler, bunun bir insan aslı olduğunu söylerlerse bu olaydan sonra akan kan, nifas kanı sayılır.
Kadın ikiz doğuracak olursa nifas müddetinin başlangıcı ikinci doğumdan îtibâren başlar. Birinci doğumdan sonra görülen kanlar nifas kanı sayılmaz. Bu kanamalar, hayız süresine rastlarsa hayız sayılır. Hayız süresine rastlamazsa hastalık ve özür kanı sayılırlar.
Malikiler dediler ki: Kadın ikiz doğurur da iki doğum arasında altmış günlük bir süre bulunursa -ki bu, nifas için azamî bir süredir- her çocuk için müstakil bir nifas müddeti kabul edilir. Ama altmış günden daha az bir süre olursa bu durumda nifas başlangıcı, birinci doğumdan itibâren kabul edilir.
İki doğum arasında nifasın azami süresi geçse bile yine birinci doğum nifas için başlangıç olarak kabul edilir. Sözgelimi ikinci doğum, birincisinden, kırk gün sonra gerçekleşirse ikinci doğumdan sonra akan kan, nifas kanı değil de bir hastalık veya özürden kaynaklanan kan olarak kabul edilir. Nifasın en az müddeti için sınır yoktur. Bir an kanama görmekle bile kadın, nifas görmüş sayılır. Doğumdan hemen sonra kanı kesilen veya kansız olarak doğum yapan kadının nifası tamamlanmış olur. Temiz kadınların yapabilecekleri bütün işleri yapabilirler.
Nifas kanları arasında bozulan temizliklere, (ki bir gün kanama gördükten sonra temiz olunur da, bir gün sonra yeniden kanama vuku bulursa buna “bozulan temizlik” adı verilir) gelince, mezheblerin buna ilişkin detaylı görüşleri aşağıya alınmıştır.
Hanefiler dediler ki: Nifas kanamaları arasına giren bozuk temizlik süreleri onbeş günü bulsa bile yine nifas kanı sayılır.
Şafiiler dediler ki: Nifas kanları arasına giren temizlik süreleri onbeş günü aşarsa temizlik hükmünde olur. Onbeş günden az olursa nifas hükmünde olur. Bundan sonra görülen kanlarsa hayız kanı olurlar. Doğumdan sonra hiç kanama görülmez de onbeş güne kadar temiz kalınırsa aradan geçen bütün zaman içinde kadın temiz sayılır. Bundan sonra görülen kanlar, hayız kanamaları sayılır. Bu durumdaki kadın, nifas geçirmemiş olur.
Malikiler dediler ki: Nifas kanamaları arasında görülen temizliklerin süresi onbeş günü bulursa kadın, bu süre içinde temiz sayılır. Bundan sonra görülen kanamalarsa hayız sayılır. Ama nifas kanamaları arasındaki temizlik günleri yarım aydan az olursa nifas sayılır. Aradaki temizlik günleri hesaptan düşülerek kanama günleri birbirine eklenerek altmış günü bulursa bu durumda kadının nifası sona ermiş olur. Bundan sonra temiz olup namazını kılabilir, orucunu tutabilir.
Hanbeliler dediler ki: Nifas kanamaları arasına giren temizlik süreleri de temizlikten sayılır. Bu gibi günlerde kadın temiz olup ibâdetlerini yapmalıdır.
Malikiler dediler ki: İstihâze kanamaları gören kadının hayız yaşına ermiş olması gerekir. Bu yaşa ermeyen küçüklerde görülen kanlar, ne hayız ne de nifas sayılmaz. Bunlar hastalık veya sakatlıktan kaynaklanırlar.[94]