- Neye Niyet Ediyorsanız Onu Yaşarsınız

Adsense kodları


Neye Niyet Ediyorsanız Onu Yaşarsınız

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
beyzanur
Fri 4 December 2009, 11:48 am GMT +0200


Bir gün bir güne; bir an bir ana benzemiyor. Hayatın her anı, birbirinden farklı. Aynı camdan da baksanız, aynı manzarayı iki defa göremezsiniz. Aynı kitabı da okusanız, her defasında ayrı bir mânâyı keşfedersiniz. Rahmetli Zübeyir Gündüzalp Ağabey, “Tuğlaları üst üste koymak, tekrar değil, tesistir” der.

Hayatımızın ve inancımızın duvarları böyle yükselir, böyle korunur. Alıp verdiğiniz her nefes, bir diğerinden farklı. Hayatı hayat eden, iman ve niyet. Bir de lüzumlu olan bu tekrarlar.

Evet, neye niyet ediyorsanız, onu yaşıyorsunuz. Karşınızda onu buluyorsunuz. Bilgisayar için yazılım ne ise, insan için niyet de odur. Bunu ruhunuza yazdığınızda, yeni gerçekliklerin içine doğru sizi yönlendirir, sahip olduğunuz yetenekleri açığa çıkarır. Hayatı bambaşka bir gözle görmeye başlarsınız.
Farkında olun ya da olmayın görünenin arkasında daima insanı yöneten bir niyet vardır. Birçok insan, hareket ve davranışlarını yönlendiren bu niyetin farkında olmayabilir. Niyet, amellerin ve işlerin ruhudur. Ruhsuz ceset ne ise, niyetsiz amel de odur.

Şu anda bile hayatımıza yön veren gizli bir niyet var. İçimizde bizi ileri götüren bir kuvvettir niyet, günlük hayatımızda bizi yönlendiren bir pusuladır. Niyet, görünenin önünde gider. Güzel yaşamaya azmettikçe, bu niyet içimizde bir huzur meltemi estirir. Gerçi siz ne kadar dikkat ederseniz edin, bazen işler istediğiniz gibi gitmez, olaylar istediğiniz gibi gelişmez. En yakınınızla, en akla hayale gelmez bir şekilde imtihan olursunuz. Şaşkınlığa pek gerek yok aslında. “Dikkat! Şimdi bir imtihan sorusu çıkıyor buradan” diye, içten gelen sinyalleri alan kazanıyor. Bu iletiye kulak vermeyenin huzuru kaçıyor hemen.

Birinin kalbini kırmışsanız, haklı da olsanız, dünyanız kararıyor o an. Hiçbir şey ve hiçbir ibadet teselli edemiyor sizi. “Bir kez gönül yıktın ise / Bu kıldığın, namaz değil / Yetmiş iki millet dahi / Elin yüzün yumaz değil.” Özetlemiş bu hâlimizi Yunus Emre’miz.

Süt gibi kesiliyorsunuz, karalar bağlıyor içinizi. “Ne oluyor, neden böyleyim?” diye araştırdığınızda, bir siyah noktayı fark ediyorsunuz kalbinizde: Günah lekesi… İstiğfar ve tövbe ile derhal çıkarmaya çalışıyorsanız ne âlâ! Yoksa dünyanız zindan oluyor. Her ne kadar karşı taraf kusurlu ve suçlu olsa da, siz olgunluk gösterip o kusuru üzerinize almadıkça, bu kaostan çıkış yok…

Belki de bu haller boşuna verilmiyor, beyhûde yaşatılmıyor insana. Haddini bilmek, aczini bilmek yakışıyor bize. Kula kulluk yaraşır, kul olduğunu bilmek yaraşır. Kusursuz ve noksansız bir Rabbin huzurunda, O’nu “Sübhanallah” deyip, tenzih etmek yakışır insana. O kadar kendimizden emin olmamalıyız.

Kuşlarda, serçelerde nice hayat dersi gizli. Ürkek ve korkak tavırlarla dalların en ucuna konmak, bir yandan kediden, bir yandan bilmem neden sakına sakına yaşamak yakışıyor serçelere. Cıvıl cıvıl hâlleri var ya o bir parmak mahlûkların, hayran kalıyor insan. Tembellik yok, devamlı hareket var. Hayat ve faaliyet dersi veriyorlar. Kendilerindeki neşeyi bize de bulaştırıyorlar. Ne güzel bir hâl bu.

Evet, korka korka yaşamak insana da yakışıyor. Ölüm daha gelmeden hayatın incecik dallarında titreye titreye yaşamak yakışıyor insana. Tıpkı bir serçecik gibi…
Selim Gündüzalp

sümeyra
Sun 13 March 2011, 05:04 pm GMT +0200


     Belki de bu haller boşuna verilmiyor, beyhûde yaşatılmıyor insana. Haddini bilmek, aczini bilmek yakışıyor bize. Kula kulluk yaraşır, kul olduğunu bilmek yaraşır. Kusursuz ve noksansız bir Rabbin huzurunda, O’nu “Sübhanallah” deyip, tenzih etmek yakışır insana. O kadar kendimizden emin olmamalıyız.


    İnsanı Rabbine götüren en kestirme yol aczinin ve fakrının farkına varmaktır..Tabii; bunu lafızdan icraate geçirmek, gerçekten zor..Belki de bu yüzden ,zaman zaman takatimizi aşan olaylarla imtihan oluyor ve bu aczi hissetmeye mecbur kalıyoruz..Önemli olan bizi taşıdığı nokta..Annesinden tokat yiyen bir çocuğun,annesinin şefkatli kollarında teselli araması ne güzel..Ve biz olayları böyle karşılıyabiliyorsak ne mutlu..