- Neshin Kısımları

Adsense kodları


Neshin Kısımları

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
müzzemmil
Sat 17 September 2011, 05:05 pm GMT +0200
7- Neshin Kısımları

İslâm'ın asıl kaynağı olan Kur'ân ve Hadis'i bize tebliğ eden Hz. Peygamberdir. Bu münasebetle, ayet ve hadislerin kaynağı birdir. Ha­disler Kur'ân'ın tefsiri niteliğindedir. Bunlardan birini diğerinden ayır­mak, islâm'ın anlaşılmasında eksikliğe sebep olabilir. Vahyin incelikle­rini biİen sahabe bu durumu görmüş, ikisi arasında bir ayrıma gitme­miştir. Müslüman alimler, Kur'ân ve Sünnet'i aynı ölçülerde değerlen­dirmeleri gerekmektedir. Yüce Yaratıcı'nın insanlardan istediği, Hz. Peygamber'e uymaları ve istenilenleri yerine getirmeleridir. Bunun yapılması, kulların peygambere tabi olmasıyla mümkün görünür.
''De ki: 'Allah'a ve Peygamber'e itaat edin.' Eğer dönerseniz ona gereken, (tebliğdir) Size gereken de, size yükletilen (itaat gö­revini yapmak) dır. Eğer ona itaat ederseniz, doğru yolu bulursu­nuz. Peygambere düşen, sadece açık bir şekilde duyurmaktır."[205]
"Allah ve Resulü bir İşte bir hüküm verdiği zaman, artık inan­mış bir erkek ve kadına, o işi kendi istediklerine göre seçme hak­kı yoktur. Kim Allah ve Resulüne karşı gelirse, açık bir sapıklığa düşmüş olur."[206]
...Peygamber size ne verdi ise onu alın...’’[207]
Yukarıya anlamlarını aldığımız ayetlere dikkat edilirse, Kur'ân ve sünnetin aynı kaynaktan geldiği, birinin diğerinden ayrılamayacağı anlaşılmış olur. Kur'an'da asıl olan, ayetlerin muhkem olmasıdır. Bu­nunla birlikte, cumhur kabul edilen İslâm alimleri tarafından, sınırlı ayetlerde neshin var olduğuna inanılır. Mensuh kabul edilen söz konu­su ayetlerin kriteri yapılarak günümüze verdiği mesajı algılamanın fay­dalı olacağını düşünmekteyim. Buna göre, kaynaklarda neshe konu olan ayetler dört bölümde incelenmiştir.[208]
 
a) Ayetin Ayeti Neshi
 
Alimler arasında neshin varlığını kabul etmeyenler hariç, ayetin ayeti nesh edebileceği kabul edilir. Bu birlik üç noktada toplanır:
aa) Hükmü Mensuh, Metni Baki Olan Ayetler
"İçinizden ölüp geriye eşler bırakan (erkekler), eşlerinin (evle­rinden) çıkanlmaksızın, bir yıla kadar geçimlerinin sağlanmasını vasiyet etsinler."[209] ayetinin yine aynı sûrede yer alan; "Sizden ve­fat edip de hanımları geride kalmış olanlar, kendilerini dört ay on gün gözetsinler... "[210] ayetiyle nesh edildiğine İnanılır.[211]
Başka bir misal; "Eğer İçinizden sabırlı yirmi kişi bulunursa, onlardan iki yüz kişiye galip gelir"[212] ayeti, "Şimdi Allah sizden yükü hafifletti; bildi ki sizde bir zaaf vardır. Artık sabırlı ve azim­li yüz kişi olursa, onlardan iki yüz kişiyi mağlup eder...."[213] ayeti tarafından nesh edilmiştir.[214]
ab) Tilaveti ve Hükmü Mensuh Ayetler
Kaynaklarda yer aldığına göre, metni ve hükmü mensuh olan ayetlerle amel edilmez. Bu tür ayetlerin, Kur'ân'a yazılmadığına ina­nılır. Konuyla ilgili zikredilen en Önemli misal, Hz. Aişe'den gelen şu rivayettir: "Bilinen on kere emmenin haramlığı, Kur'ân-ı Kerim'de yer almaktaydı. Bu beş emme ile kaldırılmıştır. Hz. Peygamber'in vefatında bunlar Kur'an'da yer alırdı."[215] Hz. Aişe'den gelen bu rivayet kaynaklarda yer alsa da, Kur'ân'ın yazımı anında ayet olarak değerlendirilmediği anlaşılmaktadır. Hadis kitaplarında zikredüdiğine göre hadis olma ihtimali vardır.
ac) Hükmü Baki Tilaveti Mensuh Ayetler
Bu tür ayetler Kur'an'da yer almamakla birlikte, onlarla hadis gi­bi amel edilmektedir. Konuyla ilgili misal recm ayetidir. Neshe konu olan ayetin anlamı şöyledir:
"İhtiyar erkek ve ihtiyar kadın zina ettiği zaman, Allah'tan bir ceza olarak onları "recm"edin. Allah azizdir hakimdir."[216]
Eserlerde tilaveti mensuh kabul edilen bu ayetle İlgili olarak, Hz. Ömer'in şu sözlerine yer verilir: "Eğer insanlar Kur'ân-ı Kerim'e Ömer ilave etti demeselerdi, bu ayeti kendi elimle yazardım."[217] Su-yutî(ö- 911/1505)Tnin tespitlerine göre, Zeyd b. Sabit başkanlığında­ki heyet recm ayetine gelince, kendi aralarında şöyle bîr konuşma ge-çer: "ihtiyar kadın ve erkek zina ettiği zaman onları recm ediniz" ayeti nazil olduğunda, Hz. Ömer Peygamberimize gelip, yazayım mı? sorusunu sorar. Hz. Peygamber bu soruya olumlu cevap vermez.[218]
 
b) Sünnetin Kur'ân'ı Neshi
 
Bu nevi nesih, Kur'an'da yer alan bir ayetle amel edilirken, sonra­dan Hz. Peygamber'in emriyle kaldırılması şeklinde gerçekleşir. Ayetin sünnetle bu şekilde mensuh olacağı düşünülür. Daha önce ifade edildi­ği gibi, İmam-ı Şafiî, hadisin ayeti nesh edemeyeceği görüşündedir. Di­ğer taraftan, ayet ve hadisin kaynağının bir olduğu kabul edilerek, bu neshin olabileceği görüşüne yer verilir. Bunun için şu misal ileri sürülür:
"Birinize ölüm geldiği zaman, eğer mal bırakacaksa, ana-baba-ya ve yakınlara uygun bir biçimde uasiyyet etmek, Allah'tan kor­kanlar üzerine bir borçtur."[219] Anlamını aldığımız bu ayetin, "Allah her hak sahibine hakkını vermiştir. Varise vasiyet yoktur. "[220]  hadisiyle nesh edildiği kabul edilir.[221] Ayrıca, Ahbap Sûresi 52. ayetinin de hadisle nesh edildiği zikredilmiş olur.[222]
 
c) Kur'ân'ın Sünneti Neshi
 
El-İhkâm sahibi, ayetin hadisi neshi konusunu Özetlerken, Eş'ârî'le-rin, Mutezile'nin, fukahânın ve cumhur kabul edilen İslâm alimlerinin, bunu kabul ettiklerini belirtir.[223] Şafiî'nin dışında mezhep imamları da neshin mümkün olacağı görüşündedir.[224] Ayetin hadisi neshiyle ilgili nakillerden bazıları şöyledir.
Hudeybiye anlaşması gereği, Mekkelİlerden Müslümanlara sığı­nan biri, Müşriklere geri verilecekti. Nitekim, Kureyşten Ebû Cendel Medine'ye gelmiş, anlaşma gereği geri gönderilmişti.[225] Hz. Peygam­ber Ebû Cendel'e; "Ebû Cendel! Sabret. Tahammül et. Allah sana ve senin gibilere kurtuluş yolu gösterecektir. Biz bir anlaşma im­zaladık, onun hükümlerini bozmak bize düşmez. "[226] buyurmuştur. Daha sonra Müşriklerden kaçarak gelenler, iki şehir arasına yerleşmiş­lerdir. Kısa bir zaman sonra. Müşriklerden kaçarak Müslüman bir ka­dın g£İir- Müşrikler, anlaşma gereği kadını geri isterler. Bunun üzeri­ne, Müslüman kadının verilmemesini ifade eden şu ayet nazil olur.
"Ey iman edenler! iman eden kadınlar muhacir olarak size geldiklerinde, onları imtihan ediniz. Allah onların imanlarını bilir. Şayet imanlı olduklarını anlarsanız, onları kafirlere iade etmeyiniz. Ne bu kadınlar onlara, ne de onlar bu kadınlara helaldir. Ancak kafirlerin verdikleri mehirleri geri ödeyiniz. Sonra bu kadınlara mehirlerini verdiğiniz takdirde, onları nikahlamakta serbestsiniz. Kafir kadınları nikahınız altında tutmayınız."[227] Bu ayet, Müşrik­lerle yapılan anlaşmayı nesh etmiştir.[228]
Gelen haberlere göre, aşure orucunun sünnette sabit olduğu, da­ha sonra Ramazan orucuyla kaldırıldığı şeklindedir.[229]
 
d) Hadisin Hadisi Neshi
 
Nesih kurallarının dördüncü şıkkı, hadisin hadisi neshidir. Neshi kabul edenler bu konuda görüş birliğinde bulunurlar. Bununla birlikte, sünnetteki nesih geniş bir yelpazeyi oluşturur. İlk asırlardan itibaren hadis kitaplarında verilen bilgilere ilaveten, müstakil eserlerin kaleme alındığı bilinmektedir.[230]


[205] Kur'ân-ı Kerim. Nur. 25/54.
[206] Kur'ân-ı Kerim. Ahzap. 33/36.
[207] Kuran-ı Kerim. Haşr. 59/7.
[208] Doç. Dr. Remzi Kaya, Kur'ân-ı Kerim'de Nesih, ISBN : 975-97468-1-6, Bursa Nisan 2001: 44.
[209] Kur'ân-ı Kerim. Bakara, 2/240.
[210] Kur'ân-ı Kerim, Bakara, 2/234.
[211] Buhârî, Tefsir, Bakara. 41; Ebû Dâvud; Talak. 42; Nesâî. Talak, 65.
[212] Kur'ân-ı Kerim. Enfal, 8/65
[213] Kur'ân-ı Kerim. Enfal, 8/66.
[214] Taberî, Tefsir. X/39; Râzî. Tefsir, 111/229; İbn-i Kesîr. 11/34. SâbÛnî, 1/102.
[215] Bk. Müslim. İV/167; Ebû Dâvud, Nikah, 10; Nesâî, Nikah. 51.
[216] İbn-i Kesir, Tefsir, [11/261; Zerkeşi, H/35; Suyûtf, 11/28; Zerkânî, 11/215.
[217] İbn-i Kesir Tefsir, 01/261; Zerkeşi, 11/35; Zerkanî, 11/215.
[218] Bk. Suyûtî, 11/34. Doç. Dr. Remzi Kaya, Kur'ân-ı Kerim'de Nesih, ISBN : 975-97468-1-6, Bursa Nisan 2001: 45-46.
[219] Kur'ân-ı Kerim, Bakara. 2/180.
[220] Buharı. Vasâyâ, 6; Tirrnizî. Vasâyâ. 5: Ebû Dâvud. Buyu'. 88; Nesâî. Vasâyâ,5; İbn Mâ-ce, Vasâyâ. 6; Dârirnî, Vasâyâ. 28.
[221] Bk Taberî, II/116; İbn Kesir, 1/157; Zerkeşi, II/32.
[222] İbn Kesir, 111/502. Doç. Dr. Remzi Kaya, Kur'ân-ı Kerim'de Nesih, ISBN : 975-97468-1-6, Bursa Nisan 2001: 46.
[223] Amidî. III/136.
[224] İmam-ı Şafiî'nin görüşü için bk. Risale, s. 57.
[225] Zerkânî, 11/245.
[226] Şiblî, Asr-ı Saadet, Trc. Ö.Rıza Doğrul. 1/311-312.
[227] Kur'ân-ı Kerim, Mümtehıne. 60/10.
[228] Bk. Serahsî, 11/77; Zekânı, 11/245. Anlaşmayla ilgili bilgi için bk. Müslim, V/173-175.
[229] Zerkanî, II/245. Doç. Dr. Remzi Kaya, Kur'ân-ı Kerim'de Nesih, ISBN : 975-97468-1-6, Bursa Nisan 2001: 46-47.
[230] Bu konuda Ali Osman Koçkuzu bir çalışma yapmıştır. Ayrıca Amidi'de geniş bilgi veril­mektedir. Doç. Dr. Remzi Kaya, Kur'ân-ı Kerim'de Nesih, ISBN : 975-97468-1-6, Bursa Nisan 2001: 47.