- Nereden Başlamalı Ne Yapmalı? Üç Aylar Proğramı

Adsense kodları


Nereden Başlamalı Ne Yapmalı? Üç Aylar Proğramı

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
ayten
Tue 23 June 2009, 10:14 pm GMT +0200
Nereden Başlamalı Ne Yapmalı? Üç Aylar Proğramı


Mustafa Eriş
2009 - Haziran


Üç aylar, gönül dünyamıza bahar neş'esi getiren, îmânî heyecan ve ahlâkî güzellikleri kuşanma konusunda yeniden derlenip toparlanma mevsimidir.

Fikirde, düşüncede, ruhta ve topyekün hayatımızda yeniden canlanma, daha diri bir İslâmî hayatı yaşama fırsatlarını yakalama zamanıdır.

İnsanı tedricî bir temizliğe tâbî tutar bu mevsim. Elimize, dilimize, gözümüze ve bütün uzuvlarımıza sahib olma şuurunu geliştirir.

İlkbaharda açan çiçekler gibi, mü'minin gönlünde sevinç çiçekleri açar, muhabbet esintileri eserbumevsimde.

Gazab-öfke, kin, nefret, hased, kibir, gurur, riya gibi kötü huylar, rahmet rüzgarlarıyla erir gider. Merhamet, şefkat, infak ve sehavet damarları açılır gönüllerde. Tatlı dil, güleryüz, afv, müsamaha-hoşgörü, tevazû ve hılim gibi güzellikler yeşerir mü'minde.
Kâmil mü’min, bu ayları ibadet ve taat için fırsat bilip salih amellerini çoğaltmaya çalışır.

Gelip geçici lezzetlere aldanan, fânî pırıltılara kanan, hiç ölmeyecekmiş gibi dünyaya dalan kimseler için bu aylar, Rabbımızdan bir uyarı, bir hatırlatmadır. İntibaha gelmemize, gafletten uyanışımıza, silkinip kendimize gelmemize ve mağfiret olunmamıza vesiledir.

"Rahmetim, gazabımı geçmiştir" buyuran Allah -celle celâlühü- kullarına rahmetiyle muamele edebilmek için , zaman dilimi içinde belli vakitleri mağfiretine vesile kılmış ve rahmetini yeryüzüne bolca indirdiğini bildirmiştir.

Günlerden Cuma’ya, aylardan Muharrem, Recep, Şa'ban ve Ramazan'a, gecelerden iki bayram gecesi ve kandil gecelerine, Regâib, Mîrâc, Berât ve Kadir’e dikkatimizi çekmiş, özellikle bu zaman dilimlerinde İslam'ı daha diri, daha canlı yaşamamızı ve kulluk şuuruna ermemizi istemiştir .

Sevgili Peygamberimiz :"Recep Allah'ın ayı, Şa'ban benim, Ramazan ümmetimin ayıdır"buyurarak üç ayların kendilerine has özelliklerini, güzelliklerini ve faziletini belirterek, bu mevsimin mü'minin yüzüne açılmış fırsat yelpazeleri olduğunu duyurmuştur.

Kâinâtın Efendisi sallallahu aleyhi ve sellem üç aylara girildiğinde:"Allahım! Receb ve Şa'ban'ı hakkımızda mübarek kıl. Bizi Ramazan'a ulaştır" duasına başlarmış.
Her gün bu duaya devam ederek, üç aylara yetişme sevincini, rahmet ayı Ramazan’a kavuşabilme iştiyakını, hasretini gönlünde diri tutmaya çalışırmış.


Sahabe'nin Üç Aylar Proğramı


O'nun"gökteki yıldızlar gibi" diye vasıflandırdığı ashâbı da bu mevsime özel itinâ göstermiş, feyiz ve bereketinden istifade için bu mevsimin gecesi ve gündüzü üzerine âdeta titremişlerdir. Şu hadis-i şerifte bu açıkça beyan edilmektedir.
Enes b. Malik -radıyallahu anh-den rivayet edildiğine göre:

* Sahabe-i Kiram, Şa'ban hilâlini görünce, kendilerini Kur'an-ı Kerîm okumağa verirler, çokça ve devamlı salât ü selâm getirirlerdi.

* Ticaret erbabı borçlarını öderler, senelik hesaplarını toparlardı.

* Zenginler, mallarının zekâtını bu aylarda hesap eder, fakirlere dağıtırlardı. Bu sayede toplumda herkes ihtiyacını giderip hep birlikte, neşe içinde Ramazan-ı şerifi idrak eder ve bayram yapardı.

* Hakimler, valiler, mahkumlarla görüşür, ekseriyetini afvedip, tahliye ederlerdi.
Bu hadis-i şerif, ferdî ve içtimaî yönüyle üç ayları nasıl geçirmemiz gerektiğini, bizlere açık bir şekilde izah etmektedir.


Nereden Başlamalı Ne Yapmalı?


Bu itibarla her mü’min ve her meslek gurubunun bu mübarek üç aylarda kendine özgü yapacağı vazifeleri olmalıdır. Her kesimden insanın aynı heyecanı yaşayabilmesi için yukardaki güzel davranışların sergilenmesine çalışılmalıdır.

Sahabe-i kiram'ın bu mevsimde Kur'an'a yönelmeleri, Kur’an’ı daha çok okumaları bizleri düşündürüp gayrete getirmelidir.

Bu mübarek gün ve geceleri fırsat bilerek Kur'an'la tanışmak, onu sevgiliden gelen bir mektup heyecanıyla okumak, Kur'an ayı Ramazanı hatimlerle, mukabelelerle karşılamak onun mesajlarından hisseler alabilmek ne saadettir!

Eğer mü’min gönlünü, Kur'an'la, Hadisle aydınlatma yolunda kendine bir üç aylar programı hazırlamalıdır.

Bu mevsimi fırsat bilerek öncelikle geçmişteki hayatının muhâsebesini yapmalı. Ahiret hedefli bir hayat yaşamağa azmetmelidir. "Hesaba çekilmeden önce kendinizi hesaba çekiniz" buyuran sevgili Peygamberimizin sünnetine uyarak yaptıkları hatalardan pişman olmalı. Yüce Rabbine istiğfarı dilinden hiç düşürmemelidir.

"Receb Allah'ın ayıdır" buyuruluyor. Allah'ın ayında tam bir acziyet içinde Allah'a iltica etmek, sığınmak ilk işimiz olmalıdır.

O halde mü'min önce Allah'ın kapısına varacak. Tazarru ve kulluk niyazıyla kapıyı çalacak. Yaptığı kötülüklerden nâdim olacak, pişmanlık duyacak. Rabbine tevbe ile nedametini arz edecek. İstiğfar ederek gözyaşlarıyla Rabbın’dan mağfiret niyaz edecek.
Mü'min bilir ki, Rahman'ın rahmet deryası gözyaşları nisbetinde coşar. Bunun için devamlı dua halinde bir hayat sürmeye gayret edecek.Tevbenin kabulünün helal lokma ve ısrarlı gözyaşına bağlı olduğunu unutmayacak.

Allah dostlarından biri şöyle der: "Receb, tevbe ve nedamet ayı. Şa'ban muhabbet ayı, Ramazan kurbet (ilahi yakınlık) ayıdır."

Zunnün Mısrî (k.s.) de: "Recep ekme ayı, Şaban sulama, Ramazan mahsul ayıdır. Herkes ne ekerse onu biçer" diyerek mü'minin takib edeceği programı sunarlar adeta...
Üç aylar, İslâmî güzelliklerin ekileceği, iyiliklerin yeşereceği bir mevsimdir. İnananların âhiret yatırımı için fırsat günleridir.

Bu yüzden mü’min bir kişi, bir yetimin başını okşamanın, onun gözyaşını dindirmenin, ona sıcak bir alâkanın ne derece büyük ecirler kazandıracağını bilmeli.

Onun ihtiyacını, yalnızlığınıgiderebilmek ve "inananlar kardeştir" düsturuyla hareket ederek mü'min sıcaklığını ona duyurabilmek için gayret göstermeli. Zira, yetim ağlarsa arş'ın titreyeceğini düşünmeli. Arş titremeden mü'min titremeli.
Her meyve kendi ikliminde yetişir. Kendi iklimini arar. Mü'minin gönül meyveleri de üç aylar ıkliminde kendini göstermeli.

Bu mevsimde mü’min, gönlü geniş, eli açık olmalı. İki günü eşit olmamalı. Hergün verdiğinin bir fazlasını vermeğe çalışmalı.

Kardeşleriyle hediyeleşmeli.

Uzak yakın akrabayı, hastaları, salih zatları ziyaret etmeyi kendine vazife bilmeli. Rasulullah efendimizin “Sadaka” kavramı içinde zikrettiği bütün davranışları yapmaya çalışmalı.

Duaların müstecab olduğu şu günlerde, Kandil gecelerinde, ellerimizi açıp, mü'min kardeşlerimizin acılarını yüreğimizde duyarak Allah-ü Zülcelal hazretlerine tazarru ve niyazda bulunmanın çok şeyleri değiştireceğine inanarak dualar etmeliyiz.

Ve Son Söz

Her mü'min, bu mübarek günlerde gönlünde bir kandil yakmalı ümmet için. Ümmetin birliği için.