- Nefsi Küçük Görüp Onu Yermek

Adsense kodları


Nefsi Küçük Görüp Onu Yermek

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
müzzemmil
Sun 18 September 2011, 12:40 pm GMT +0200
III- Nefsi Küçük Görüp Onu Yermek

Nefs, bir bakıma bencillik duygusu, yani benliktir. Kibir, riya, v.b. gibi büyüklenme alâmetlerinin Nefs'in sıfatlarından olduğunu daha ön­ce görmüştük. Eğitimden geçmemiş bir Nefs için bu gibi duygular bü­yük bir yıkımdır. Bu nedenle Nefs'e hiçbir zaman değer vermemeli, küçümsenmeli ki; dinî yaşantıda kula engel olmasın. Çünkü Nefs, kul ile dini arasında önemli bir engeldir. "Nefsi aziz olanın dini zelil olur" [563] sözü buna en güzel delildir.
Zünnûn Mısrî (V. 245 H/859 M.) de konuyla ilgili olarak der ki:
"Allah hiçbir kuluna, nefsinin alçak olduğunu göstermek suretiyle verdiği izzetten daha önemli bir şeref vermemiştir. Allah hiçbir kulunu da, nefsinin alçaklığını görmesine engel olmak suretiyle verdiği zillet­ten daha kötü bir zillet vermemiştir." [564] Öyleyse nefsinin zelil olduğu­nu bilmek en büyük izzettir.
Bu nedenle kişi, başkalarının kötü huylarını çekiştirip duracağına, önce kendi nefsine bakmalı ve önce kendi nefsiyle savaşmalıdır.
Mevlânâ'nın (V. 673 H./1273 M.) şu sözleri manâlıdır:
"insan, başkalarından önce kendi nefsini ve ahlâkını düzeltmeli, başka insanlara yaptığı nasihatları önce kendi nefsine yapmalı ve önce kendi nefsini sorgulayıp kötülüklerden armdırmalıdır. Cenk, savaş, ön­ce kendi nefsine yapılmalıdır:
"Herkesle cenk eden kişiyi sanma mert olur, Nefsiyle cenk eden kişi Rüstem ve mert imiş." [565]
Âlimlerden biri de:
"Kendisinden en çok nefret edilen kişi, kendi nefsinin kötü huylarını ve ayıplarını unutarak başkalarının kusurlarını dile getiren kişidir" [566] demiştir.
İnsanın, başkalarından önce kendi nefsinin eksiklik ve kötülükleri­ni görmesi, onun kibir ve gurura kapılarak bencilleşmesine de engel olur. Kendini beğenmesi engellenen Nefs artık yerilip kınanabilir bir kıvama gelmiş demektir. Îşte o zaman Nefs kınanmalı ve kötülenmeli, tekrar bencilliğe ve kendini beğenmeye dönmesi engellenmelidir. Bu konuda şöyle denmiştir:
"Nefsinden gelen kötü birşeye hoşlanmadığın zaman ondan sana bir zarar gelmez. Ama nefsinden gelen kötü şeylere yine kendi nefsin için razı olursan, o zaman nefsini sorgula ve onu kına!" [567]
Sofilerden Mâlik b. Dînâr şöyle duâ etmiştir:
"Nefsine: 'Şunun, şunun sahibi değil misin?' diyen ve sonra da nef­sini yeren, onu gemleyip dizginleyen ve Allah'ın kitabına uydurup da nefsini yönetimi altına alan kula Yüce Allah rahmet etsin." [568]
Vera' ve faziletiyle güvenilir bir şahsiyet olan Yunus b. Ubeyd:
"Kuşkusuz ben, iyi huylardan 100 tanesini sayabilirim ki; bunlardan hiçbiri si bende yoktur" demiştir. [569]
İbn Kayyinl'in (V 751H./I350 M.) bildirdiğine göre Selef'ten biri, bir gün ve gecede dörtyüz rekât namaz kılar, sonra da sakalını tutup çe­ker ve kendi kendine:
"Ey bütün kötülüklerin sığınağı (olan nefsim)! Bir an bile, Allah için kendinden razı oldun mu?" derdi. Bir diğeri de:
"Kulun helak oluşu, nefsinden razı olması nedeniyledir. Kim nefsine, onun herhangi bir yönünü güzel görerek bakarsa, nefsini mahvetmiş demektir. Sürekli nefsini itham etmeyen kişi aldanmıştır" derdi. [570]
Demek ki; insan ne kadar fazilet sahibi olursa olsun, kesinlikle nef­sini üstün görmemeli, sürekli onu küçümsemeli ve onu yerip kınamalı­dır. Böylece Nefs'in kibirlenerek insanı felâketlere sürüklemesinin önü­ne geçilebilir.
Nefsine hor ve hakir görülmesi gerektiğini anlayan kul, nefsine muhalefet ederek onun isteklerine karşı koymaya ve onu şehvetlerden uzak tutmaya çalışır. [571]


[563] Kuşeyri, Risale, s. 99.
[564] A.e.,s. 100.
[565] Mevlânâ, Fîhi Mâ Fîh, s. 155.
[566] Ebu Tâlib Mekkî, Kûtü'l-Kulûb, c. I, s. 87.
[567] Gazzâlî, İhya, c. III, s. 331.
[568] Ahmed Ferid, Tezkiyetü'n-Nefs, s. 76.
[569] İbn Ebi'd-Dünya, Muhâsebetü'n-Nefs, s. 54.
[570] İbn Kayyım, Medârictâ-Sâlikîn, c. 11. s. 85.
[571] Ahmet Ögke, Kur'an'da Nefs Kavramı, İnsan Yayınları: 103-105.