ehlidunya
Thu 13 September 2012, 10:30 am GMT +0200
Süleyman KÖSMENE
Nefisle başbaşa kalmamalı!
NEFSİMİ NASIL YENEBİLİRİM?
İS rumuzlu okuyucumuz: “Nefsime karşı neler yapmalıyım ki onu yenebileyim. Biliyorum tamamen yenemem, ama biraz da olsun ona hâkim olmanın yolları yok mu?”
Nefisle mücadelemiz ölünceye kadar sürer. Ölmeden önce nefsimizi yendiğimizi söyleme imkânımız yoktur. Fakat Allah’ın yardım ve inayetiyle onu hayra yönlendirebiliriz. Peygamber Efendimiz (asm) nefsin bitmek bilmeyen fırtınaları karşısında Allah’ın yardım ve inayetine sığınılabileceğini, bize, “Allah’ım, göz açıp kapayıncaya kadar dahi olsa beni nefsimle baş başa bırakma” duâsıyla göstermiştir. Hazret-i Yusuf Aleyhisselâm gibi şanlı bir Peygamber (as), “Nefis daima kötülükleri emreder. Ancak Rabb-i Rahim’im yardım eder ve merhamet ederse o başkadır.” sözü ile nefse güvenilmeyeceğini bildirmiştir. Nefsin azgın istekleri karşısında ancak Allah’a sığınılır, Allah’tan yardım istenir.
Bediüzzaman Hazretlerinin işaretiyle, nefse biraz olsun hâkim olmanın ve onu hayra ve tövbeye sevk etmenin yolları şöyle sıralanabilir:
1- Nefsimizi savunmayacağız. Onu günahların ve hataların başı bilip ona aldanmayacağız. Onu ittiham etmekten geri durmayacağız. Onun hatırı için Müslüman kardeşimize küsmeyeceğiz. Onun hatırı için Allah’a ve Resûlüne (asm) darılmayacağız.
2- Nefsimizin türlü türlü çekiştirmelerine ve bizi yanlışa sürükleyen bitmek bilmez isteklerine karşılık Allah’a sığınmaktan başka çaremizin olmadığını aklımızdan çıkarmayacağız. Allah’ın yardımıyla istiâze edeceğiz, Allah’a sığınacağız. Kur’ân’ı dinleyeceğiz. Sünnet-i Seniyye kalesine gireceğiz.
3- Hatamızı çok sık itiraf edip, tövbe kapısını çok sık aşındıracağız.
CENNET HARAM İŞLEME YERİ DEĞİLDİR
Erkan Bey: “Cennette gılmanlar hakkında geniş bilgi var mı? Evli olan hanımların da emrinde gılmanlar olacak mı? Bu durumda erkeği kıskanmayacak mı? Erkeklerin hurilerini hanımları kıskanmayacak mı?”
1- Gılman, oğlan çocuğu ve delikanlı erkek demektir. Kur’ân’da, Cennette Cennet ehlinin hizmetini gören hizmetkârlar mânâsında geçiyor: “Etraflarında, sedeflerinde saklı inciler gibi tertemiz gılmanlar (hizmetkârlar) dolaşır.”1 Bu âyetten anlaşıldığına göre gılmanlar Cennet ehlinin hizmetine ve emrine sunulan güzel gençlerdir. Bu gençler cinsel bir öge değildirler. Sadece hizmetkârlardır.
2- Cennet haram işleme yeri değildir. Şeytani vesveselerin oynaştığı yer değildir. İnsanın Allah’ın emri ve hükmü dışında kalıp kendi zevkine buyruk iş yapacağı bir yer değildir. Orada emir ve hüküm yalnız Allah’ındır.2 Orada insanlar ve cinler hadlerinden tecavüz etmezler. Çünkü arınmışlardır. Çünkü güzel ahlâk sahibidirler. Orada imtihan yoktur. Orada herkes Allah’ın takdir ettiği fıtrat üzeredir. Çünkü orada herkes Allah’ın himayesindedir. O halde orada kıskançlık duygusu, günah dürtüsü, kötülük yapmak, haddi aşmak, tecavüz etmek, zulmetmek, şeytanî vesveselerle baş başa bulunmak… ve buna benzer dünyada insanoğlunu günaha çağıran hiçbir sebep insanın başının belâsı olmaz.
3- Orada meşrû şeyler, helâl davranışlar, Allah’ın razı olduğu tutum ve hareket tarzları söz konusudur. Allah’ın razı olmadığı hiçbir hal, hiçbir davranış Cennette kendisine zemin bulmaz.
4- Şu halde bu çerçevede Cennet ile dünya kıyaslanamaz. Orada Allah’ın takdirinin, ikramının, lütfunun, merhametinin bize yeteceğini düşünelim ve buna kanaat edelim. Şimdilik bize bu kanaatimiz yeter.
5- Netice olarak Cennet hanımlarının emrinde gılmanlar bulunabilir. Bunu eşleri kıskanmaz. Çünkü buna sebep yoktur. Erkeklerin hurilerini de hanımları kıskanmaz. Çünkü buna da sebep yoktur. Çünkü orada haram iş olmadığı gibi, gayr-i meşrû meyil de yoktur. Orada her şeyi ancak bizzat Cenâb-ı Allah takdir eder. Allah’ın takdir ettiği bir şey ise şüphesiz meşrûdur.
Dipnotlar:
1- Zariyat Sûresi: 24.
2- İnfitar Sûresi: 19.