ezelinur
Wed 19 January 2011, 06:17 pm GMT +0200
078-NEBE SURESİ
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
[078.001-2] Ne şeyden soruşturuyorlar? O pek büyük haberden.
[078.003] O haber ki, onlar onda ihtilafa düşmüşlerdir.
[078.004-5] Hayır. Yakında bileceklerdir. Sonra hayır. Yakında bileceklerdir.
[078.006-7] Yeri bir döşek yapmadık mı? Dağları da birer kazık yapmadık mı?
[078.008-9] Ve sizleri çiftler olarak yarattık. Uykunuzu da bir dinleniş kıldık.
[078.010-1] Geceyi de bir örtü kılmış olduk. Gündüzü de bir geçim vakti yaptık.
[078.012-3] Ve üzerinize sağlam sağlam yedi gök bina ettik. Ve çok parıldayan kandil kıldık.
[078.014] Ve o sıkıştıranlardan şarıl şarıl bir su indirdik.
[078.015-6] Onunla daneler ve otlar çıkaralım (diye). Ve sarmaşık bahçeler yetiştirelim diye.
[078.017] Şüphe yok ki, O ayırdetme günü, tayin edilmiş bir vakitir.
[078.018] O gün ki, Sûr'a üfürülür, artık bölük bölük geliverirsiniz.
[078.019-20] Gök de açılmış artık kapı kapı oluvermiştir. Dağlar da yürütülmüş de, su gibi görülen bir hayâl olmuştur.
[078.021] Muhakkak ki, cehennem bir gözetilen yerdir.
[078.022] Azgınlar için bir dolaşılıp gidilecek yerdir.
[078.023-5] Onun içinde devirlerce kalıcılardır. Orada bir serinlik, içilecek bir su tadamazlar. Ancak bir kaynar su ve bir irin tadarlar.
[078.026-7] Uygun bir ceza olarak. Şüphe yok ki onlar, bir hesabı ummaz olmuşlardı.
[078.028] Ve âyetlerimizi yalan saymakla yalan sayar olmuşlardı.
[078.029] Ve her ne şey var ise Biz onu bir kitapta saydık (kaydettik.)
[078.030] Artık tadınız, imdi size azaptan başkasını artırmayacağız.
[078.031] Muhakkak ki, muttakîler için necât bulacak bir yer vardır.
[078.032] Bahçeler ve üzümler (vardır).
[078.033] Ve nar memeli, hep bir yaşta (cariyeler vardır).
[078.034] Ve dopdolu kaseler vardır.
[078.035] Orada bir boş lakırdı ve bir yalanlama işitmezler.
[078.036] (Bunlar) Rabbinden bir mükâfaat ve bir kâfî ihsandır.
[078.037] Göklerin ve yerin ve bunların aralarındakilerin Rabbi, Rahmân ki O'ndan bir hitaba mâlik olamazlar.
[078.038] O gün ki Rûh ve melekler saf saf ayakta duracaklardır. Kendisine Rahmân'ın izin verdiğinden başkaları konuşamıyacaklar ve (o da) doğruyu söylemiş olur.
[078.039] İşte bu, o hak olan gündür, artık kim dilerse Rabbine sığınacak bir mahal edinsin.
[078.040] Şüphe yok ki Biz, sizi yakın bir azap ile korkutmuş olduk. O gün ki herkes iki elinin ne takdim etmiş olduğuna bakacaktır. Kâfir de, «Ah! Ben keşke, bir toprak olaydım,» diyecektir.
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
[078.001-2] Ne şeyden soruşturuyorlar? O pek büyük haberden.
[078.003] O haber ki, onlar onda ihtilafa düşmüşlerdir.
[078.004-5] Hayır. Yakında bileceklerdir. Sonra hayır. Yakında bileceklerdir.
[078.006-7] Yeri bir döşek yapmadık mı? Dağları da birer kazık yapmadık mı?
[078.008-9] Ve sizleri çiftler olarak yarattık. Uykunuzu da bir dinleniş kıldık.
[078.010-1] Geceyi de bir örtü kılmış olduk. Gündüzü de bir geçim vakti yaptık.
[078.012-3] Ve üzerinize sağlam sağlam yedi gök bina ettik. Ve çok parıldayan kandil kıldık.
[078.014] Ve o sıkıştıranlardan şarıl şarıl bir su indirdik.
[078.015-6] Onunla daneler ve otlar çıkaralım (diye). Ve sarmaşık bahçeler yetiştirelim diye.
[078.017] Şüphe yok ki, O ayırdetme günü, tayin edilmiş bir vakitir.
[078.018] O gün ki, Sûr'a üfürülür, artık bölük bölük geliverirsiniz.
[078.019-20] Gök de açılmış artık kapı kapı oluvermiştir. Dağlar da yürütülmüş de, su gibi görülen bir hayâl olmuştur.
[078.021] Muhakkak ki, cehennem bir gözetilen yerdir.
[078.022] Azgınlar için bir dolaşılıp gidilecek yerdir.
[078.023-5] Onun içinde devirlerce kalıcılardır. Orada bir serinlik, içilecek bir su tadamazlar. Ancak bir kaynar su ve bir irin tadarlar.
[078.026-7] Uygun bir ceza olarak. Şüphe yok ki onlar, bir hesabı ummaz olmuşlardı.
[078.028] Ve âyetlerimizi yalan saymakla yalan sayar olmuşlardı.
[078.029] Ve her ne şey var ise Biz onu bir kitapta saydık (kaydettik.)
[078.030] Artık tadınız, imdi size azaptan başkasını artırmayacağız.
[078.031] Muhakkak ki, muttakîler için necât bulacak bir yer vardır.
[078.032] Bahçeler ve üzümler (vardır).
[078.033] Ve nar memeli, hep bir yaşta (cariyeler vardır).
[078.034] Ve dopdolu kaseler vardır.
[078.035] Orada bir boş lakırdı ve bir yalanlama işitmezler.
[078.036] (Bunlar) Rabbinden bir mükâfaat ve bir kâfî ihsandır.
[078.037] Göklerin ve yerin ve bunların aralarındakilerin Rabbi, Rahmân ki O'ndan bir hitaba mâlik olamazlar.
[078.038] O gün ki Rûh ve melekler saf saf ayakta duracaklardır. Kendisine Rahmân'ın izin verdiğinden başkaları konuşamıyacaklar ve (o da) doğruyu söylemiş olur.
[078.039] İşte bu, o hak olan gündür, artık kim dilerse Rabbine sığınacak bir mahal edinsin.
[078.040] Şüphe yok ki Biz, sizi yakın bir azap ile korkutmuş olduk. O gün ki herkes iki elinin ne takdim etmiş olduğuna bakacaktır. Kâfir de, «Ah! Ben keşke, bir toprak olaydım,» diyecektir.