sumeyye
Sat 13 March 2010, 05:08 pm GMT +0200
Nasipsiz Bir Bedevînin Küstahlığı
Ebu Musa el-Eş´ârî´nin bildirdiğine göre; Peygamberimiz Aleyhisselamın Taif seferinden dönüşünde, Mekke ile Medine arasında, Ci´râne mevkiine gelip indiği ve yanında Bilal-i Habeşî´nin bulunduğu sırada gelen bir bedevî Arap, Peygamberimiz Aleyhisselama:
"(Ganimet malını bölüştüreceğin hakkında) bana verdiğin sözü daha yerine getirmeyecek misin?!" dedi.
Peygamberimiz Aleyhisselam:
"Ganimet malını yakında bölüştüreceğimi, biraz sabredersen sevap kazanacağını sana müjdeler im!" buyurdu.
Bedevî Arap:
"Sen bana müjdeleri vere vere çoğalttın!" dedi.
Bunun üzerine, Peygamberimiz Aleyhisselam, asabil esir bir biçimde, Ebu Musa ile Bilal-i Habeşî´ye dönerek:
"Bu bedevî, verdiğim müjdeyi reddetti. Siz kabul ediniz!" buyurdu.
Ebu Musa ile Bilal-i Habeşî:
"Biz kabul ettik!" dediler.
Peygamberimiz Aleyhisselam, içi su dolu bir kap istedi.
Bu kap içinde ellerini ve yüzünü yıkadı. Ağzına aldığı suyu da buna ekledikten sonra, Ebu Musa ile Bilal-i Habeşî´ye:
"Bu sudan içiniz! Yüzünüze ve göğsünüze de sürünüz! (Kazanacağınız sevapla) sizi müjdelerim!" buyurdu.
Ebu Musa ile Bilal-i Habeşî kabı aldılar ve Peygamberimiz Aleyhisselamın buyruğunu yerine getirdiler.
Peygamberimiz Aleyhisselamın zevcesi Hz. Ümmü Seleme, perde arkasından, Ebu Musa ile Bilal-i Habeşî´ye:
"Oğullarım! O sudan bu ananıza da ikram edin!" diyerek seslendi.
Onlar da. ona o sudan bir miktar ikram ettiler.[485]
485] Buhârî, Sahih, c. 5, s. 1 03, E bu´l-Fidâ, el-Bidâye ve´n-nihâye, c. 4, s. 360.
M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 7/94-95.