- Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz

Adsense kodları


Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
ehlidunya
Fri 10 May 2013, 02:54 pm GMT +0200
Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz

Kur’ân ve Sünnet’in beyanları içinde, insanın imanlı gitmesine sebep ve vesile olarak; Müslüman olarak yaşamak, Müslümanca düşünmek, Müslümanlık çizgisinde bulunmak gibi esaslar beyan edilmiştir.

Meselâ, “Başka değil, Müslüman olarak ölmeye bakın!” (Bakara, 2/132) âyet-i kerimesiyle, zayıf da olsa “Nasıl yaşıyorsanız öyle ölürsünüz, nasıl ölürseniz öyle dirilirsiniz.” (Mirkât, 1/332) hadis-i şerifi bu hakikat etrafında ortaya konmuş esaslardır. Hatta denebilir ki insan, şuuraltıyla ölür, şuuraltıyla dirilir ve ona göre de mükâfat görür.

Bir insan, ruh ve dimağını dünyada ne ile doldurduysa, neyin peşinde koşuyorsa, neyi aziz tuttuysa, neyi gönlünde en mutena yere oturttuysa, buradan göçüp giderken de öyle gidecektir. Tıpkı uyuyan bir insanın, şuuraltı müktesebatının tesirinde konuşup düşünmesi ve ona göre hareket etmesi gibi, ahirette o, bu kazanımıyla yeni bir varlığa erecektir. Evet, burada ruh âlemine ait mekanizmalar nelerle teçhiz edilmişse, öteye de onlarla gidilecektir.

Bundan yedi-sekiz asır evvel yaşamış, dört mezhebin fıkhını çok iyi bilen, tefsirinde dört mezhebin fıkhına da ağırlığınca yer veren Malikî mezhebinin o dev imamı Kurtubî, şöyle demektedir: Devrimizde biz öyle kimselere şahit olduk ki, bunlar, nasıl bir hayat yaşamışlarsa vefat ederken gözlerini o hayata ait mülâhazalarla kapamışlardır. Meselâ birisi “Samanı getirin. Hayvanlara ot verin. Merkepleri dışarıya çekin!”, başka birisi: “Şu çocuğuma bakın. Ben biraz raks edip eğlenmek istiyorum.” diyorlardı.

Evet, insan burada ne ile ömrünü geçirmişse, giderken de onunla gidecektir. Bu sebeple insan, burada ruh ve dimağını iyi şeylerle meşbu kılmaya bakmalıdır. Vâkıa bunlar birer sebep, tabiri caizse birer şart-ı âdi ve Cenâb-ı Hakk’ın sonsuz lütfunun imdadımıza yetişmesi için sadece birer davetiyedir. İhtimal Kur’ân-ı Kerim de, “Müslüman olarak ölmek dışında başka türlü ölmemeye çalışın!” (Bakara, 2/132) derken bu hakikati dile getirmektedir.

Bununla beraber, Cenâb-ı Hak, takva dairesi içinde yaşayan bir insanın elinden –hafizanallah– bütün sermayesini alıp onu baş aşağı götürse de O’na kimsenin bir şey demeye hakkı olamaz. Fakat âdet-i ilâhiye ve rahmet-i sübhâniye açısından Allah Teâlâ’nın şimdiye kadar böyle bir şey yaptığını da bilmiyoruz. Firavun, hayatının en son dakikasına kadar firavunca bir hayat yaşamış ve suyun altında, orada dahi yenemediği tereddütlerle boğulurken imansız olarak gitmiştir. Öte yandan küçük bir iman eseri ve iman reşhasıyla ona yürümüş bir insan da Cennetlere yükselmiştir. Allah Resûlü böyle birini hadis-i şeriflerinde şöyle anlatırlar:

Bana Tevbe Var mı?

Sizden önceki devirlerde yaşayan bir adam, doksan dokuz kişiyi öldürmüş, sonra, “Buranın en büyük âlimi kimdir?” diye soruşturmuştu. Ona bir rahip gösterilmişti. Bunun üzerine o da rahibin yanına giderek ona, “Doksan dokuz adam öldürdüm, tevbe etsem kabul olur mu?” diye sormuştu. Buna karşılık rahip ise, “Tevben kabul olunmaz!” deyince onu da öldürmüş ve sayıyı yüze yükseltmişti. Daha sonra da oranın en büyük âlimini sorup soruşturup ona giderek;

“Ben yüz adam öldürdüm. Tevbe etsem kabul olur mu?” demişti. Âlim ise ona: “Evet, senin tevbe etmene kim engel olabilir ki? Ancak filân yere git, orada Allah Teâlâ’ya ibadetle meşgul olan insanlar var; onlarla beraber sen de Allah’a ibadet et ve onlarla ol!” tavsiyesinde bulunmuştu.

Bunun üzerine bu adam yola çıktı ve yarı yola vardığında da öldü. Rahmet melekleri de azap melekleri de bir araya geldi ve onun durumunu görüştüler. Rahmet melekleri, “Bu adam candan tevbe ederek buraya geldi.” Azap melekleri ise, “Bu kimse hiçbir iyilik yapmamıştır…” şeklinde mukabelede bulundular. Derken arkadan insan kıyafetinde bir başka melek bunların yanına gelerek onlara şöyle dedi: “İki belde arasındaki mesafeyi ölçünüz. Hangi tarafa daha yakın ise adam o tarafa aittir.” Bunun üzerine mesafe ölçüldü. Adamı varacağı yere daha yakın buldular.. ve adam rahmet meleklerine teslim edildi. (İbn Mâce)

Evet, âdet-i ilâhî hep bu istikamette cereyan etmiştir. Binaenaleyh bizler, Cenâb-ı Hakk’ın kulları olarak her zaman O’nun âdet-i sübhânîsine ve rahmetine sığınmalıyız. Aksi takdirde Cenâb-ı Hakk’ın, hakkımızda adaletle hüküm vermesi çok defa aleyhimizde olabilir. Vâkıa O, her zaman hayrın şerre rüçhaniyeti cihetiyle hükmetmektedir ama yine de bizler tir tir titremeliyiz. Allah, bazen bir hayırla insanı affeder, bazen de etmez. O Yüce Yaratıcı’dan dileğimiz, bizi ötede hizlan ve hüsran içinde bırakmasın…

1 - Bir insan, ruh ve dimağını dünyada ne ile doldurduysa, neyin peşinde koşuyorsa, buradan göçüp giderken de öyle gidecektir.

2 - Bizler, Cenâb-ı Hakk’ın kulları olarak her zaman O’nun âdet-i sübhânîsine ve sonsuz rahmetine dayanıp sığınmalıyız.

3 - Her mü’min, diğerleri hakkında, “Rabb’im onu da affeder. Çünkü içinde iman ve muhabbet var.” düşüncesinde olmalıdır.

Alıntı

zerdale
Fri 10 May 2013, 03:40 pm GMT +0200
Yaşadığımız hayatta ilahi bir imtihan olarak, rabbimizin bazen kahır bazende lutüf tecellileri bahşedilmektedir..asıl marifet,asıl makam,asıl mevki, nefsani duygularımızı,arzularımızı bertaraf edebilmek ve bütün gücümüzle rızayı ilahiye istikametinde kararlı azimli yaşayabilmektir..bu yaşantı ve düzenin sonunda bütün kahır ve lütufdan kazançlı cıkablmektir...rabbim razı olduğu gibi yaşamayı nasip eylesin...sonu hüsran olmayan bir dünya ve ahiret hayatı ihsan eylesin...

ehlidunya
Fri 10 May 2013, 05:22 pm GMT +0200
Esselamu aleykum;Cenabı bizleri hayırla yaşayıp amel eden ve hayırda vefat eden kullarından olmayı nasip etsin İnşaallah allahın emrine resulun sünneti seniyesine uyan hayır ve takvada yarışan kullardan
olmak duasıyla allah razı olsun selametle kalınız

cerendemir
Sat 2 November 2013, 02:12 am GMT +0200
Rabbime bağlı olarak yaşamayı ve öyle ölmeyi Allah bize nasip etsin.Son anımıza kadar Müslüman olmayı ve son anda da imanlı olmayı Rabbim nasip etsin inşallah.

Rüveyha
Sat 2 November 2013, 08:46 pm GMT +0200
İnsan nasıl yaşarsa öyle ölür..Ben bunun gerçekliğine yürekten inanıyorum.İnşaAllah bizlerde iman üzere yaşarız ve iman üzere ruhumuzu teslim edenlerden oluruz..

yagmur_7-c
Thu 30 January 2014, 08:54 pm GMT +0200
ALEYKÜM SELAM;
Allah bizleri doğmadan önce Müslüman yapmış idi . Yani Müslüman olarak doğduk ve Müslüman olarak öleceğiz. Allah ın bizlere olan sevgisi buradan belli oluyor. Biz de seviyoruz tabi.O olmasa biz olamazdık.  :)

Doğum ile başlar hayatımız. Sonra dünyada belli bir süre yaşarız. Müslüman olarak doğdum sonrasını Allah bilir.. Sonra dirileceğiz kıyamet günü sonra mahşer denilen bir yerde toplanacağız. Daha sonra yaptığımız ne varsa göreceğiz, amel defterlerimiz bize tek tek verilecek. Sonra sorguya çekileceğiz. Allah herkesin mekanını cennet yapsın.  ;)

Dünyada doğduk, dünyada öleceğiz ve dünyada dirileceğiz.
'Nasıl yaşarsınız, öyle ölürsünüz'lafı bunu belirtiyor.
  ::)

Paylaşım için teşekkürler.... :)  :D

-merve-7d-
Thu 30 January 2014, 08:59 pm GMT +0200
insan eğer hayatında güzel ve hayırlı şeyler yaparak yaşarsa o kadar güzel bir ölüm yaşar.
ama tam tersi olduğunda insan hem kabir hayatında hemde cehennemde çok büyük ızdırap görür
allah inşallah hepimize hayarlı ölüm nasip eder

esratüz zehra 2
Thu 30 January 2014, 09:57 pm GMT +0200
 Müslüman olarak yaşamak, Müslümanca düşünmek, Müslümanlık çizgisinde bulunmak...
Rabbim hepimize nasib eylesin böyle bir yaşamı inşAllah  .Dünya ahiretin tarlasıdır şu an ekiyoruz Rabbim EN şerefli biçimde biçmeyi nasib eylesin inşALLAH .
selam ve  dua ile...

mevlüdekalınsaz
Mon 17 February 2014, 09:53 pm GMT +0200
“Nasıl yaşıyorsanız öyle ölürsünüz, nasıl ölürseniz öyle dirilirsiniz.” (Mirkât, 1/332)

Rabbim bizlere razı olacağı hal üzere yaşayabilmeyi ve yine razı olacağı hal üzere son nefesimizi verebilmeyi nasip etsin...
Paylaşım için teşekkürler.Çok güzel bir hatırlatma olmuş...Rabbim razı olsun inşALLAH...

cerendemir
Mon 17 February 2014, 10:07 pm GMT +0200
Allah'ın bize verdiği farzlar ve sünnetler ölçüsünde yaşadığımız sürece hem bu dünyamızı,hem de ahiretimizi kurtarmış oluruz.Rabbim hayırlı ölümler nasip etsin bizlere.İmanlı,namazlı,kur an lı ölümler nasip etsin inşallah.

Rüveyha
Tue 18 February 2014, 08:23 am GMT +0200
Amin kardeşlerim..,İslama uygun bir hayat yaşamamızı nasip eylesin Mevlam.Gün gelicek bizlerde sonsuzluğa uğurlanıcağız..O günü Mevlam aklımızdan bir salise bile unutturmasın..Hayırla yaşayıp, hayırla ölmemiiz nasip eylesin.

Rabia nur kaplan 8.D
Tue 18 February 2014, 11:52 am GMT +0200
Herkes islama göre yaşar inşallah. Bizler bu dünyada ne yaparsak ahirettede ona göre cezalandırılırız. Namaz kılıp orucumuzu tutup iyi şeyler yapalım...

Haki
Tue 18 February 2014, 02:50 pm GMT +0200
Yaşarken fikrin ne ise ölürken de zikrin odur....