ezelinur
Tue 26 January 2010, 11:42 pm GMT +0200
Beş vakit namaz,, Mirâc gecesi, yani hicretten bir sene önce Mekke-i Mükerreme´de belirli vakitler için farz kılınmıştır. Belirli olan bu beş vakit; öğle, ikindi, akşam, yatsı ve sabah vakitleridlir. Peygamber (s.a.s.) Efendimiz, bunlardan ilk olarak öğle namazını kılmıştır. Bu anılan farz namazların kılınmaması durumunda kişinin müslümanlığının gerçekleşemeyeceği hususuna gelince; bu, Kitab, Sünnet ve din âlimlerinin İcmâ´ıyla sabit olmuş bir husustur. Bunların farzlığını inkâr eden İslâm´dan çıkar. Bunun kesinliği hususunda herhangi bir ihtilâf yoktur. Yüce Allah, Kur´an-ı Kerîm´deki şu âyet-i kelimeyle bunların mâna ve ehemmiyetini özlü bir şekilde izah etmiştir:
“Şüphesiz namaz, Mü’minler üzerine vakitlenmiş bir farz oldu.” [148]
Bu namazlar, belirli vakitlerde müslümanlara farz kılınmıştır ki, Yüce Allah da bunu açıklaması için Rasûllah (s.a.s.) a emir vermiştir. Ayrıca Mü’minlerin namaz kılmakla yükümlü oldukları, Kur´an-ı Kerîm´in birçok âyetlerinde belirtilmiştir. Bazıları; “Allah´ın Kitab´ında sâbiî olan bildiriye göre namaz, sadece farz olarak bildirilmiştir. Ama beş vakit olması ve özel bir keyfiyetle kılınması hususunda Kur´an´da bir delîl mevcut değildir” diyebilmektedirler. Bunlara verilecek cevabımız şudur: Kur´an-ı Kerîm Rasûlullah (s.a.s.)’a, Mü’minlere farz olarak Allah katından indirilen hükümleri açıklamasını ve insanların da Peygamber tarafından verilen emirlere uymalarını âmir birçok hükümleri içermektedir. Nitekim Yüce Allah:
“Peygamber size ne verdiyse onu alın. Size ne yasak ettiyse ondan sakının” [149]buyurmaktadır.
Rasûlullah (s.a.s.) in Allah katından getirmiş olduğu hükümlerin tümü bu açıdan Kitab´ta sabittir.
Beş vakit namazların farz oluşunun sünnetteki deliline gelince, bu hususta tevatür derecesinde birçok hadîs-i şerifler mevcûd olup bunlara bir-iki örnek vermekle yetineceğiz:
Rasûlullah (s.a.s.) buyurdu ki:
“Sizden birinizin kapısının önünden bir nehir geçse de her gün bu nehirde beş kez yıkansa bu adamın üzerinde kirden bir şey kalır mı? Ne dersiniz?” Dediler ki:
“Hayır. Kirlerinden bir şey kalmaz.” Bunun üzerine Rasûlullah dedi ki:
“İşte beş vakit namaz da bu nehir gibidir. Allah bunlarla günahları giderir.” [150]
Şu hadis de namazların beş vakit olduğuna açıkça delâlet etmektedir. Edu Hureyre (r.a.) de Rasûlullah (s.a.s.) in şöyle buyurduğunu rivayet eder:
“Beş vakit namazla cumadan cumaya kılınan cuma namazları, arada büyük günahlara teşebbüs edilmedikçe, küçük günahlar için kefarettir.”[151]
Sonuç olarak müslüman din liderleri, farz namazların beş vakit olduğu hususunda ittifak etmişlerdir. Bunlar da öğle, ikindi, akşam, yatsı ve sabah namazlarıdır. Bu liderler, beş vaktin belirlenmesi hususunda görüş ayrılığına düşmüşlerdir. Bazıları, sözgelimi vaktin zarurî ve ihtiyarî olmak üzere iki kısma ayrıldığını söylemişlerdir. Ki bunlar Mâlikîlerdir. Bazıları da, öğle vakti her şeyin gölgesinin kendi boyunun misline varmasına kadar devam eder demişlerdir. Bazıları da derler ki: Herşeyin gölgesi, kendisinin iki misline varıncaya kadar devam eder.[152]