sumeyye
Fri 14 January 2011, 03:58 pm GMT +0200
Namazın Dindeki Yeri
107. İbni Ömer (r.a.) rivayet ediyor:
"Kendisine güvenilmeyenin imanı eksiktir. Abdest olmayanın namazı olmaz. Namaz kılmayanın dini sağlam değildir. Namazın dindeki yeri, başın vücuttaki yeri gibidir."[411]
Afiyet En Büyük Nimettir
108. Kays bin Ebî Hâzim rivayet ediyor:
Ebû Bekir Sıddîk'dan (r.a.) duydum. O, minber üzerinde şöyle diyordu:
Resûlullah (s.a.v.) benim şu makamımda önceki sene şöyle buyurdu:
"Hiç kimseye kuvvetli imandan sonra afiyet gibi bir şey verilmemiştir. Ve biz Allah'tan dünyada ve âhirette afiyet istiyoruz. Dikkat edin! Doğruluk ve iyilik Cennettedir. Dikkat edin, kötülük ve günah Cehennemdedir."[412]
İman Ahlâkından Olan Üç Şey
109. Enes bin Mâlik (r.a.) rivayet ediyor:
"Üç şey iman ahlâkındandır:
1. Kızdığı zaman kızgınlığı kendisini bâtıla sevketmeyen,
2. Hoşlandığında hoşnutluğu kendini hakdan çıkarmayan,
3. Gücü yettiğinde hakkı olmayan şeye el uzatmayan kimselerin ahlâkı."[413]
İhlâs Ve Kâfirûn Sûrelerinin Fazileti
110. Sa'd bin Mâlik rivayet ediyor:
"Kim ihlâs sûresini okursa Kur'ân'ın üçte birini okumuş olur. Kim de Kâfirûn Sûresini okursa, Kur'ân'ın dörtte birini okumuş olur."[414]
İzah
Bu ve benzeri hadislerde geçen faziletler ilk bakışta mübalağa gibi görülebilir. Çünkü Kur'ân'ın içerisinde bu sûreler de yer almaktadır. Dolayısıyla bu sûreler kendilerinin de yer aldığı bütün Kur'ân ile mukayese edilmiş oluyor. Bediüzzamah Sözler isimli eserinde bu meseleyi özetle şöyle izah eder:
Kur'ân'ın herbir harfinin bir sevabı vardır. Allah'ın bir ihsanı olarak o harflerin sevabı sünbüllenir, bazan on tane verir, bazan yetmiş. Âyete'1-Kürsî harflerine yedi yüz, İhlâs Sûresi harflerine bin beş yüz, Berat gecesinde ve makbul vakitlerde okunan âyetlere on bin, Kadir gecesinde okunan âyetlere otuz bin sevap verir. Bu haliyle Kur'ân-ı Kerimin sevabını tartmak mümkün değildir. Belki gerçek sevabıyla bâzı surelerle ölçülebilir.
Mesela bin tane mısır ekilmiş bir tarla farzedelim. Bâzı tanelerin yedi sünbül verdiğini farzetsek, her bir sünbülde de yüzer adet mısır tanesi varsa, bu durumda sünbül veren yedi tane mısır bütün tarlanın üçte ikisine denk geliyor demektir. Bunun gibi bir tane on sünbül verse, her sünbülde iki yüz tane olsa, bu durumda bir tek tane, tarlaya ekilen tanelerin iki misli kadar olmuş olur. Bunu daha fazla devam ettirebiliriz.
İşte Kur'ân-ı Hakimi nûrânî, mukaddes, semavî bir tarla olarak düşünüyoruz. Kur'ân'ın her bir harfi asıl sevabıyla birer habbe hükmündedir. Diğer sûrelerin sünbülleri nazara alınmadığında, Yasin, İhlâs, Fatiha, Kâfirûn, Zilzal sûreleri bütün Kur'ân'la tartılabilir. Meselâ Kur'ân'ın 300620 harfi vardır. İhlâs Sûresinin harfleri ise Besmele ile birlikte 69'dur. Hadiste İhlâs Sûresi Kur'ân'ın üçte birine denktir denildiğine göre, İhlâs Sûresinin her bir harfine 1452 sevap düşer. Çeşitli hadislerde ifâde edilen diğer sûreler de bu şekilde hesaplanabilir.[415]
111. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
"Kim günahlardan sakınmak şartıyla sabah namazından sonra on iki defa İhlas Sûresini okursa, Kur'ân'ı dört defa okumuş gibi sevap kazanır. Ve yeryüzü halkının en faziletlisi olur."[416]
Peygamberimize Selâm Veren Taş
112. Câbir bin Semre (r.a.) rivayet ediyor:
"Ben, Peygamber olarak gönderilmeden önce bana selâm veren bir taş biliyorum."[417]
İzah
Müslim'de "Ben onu şimdi de biliyorum" ilâvesi vardır.
Taşlar cansız varlıklardır. Konuşamazlar. Ancak bu, genel olarak böyledir. Her şeyin yaratıcısı olan Cenâb-ı Hak dilediği zaman taşlara konuşma kabiliyeti verebilir. Zaten Kur'ân'da bildirildiğine göre bâzı taşların yuvarlanmalarının sebebi Allah korkusundan kaynaklanmaktadır.[418] Yine Kur'ân'da bildirildiğine göre, herşey Allah'ı teşbih eder.[419] "Şey" ifâdesine taşlar da dâhildir.
Ancak biz onların teşbihlerini anlayamayız. Ama Cenâb-ı Hak taşa konuşma emrini verdiğinde taşların dile gelmemesi için hiçbir sebep yoktur. Yine Kur'ân'da bildirildiğine göre Yüce Allah kıyamet gününde insanların derilerine, ellerine konuşma kabiliyeti verecektir.[420]
İşte Resûlullah henüz Peygamber olmadan önce, Allah'ın emriyle bâzı taşlar ona selâm veriyordu. Peygamber olduktan sonra da bir mucize olarak birçok taş ona selâm vermeye, onun emrini dinlemeye devam etti. Konu ile ilgili pekçok hadis vardır. Burada bunlara girmeyeceğiz.[421]
[411] Mecmâü'l-Evsat, 3:154, (2313.) İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 1/171.
[412] İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 1/171-172.
[413] İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 1/172.
[414] Tirmizi Sevâbü'l-Kur'ân: 10; Mu'cemü'l-Evsat, 3:33, (2056.) İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 1/172.
[415] Bediüzzaman, Sözler. İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 1/173-174.
[416] İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 1/174.
[417] Müslim, Fezâil: 2.
[418] Bakara: 2/74.
[419] İsrâ: 17/44.
[420] Fussilet: 41/21
[421] İmam Taberâni, Mu’cemu’s-Sağir Tercüme ve Şerhi, (İsmail Mutlu), Mutlu Yayınları: 1/174-175.