- Namazı uyuyarak geçirmek

Adsense kodları


Namazı uyuyarak geçirmek

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
hafiza aise
Wed 30 March 2011, 02:53 pm GMT +0200
36. Namazı Uyuyarak Yada Unutarak Geçiren Kimse

 

81. Ebu Katâde (r.a)'tan rivayet edilmiştir:

Bir gece Peygamber (s.a.v) ile birlikte yolculuk ediyorduk. Toplu­luktan biri:

Ey Allah'ın resulüf Bizlere bir gece sonu konaklaması yap tirs an dedi. Bunun üzerine Resulullah (s.a.v):

Uyuya kalıp namazı geçireceğinizden korkarım' buyurdu. Bilâl:

Ben sizleri uyandırırını' dedi.

Bunu üzerine yattılar. Bilal'de arkasını, bindiği deveye dayadı. Derken gözleri kapanıp o da uyuya kaldı. Sonunda Peygamber (s.a.v) güneşin doğmasıyla uyandı. Resulullah (s.a.v):

Ey Bilal! Sözün nerede kaldı?' buyurdu. Bilâl:                           

Üzerime böyle bir uyku hiç çökmedi' diye cevap verdi. Resulullah (s.a.v):

Yüce Allah, ruhlarınızı dilediği zaman kabzeder, dilediği zaman geri gönderir. Ey Bilâl! Kalk, insanlara namaz için ezan oku' buyurdu.

Daha sonra Resulullah (s.a.v) abdest aldı ve güneş yükselip beyaz-laşınca kalktı, kafileye cemaatle namaz kıldırdı. [807]

Bu hadisi(n bu şekildeki metnini), Buhârî ile Nesâî rivayet etmiştir. Ebu Davud'un bir rivayetinde ise şu ifade yer almaktadır:

Peygamber (s.a.v) bir yolculukta idi. Birden yoldan ayrıldı. Onunla bir­likte ben de aynldım. (Bana:)

Bak bakalım (hiç kimseyi görebiliyor musun)?1 buyurdu. Ben de:

Biz yedi kişi oluncaya kadar, bu bir süvari, bu ikisi iki süvari, bunlar üç süvari ...' dedim. Sabah namazını kast ederek:

Bize namazımızı geçirtmeyiniz1 buyurdu.

Uyuya kaldılar. Ancak güneşin hararetiyle uyanabildiler. Uyanır uyan­maz hemen kalktılar ve birazcık yürüdüler. Biraz sonra konaklayıp abdest al­dılar. Bilal ezan okudu. Önce sabah namazının iki rekat (sünnet)ini, sonra da farzını kılıp [808] (hayvanlarına) bindiler. Sahabiler, birbirlerine:

 (Uyua kaldığımız için namazı kaçırdığımızdan dolayı) namazı­mızda kusur yaptık1 dediler. Bunun üzerine Resulullah (s.a.v):

Uyuya kalmaktan dolayı kusur yoktur. Kusur, ancak uyamkken-dir. Biriniz namazı unutursa, hatırladığı zaman kılsın. Ertesi gün de ise (o namazı) vaktinde kılsın [809] buyurdu.[810]

Yine Ebu Davud'un diğer bir rivayetinde, şu ifade yer almaktadır:

(Ebu Katâde;) 'Resulullah (s.a.v), emirler ordusunu [811] gönderdi' deyip (daha sonra) şu olayı anlattı:

Bizi ancak doğmakta olan güneş uyandırdı. Namazımız (geçti) diye kor­kuyla kalktık. Resulullah (s.a.v), güneş yükselinceye kadar:

Yavaş olun, acele etmeyin' buyurdu. (Güneş yükselince,) Resulullah (s.a.v):

Sizden, sabah namazının (sünnet olan) iki rekatini devamlı kıl­makta olanlar (şimdi de) kılsın' buyurdu.

Bunun üzerine önceden (sünnet olan) iki rekati kılmayı itiyad eden de etmeyen de kalkıp kıldı. Sonra Resulullah (s.a.v), namaz için ezan okunması­nı emretti. Ezan okundu. Bunun üzerine Resulullah (s.a.v), kalkıp bize (sa­bah) namazını(n farzını) kıldırdı. Namaz bitince:

Dikkat ediniz! Allah'a hamd ederiz ki, biz, bizi namazdan alıko­yan dünya işlerinden bir şeyde değildik.  Fakat ruhlarımız, Allah'ın elinde (olduğu için uyuya kaldık). Allah, ruhlarımızı, dilediği zaman geri gönderir. Sizden her kim, yarının sabah namazına vaktinde yeti­şirse, onunla birlikte onun gibisini (bugün vaktinde kılamadığı sabah namazını) kaza etsin' buyurdu.[812]

Yine Ebu Dâvud, Tirmizî ile Nesâî'nin rivayetinde şu ifade yer almaktadır:

Sahabiler, Peygamber (s.a.v)'e; (uyuya kaldıkları için) namazı kaçirdık-lannı söylediler. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v):

Uyuya kalmaktan dolayı namazı kaçırmada bir kusur yoktur. Ku­sur ancak diğer namaz vakti girinceye kadar namazı kılmayan kimsede vardır. [813] Buna göre kim uyuya kalma işini yaparsa uyandığı zaman o namazı kılsın' buyurdu. [814]

Tirmizî ile Nesâî'nin rivayetinde ise şu ifade yer almaktadır:

Kusur, ancak uyamkkendir. Sizden birisi, namazı unuttuğu yada uyuya kaldığı zaman, hatırladığı zaman o namazı kılsın.[815]


[807] Buhârî, Mevâkîtu's-Salât 35, Tevhid 31; Müslim, Mesâcîd311 (681); Ebu Dâvud, Salât 11 (437, 438, 439, 440, 441); Tirmİzî, Salât 16 (177); Nesâî, Mevâkîtu's-Salât 53, 54, İmame 47; İbn Mâce, Salât 10 (698); Ahmed b. Hanbel, 5/307

[808] Bu hadis; geçmiş namazların kazasında Ezan okumanın meşru olduğunu, sabah namazı­nın sünnetinin farzıyia birlikte öğleye kadar kaza edilebileceğini ve uyku yada unutma se­bebiyle namazı vaktinden sonraya bırakmakta günah olmadığını göstermektedir, (ç)

[809] Ebu Dâvud, Salât 11 (437)

[810] Ertesi gün de ise (o namazı) vaktinde kıtsın" İfadesi; alimler arasında bazı görüş ayrı­lıklarına sebep olmuştur. Bu sözün zahiri, geçirilen bir namazın bir defa, hatırlandığı za­man da bir de ertesi günkü vaktinde olmak üzere iki defa kaza edilmesini gerekli, göster­mektedir. Nitekim bazı alimler, bu cümleyi bu şekilde anlamışlar, ancak ertesi günkü vakit te kazayı müstehab kabul etmişlerdir. Şu da var ki, cumhur-u ulema, bu görüşü benimse­memiş, seleften hiç birisi kaza edilen bir namazın ertesi günkü vaktinde tekrar kılınmasını müstehab görmemiştir. Çünkü "Menhel" adlı kitabın yazarı, bunun, ravinin bir vehmi ol­duğu söylemiştir. Ayrıca Tirmizî ile başkaları, Buhârî'nin, bu hadisi, galat kabul ettiğini söylemişlerdir.

Yine Altı hadis imamının Enes'den rivayet ettiği "Bir namazı unutan kimse onu hatırla­dığı zaman kılsın. O namaz için bundan başka bir kefaret yoktur" hadisi ile Nesâî'nin Imran b. Husayn'dan rivayet ettiği "Sahabiler: Ey Allah'ın resulü! Bu geçen namazı ya­rınki vaktinde tekrar kaza etmeyelim mi?' dediler. Bunun üzerine Resulullah (s.a.v): Hayır, Allah sizi ribadan men ettiği halde onu sizden alır mı?' buyurdu" hadisi, bu cümlenin galat olduğu yada raviden bir vehmin olduğu fikrini doğrulamaktadır, (ç)

[811] Bazı sarihler, "Emirler Ordusu'Yıun, Mute savaşındaki ordu olduğu söylenmişse de bu doğru değildir. Çünkü Resulullah (s.a.v), bu savaşa katılmamıştır.

"Emirler Ordusu" sözü, hadisi rivayet eden ravinin bir vehmi değilse, bu ordu, olsa olsa, Hayber'i fetheden ordu olabilir. Çünkü bu savaşta, Hz. Peygamber (s.a.v), baş ağrısına tu­tulduğu için sancağiilk gün Ebu Bekr'e, ertesi gün Ömer'e, daha sonra ise Hz. Ali'ye vermştir. Fetih, Hz. Ali'nin eliyle gerçekleşmiştir. Dolayısıyla bu orduda üç ayrı emir görev almıştır. Öyleyse "Emirler Ordusu" denilip de içerisinde Hz. Peygamber (s.a.v)'in bulun­duğu anlaşılan ordunun, Hayber savaşındaki ordu olduğunu anlamak, gayet doğal ve mantıklıdır, (ç)

[812] Ebu Dâvud, Salât 11 (438)

[813] Buna göre özürsüz olarak uyuma ve unutma sebebiyle namazı vaktinde kılamamaktan dolayı günah yoktur. Günah, özürsüz olarak vaktinde kılamamaktan dolayıdır, (ç)

[814] Müslim, Mesâcîd 311 (681); Ebu Dâvud, Salât 11 (441); Tirmizî, Salât 16 (177); Nesâî, Meuâkît 53

[815] Tirmîzî, Salât 16 (177); Nesâî, Mevâkît 53

Sevgi.
Thu 15 September 2022, 04:50 am GMT +0200
Esselamü Aleyküm bilgiler için Allah sizlerden razı olsun kardeşim
Rabbim bizlerin ilmini artırsın inşaAllah

Bilal2009
Sun 16 October 2022, 02:49 pm GMT +0200
Ve aleykümüsselam Rabbim bizleri namazı huşu ile kılanlardan eylesin Rabbim paylaşım için razı olsun