sidretül münteha
Mon 24 October 2011, 12:57 pm GMT +0200
5. Namazı Geciktirenler Ve Kaçıranlar
21. Abdullah b. Ömer'in (r.a.) rivayetine göre, Resûlullah (s.a.v.): «ikindi namazını kaçıran kimse, ailesini ve malını zayi etmiş gibidir» buyurdu.[23]
22. Yahya b. Saîd rivayet eder:
Ömer b. El Hattab (r.a.) ikindi namazından dönerken, namaza gelmeyen birine rastladı ve:
«ikindi namazına niçin gelmedin?» dedi. Adam özür beyan etti. Bunun üzerine Hz. Ömer de: «Ziyandasın!» dedi. [24]
Yahya der ki: imam Malik, "Ziyandasın" ifadesini açıklamak üzere şöyle der: "Her şeyin bir karşılığı ve ziyanı vardır, denir."
23. însan namazı vaktinde de, vakti geçmiş olarak da kılar. Vakti kaçmış namazı kılması, aile efradı ve malından daha üstün ve faziletlidir.
Yahya'ya göre îmam Malik der ki: Seferde unutarak namazını geciktiren kimse, vakit çıkmadan evine gelirse namazı tam kılar. Vakit çıktıktan sonra gelirse, sefer namazı yani iki rek'at olarak kılsın. Çünkü kazaya bıraktığı gibi kılar.
Malik der ki: Memleketimizde (Medine'de) halkın ve ulemânın böyle yaptıklarını gördüm.
Malik der ki: Şafak (akşam şafağı), bata ufkundaki kırmızılıktır. Akşamdan sonra batıda gözüken kırmızılık kaybolduktan sonra, akşam namazının vakti çıkmış, yatsının vakti girmiş olur.
24. Nafi rivayet eder: Abdullah b. Ömer (r.a.) bayıldı, kendinden tamamen geçti. Ayıldıktan sonra da namazını kaza etmedi.
îmam Malik der ki: Kanaatime göre -Allah bilir- bütün vakit baygın kalmıştır. Yoksa namaz vakti çıkmadan aydan kimse mutlaka namazını kılmalıdır.[25]
[23] Buhari, Mevakitu's-Salat, 9/14; Müslim, Mesâcid, 3/200; Şeyban-î, 222.
[24] Yani seferde iken kılamadığıdört rekatlık bir namazı, evinde iki rek'at, evinde kazaya bıraktığı namazı, seferde dört rek'at kılar. Yani seferde iken kılamadığıdört rekatlık bir namazı, evinde iki rek'at, evinde kazaya bıraktığı namazı, seferde dört rek'at kılar.
[25] Ebû Hanife'ye göre, bir gün ya da daha az bir süre baygın kalan bir kişi, baygın haldeyken geçen namazları kaza eder. Daha fazla baygın kalmışsa geçirdiği namazları kaza etmez. (Bâcî, Münteka, c.l, s.24)