- Namazdan sonra okuduğu dualar

Adsense kodları


Namazdan sonra okuduğu dualar

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
hafiza aise
Mon 8 August 2011, 12:29 pm GMT +0200
E) NAMAZDAN SONRAKİ TUTUMLARI'

 
1— Namazdan Sonra Okuduğu Dualar:

 

Selâm verince üç kere istiğfar eder (Estağfirullah demek) ve (ofippn sonra da) şöyle derdi:

"Allah'ım! Selâm sensin. Yalnız sendendir, selâmet. Çok ulusun, ey Celâl ve İkram sahibi!".[669]

Kıbleye yönelik olarak ancak bunları söyleyecek kadar bekler, hemen kendisine uyan cemaata yönelirdi.

Namazı bitirince hem sağından, hem solundan çıkıp giderdi. İbn Mes'ûd: "Allah Rasûlünün (s.a.) solundan çıkıp gittiğini çok gördüm." diyor. Enes ise: "Allah Rasûlü'nün (s.a.) çoğunlukla sağından çıkıp gittiğini gördüm." diyor. Birincisi Sahihayn'da[670] ikincisi ise Müslim'dedir.[671] Abdullah b. Amr da: "Allah Rasûlü'nün (s.a.) namazdan ayrılınca sağından ve solundan çıkıp gittiğini gördüm." diyor.[672]

Sonra yüzünü cemaata çevirirdi. Cemaatın herhangi bir tarafına özel davranmazdı.

Sabah namazını kılınca güneş doğuncaya kadar namaz -kıldığı yerde otururdu.[673]

Her farz namazın arkasında şu duayı okurdu:     ,

"Yegâne Allah'tan başka tanrı yoktur. O'nun hiçbir ortağı yoktur. Mülk O'nundur. Hamd, O'na mahsustur. O'nun her şeye gücü yeter. Al­lah'ım! Senin verdiğine hiç engel yoktur. Senin vermediğini verebilecek hiç yoktur. Hiç kimseye sahip olduğu makam ve serveti, Sana karşı koyup fayda veremez. [674]                                                 ;

Şu duayı da okurdu:                                         

"Yegâne Allah'tan başka tanrı yoktur. O'nun hiçbir ortağı yoktur. Mülk O'nundur. Hamd O'na mahsustur. O'nun herşeye gücü yeter. Güç, kuvvet yalnız Allah ile beraberdir. Allah'tan başka tanrı yoktur. Yalnız O'na kul­luk ederiz. Nimet O'nundur. Fazlu kerem O'nundur. Güzel övünç O'nun­dur. Allah'tan başka tanrı yoktur. Yalnız O'nun adına dinî görevlerimizi halisane yerine getiririz.  İsterse kâfirler hoşlanmasınlar."[675]

Ebu Davud'un Ali b. Ebî Tâlib (r.a.)'dan naklettiğine göre Allah Ra-sûlü (s.a.), selâm verip namazdan çıkınca şu duayı okurdu:

"Allah'ım! Önden işlediğim, geriye bıraktığım, gizlediğim, aşikâre işj lediğim, israf ettiğim ve benden daha iyi bildiğin bütün günahlarımı bağiş+ la. Öne geçiren, geri bırakan yanlız sensin Senden başka tanrı yoktur."[676]

Bu dua, Müslim'in[677], Hz. Peygamber'in (s.a.) namaza başlangıçta; rükû ve secdede okuduğu dualara dair Hz. Ali'den rivayet ettiği uzunca bir hadisin bir parçasıdır. Müslim'in bu rivayetinde yukarıdaki duanın nerede okunduğu hususunda iki ayrı şey söylenmiştir:                           

1-  Hz. Peygamber (s.a.) bu duayı teşehhüd ile selâm arasında okurdul Doğru olan budur.

2-  Selâmdan sonra okurdu. Herhalde iki yerde de okumuştur. Enlim bilen Allah'tır.

İmam Ahmed'in Zeyd b. Erkam'dan rivayetine göre:

Allah Rasulü (s.a.) her namazın sonunda şu duayı okurdu:         

"Rabbimiz, herşeyin Rabbi ve hükümranı olan Allah'ım! Yegâne Rab olduğuna, ortağın bulunmadığına ben şahidim.

Rabbimiz, herşeyin Rabbi olan Allah'ım! Muhammed'in, Senin kulun ve elçin olduğuna ben şahidim.

Rabbimiz, herşeyin Rabbi olan Allah'ım! Kulların hepsinin kerdeş ol­duklarına ben şahidim.

Rabbimiz, herşeyin Rabbi olan Allah'ım! Dünya ve âhiretin her saa­tinde beni ve ailemi Sana karşı ihlâslı kıl. Ey celâl ve ikram sahibi! Dinle, kabul buyur. Allah en büyük, en büyüktür. Allah, göklerin ve yerin nuru­dur. Allah en büyük, en büyüktür. Bana Allah yeter. O ne güzel vekil. Allah en büyük, en büyüktür." Bu hadisi Ebu Davud da rivayet et­miştir.[678]

Hz. Peygamber (s.a.) ümmetini, her namazın arkasında otuz üç kere "Sübhanallah", otuz üç kere "el-hamdülillah" ve otuz üç kere "Allahuekber" deyip yüze tamamlamak için şu duayı okumaya teşvik et­miştir:

"Yegâne Allah'tan başka tanrı yoktur. O'nun ortağı yoktur. Mülk O'nundur. Hamd O'na mahsustur. O'nun herşeye gücü yeter."[679]

Bir diğer tarz olarak, otuz dört tekbir getirerek yüze tamamlama tav­siye edilmektedir.[680]

Bir başka rivayette, şu şekil ortaya konmaktadır: Yirmi beş teşbih, bir o kadar tahmid, bir o kadar tekbir ve bir o kadar da şunları söylemek.[681]

Bir başka şekil olarak on teşbih, on tahmid ve on tekbir tavsiye edil­mektedir.[682]

Bir başka şekil olarak da-Sahih-i Müslim'de Ebu Hureyre'den nakle­dilen hadisin rivayetlerinin birinde olduğu üzere - on birer kere söyleme tavsiye edilmiştir: "Her namazın arkasında otuz üç kere teşbih, tahmid ve tekbir getirirler. Herbirinden on birer kere, böylece hepsi otuz üç eder."[683] Bu şekil tavsiyede gözüken o ki, bu tarz, râvilerden birinin ta­sarruf ve yorumudur. Çünkü hadisin metni: ''Her namazın arkasında otuz üç kere teşbih, tahmid ve tekbir getirirler." şeklindedir. Bundan maksadı da, teşbih, tahmîd ve tekbir kelimelerinden her birinin otuz üç olmasıdır. Yani: "otuz üç kere Subhânallah, el-Hamdülülah ve Allahu ekber" deyi­niz. Zira hadisin râvisi Sümey, bu hadisi Ebu Salih es-Semmân'dan naklet­mektedir. Ebu Salih, ona, hadisi bu şekilde şöylece yorumlamıştır: "Subhânallah, el-Hamdülülah ve Allahu Ekber kelimelerinin hepsinden otuz üç adet oluncaya kadar söyleyin."

Özellikle on bir rakamının belirtilmesinin, zikirler içinde bir benzeri yoktur. Ama yüz rakamında durum bunun aksinedir. Çünkü onun pekçok benzerleri vardır. On rakamının da yine pekçok benzerleri mevcuttur. Ni­tekim Sünen'&e Ebu Zer'den nakledilen bir hadise göre Allah Rasulü (s.a.) şöyle buyurmuştur:

"Kim sabah namazının arkasından daha ayaklarını bükmüş oturur­ken, konuşmadan önce on kere;

derse onun adına on sevab yazılır, on günahı silinir, derecesi on kat yük­seltilir ve o gün her türlü belâdan emniyet içinde olur, şeytandan korunur ve o gün Allah'a ortak koşma dışında herbir günahın ona yaklaşması müm­kün olmaz." Tirmizî: "Bu hadis, hasen-sahih'tir" diyor.[684]

îmam Ahmed'in Müsned'inde, Ümmü Seleme'den nakledilen bir hadise göre, Hz. Peygamber (s.a.) hizmetçi istemek için gelen kızı Fâtıma'ya uyuyacağı zaman otuz üç kere Allah'ı teşbih etmesini, otuz üç kere O'na tahmîd okumasını ve otuz üç kere de O'na tekbir getirmesini; sabah nama­zını kılınca on kere ve akşam namazından sonra on kere:

demesini öğretmiş ve ona emretmiştir.[685]

Sahih-i tbn Hibbân'da Ebû Eyyûb el- Ensârî'den nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.) şöyle buyurmuştur: Kim sabah uyanınca on kere:

derse, bunlara karşılık onun adına on sevab yazılır, on günahı silinir, dere­cesi on kat yükseltilir, bu sözler onun için dört köle âzâd etmeye denk ve akşama kadar şeytandan korunmak için sığınak olurlar. Bunları akşam namazını kılınca, namazın arkasında söyleyen kimse için de sabaha kadar aynen sabahleyin söyleyen kimseye verilenlerin misli verilir.[686]

Hz. Peygamber'in (s.a.) namaza başlangıçta okuduğu dualar arasında yukarıda da geçtiği üzere on kere "Allahu Ekber" on kere "el-Hamdülillah", on kere "La ilahe illallah", on kere "Estağfirullah" der; sonra on kere "Allahümmağfir lî vehdini zuknî" diye dua eder, on kere de kıyamet gü­nünde yer darlığından Allah'a sığınırdı. Zikirler ve dualar arasında on kere tekrarlananlar çoktur. Dua ve zikirlerin herhangi birinde on bir kere tek­rarlama ise-yukanda geçen Ebu Hureyre hadisinin senedlerinden biri dışında-asla nakledilip gelmemiştir. En iyi bilen Allah'tır.

Ebu Hâtim'in Sahihimde naklettiğine göre Hz. Peygamber (s.a.) na­maz kılıp bitirince şu duayı okurdu:

"Allah'ım! Halimin düzelmesine vesile kıldığın dinimi benim için ıslah ,k. Geçinme kaynaklarımı kendisinde yarattığın dünyamı benim için ıslah et.

Allah'ım! Gazabından hoşnutluğuna sığınırım. Azabından affına sığı­nırım .Senden yine Sana sığınırım. Senin verdiğine hiç engel yoktur. Senin vermediğini verebilecek hiç yoktur. Hiç kimseye, sahip olduğu makam ve serveti, Sana karşı koyup fayda veremez."[687]

Hâkim, Müstedrek'mde Ebu Eyyub'un şöyle dediğini nakleder: Pey­gamberinizin (s.a.) arkasında namaz kıldığımda mutlaka namazını bitirince şu duayı okuduğunu işitirdim:                                                              .

"Allah'ım! Bütün hata ve günahlarımı bağışla.

Allah'ım! Bana nimet ihsan et, beni dirilt, bana nzık ver. Beni salih amel ve huylara yönelt. Zira Senden başkası onların salih olanına yönelte-mez ve yine Senden başkası onların kötü olanından alıkoyamaz. "[688]

İbn Hibbân'ın Sahih'inde naklettiğine göre Haris b. Müslim et-Temîmî diyor ki: Hz. Peygamber (s.a.) bana buyurdu kj: "Sabah namazını kılınca konuşmadan yedi kere                              Allah'ım! Beni Cehennem ate-

şinden koru, diye dua et. O gün ölecek olursan Allah, cehennem ateşinden uzak kalman için bir ahidname yazar. Akşam namazını kılınca konuşma­dan yedi kere  Allah'ım! Beni cehennem ateşinden ko­ru, diye dua et. O gece ölecek olursan Allah, cehennem ateşinden uzak kalman için bir ahidname yazar. "[689]


[669] Müslim, 591 (135); Tirmizî, 300; Ebu Davud, 1513; Nesâî, 3/68; İbn Mâce, 928; Ah­med, Müsned, 5/275, 279.  Ayrıca Müslim,  592.

[670] Buharı, 10/159; Mpslim, 707; Ebu Davud, 1042; Nesâî, 3/81; Ahmed, Müsned, 1/383, 429, 464. Müslim'deki

metin şöyledir: "Allah Rasülünün (s.a.) çoğunlukla solundan çıkıp gittiğini gördüm."

[671] Müslim, 708; Nesâî, 3/81.

[672] tbn Mâce, 931; Ahmed, Müsned, 2/174, 190, 215. Müsned'deki metin şöyledir: "Al­lah Rasûtü'nün (s.a.) hem sağından ve hem solundan çıkıp gittiğini gördüm. Hem yalın ayak, hem ayakkabı ile namaz kıldığını gördüm. Hem ayakta, hem oturarak su içtiğini gördüm." İsnadı hasendir. Bu konuda Nesâî (3/82), Tirmizî (201), Ebu

Davud (1041) ve İbn Mâce (929) hasen senedle hadis rivayet etmektedirler.

[673] Müslim, 670; Nesâî, 3/80, 81. İsnadı hasendir.

[674] Buharı, 10/155, 80/15, 81/22, 82/12, 97/3; Müslim, 593 (137); Ebu Davud,  1505; Nesâî, 3/70, 71.

[675] Müslim, 594 (139); Ebu Davud,  1506; Nesâî, 30/69, 70.

[676] Ebu Davud,  1509; Tirmizî, 3419. İsnadı sahihtir.

[677] Müslim, 771  (201, 202).

[678] Ebu Davud,  1508; Ahmed, 4/369, Senedi zayıftır

[679] Müslim, 597 (146).

[680] Müslim, 596 (144,  145); Nesâî, 3/75; Tirmizî, 3409.

[681] Tirmizî, 3410; Nesâî, 3/76. Tirmizî: "Hadis, hasen-sahihtir" diyor. Nesâî'nin (3/76) bu konuda kuvvetli senedle bir başka rivayeti daha vardır.

[682] Nesâî, 3/52, 3/74; Tirmizî, 3407; Ebu Davud, 5075. İsnadı sahihtir.

[683] Müslim, 595 (143).

[684] Tirmizî, 3470; Ahmed, 4/227. Seneddeki Şehr b.  Havşeb'ten dolayı hadis zayıftır. Ancak Ahmed (4/60), Ebu

Davud (5077) ve îbn Mâce'nin (3867) bu anlamda rivayet ettikleri bir hadis hasen; yine bu anlamda Ahmed'in

(5/420) Ebu Eyyûb'dan rivayet ettiği hadis sahihtir.

[685] Ahmed, 6/298. Hadis zayıftır. Ancak birinci kısmını Buharî (80/11) ve Müslim (2727) şu şekilde rivayet etmişlerdir. Hz. Ali anlatıyor: Hz. Fatima'nın değirmende un öğüt­mekten elleri rahatsızlanmıştı. Bu sırada Hz. Peygamber'e (s.a.) bir esir gelmişti. Hz. Fatıma babasına gitti; O'nu bulamadı. Hz. Âişe ile karşılaştı. Durumu ona anlattı. Hz. Peygamber (s.a.) gelince Hz. Âişe, Hz. Fatıma'nın kendisine geldiğini haber ver­di. Hz. Peygamber (s.a.) bize geldi. Geldiğinde yataklarımıza yatmıştık. Derhal kalk­mak için hamle yaptık. Fakat Hz. Peygamber (s.a.): "Yerinizde kalın" dedi. Aramıza oturdu, öyle kî ayağının soğukluğunu göğsümde hissettim. Sonra şöyle buyurdu: "Şimdi size istediğinizden daha hayırlı birşey öğreteceğim. Yatağınıza yattığınızda 34 kere tek­bir, 33 kere teşbih ve 33 kere tahmid getirirseniz bu sizin için hizmetçiden daha hayır­lıdır. " Hadisin ikinci kısmına ise hemen sonra gelen hadis şahit olur.

[686] Mevâridu'z-Zam'ân 2341; Ahmed, 5/415. Yalnız bir râvisi tartışmalıdır; ancak yuka­rıda geçen Ümmü Seleme hadisi ile Münzirî'nin et-Tergîb'de (1/269): "İsnadı hasendir" dediği, Taberânî tarafından rivayet edilen hadis buna destek sağlar.

[687] îbn Hibbân, 541. Hadis zayıftır. Bu rivayette Kâ'b: "Hz. Musa'ya denizi yarıp açan Allah'a yemin ederim ki, biz Tevrat'ta Davud Peygamber'in (a.s.) namazdan ayrıldı­ğında şöyle dediğini buluyoruz..." diyor ve yukarıdaki duayı söylüyor. Sahih-i Müs­lim'de (2720), Hz. Peygamber'in (s.a.) söylediği kaydı getirilmeden buna benzer bir rivayet Ebu Hureyre'den aktarılmıştır.                                                         

[688] Hâkim,-3/462. Senedi zayıftır. İbnü's-Sünnî'de (114) Ebu Ümâme'den bu konuda

zayıf senedle bir hadis rivayet ediliyor.

[689] tbn Hibbân, 2341; Ebu Davud, 5079. Hadis zayıftır.

İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 1/273-280.