hafiza aise
Thu 25 November 2010, 11:07 am GMT +0200
b) Namazda Mubah Olan Sözler Ve Söz Hükmündeki Davranışlar:
1. Hanımların Kendi Aralarında Kıldıkları Namazda İmama Hatırlatması:
Yabancı erkeklerin bulunmadığı bir ortamda, hanımların, bir hanım arkasında kıldıkları namazda, kıraati karıştıran imama hatırlatmada bulunması meşrudur. Ancak bu meşruluk, hatırlatmaması durumunda imam Yüce Allah'ın kelâmını yanlış telaffuz edecek ise söz konusudur.
Abdullah bin Ömer (radiyallâhu anh) anlatıyor; Peygamber (saJîallâhu aleyhi ve selleın) namaz kıldı. Namazdaki kıraatinde karıştırdı. Namazı bitirdiği zaman Öbey'e; 'bizimle birlikte namaz kıldın mı?' dedi. O, 'evet' dedi. Bunun üzerine 'O halde (hatırlatmaktan) seni alıkoyan ne?' buyurdu.[580]
Hatırlatmalar:
I. İmam kıraatini tekrarlamaya devam ettiği sürece, hatırlatmada bulunulmamalıdır. Çünkü kendiliğinden de hatırlayabilir. Nitekim kendiliğinden hatırlaması daha evlâdır.
II. İmam kıraatini tekrarlamayıp sustuğu zaman hemen hatırlatmada bulunulmamalıdır. Ancak uzun süre sustuğu zaman hatırlatılmalıdır. Çünkü biraz düşünmeyle kıraatini hatırlaması mümkündür.
III. İmam kıraatinde hata ettiğinde, hatası manayı değiştirmediği sürece hatırlatmada bulunulmaz.
Ubey İbni Ka'b (radiyallâhu anh) anlatıyor; Peygamber fsal-lallâhu aleyhi ve sellem); 'Hiç kuşkusuz Kuran, bana yedi harf üzere nazil olmuştur. Her biri şifadır ve kâfidir. Eğer, 'Gafüran Rahîma dersem veya 'Semian Alıma dersem ya da, 'Alîmen Semîa dersem, Hiçbir azap ayeti, rahmetle; rahmet ayeti azapla son bulmadığı sürece, Allah'a yemin olsun ki, (o ayet) Öyledir.[581]
[580] Ebû Dâvûd, 894; İbni Hibbân, 1/316 edilmiştir. İhsan; 'ceyyid' senetle rivayet
[581] Ahmed, Müsned, 20646. Sahih senetle rivayet edilmiştir.
1. Hanımların Kendi Aralarında Kıldıkları Namazda İmama Hatırlatması:
Yabancı erkeklerin bulunmadığı bir ortamda, hanımların, bir hanım arkasında kıldıkları namazda, kıraati karıştıran imama hatırlatmada bulunması meşrudur. Ancak bu meşruluk, hatırlatmaması durumunda imam Yüce Allah'ın kelâmını yanlış telaffuz edecek ise söz konusudur.
Abdullah bin Ömer (radiyallâhu anh) anlatıyor; Peygamber (saJîallâhu aleyhi ve selleın) namaz kıldı. Namazdaki kıraatinde karıştırdı. Namazı bitirdiği zaman Öbey'e; 'bizimle birlikte namaz kıldın mı?' dedi. O, 'evet' dedi. Bunun üzerine 'O halde (hatırlatmaktan) seni alıkoyan ne?' buyurdu.[580]
Hatırlatmalar:
I. İmam kıraatini tekrarlamaya devam ettiği sürece, hatırlatmada bulunulmamalıdır. Çünkü kendiliğinden de hatırlayabilir. Nitekim kendiliğinden hatırlaması daha evlâdır.
II. İmam kıraatini tekrarlamayıp sustuğu zaman hemen hatırlatmada bulunulmamalıdır. Ancak uzun süre sustuğu zaman hatırlatılmalıdır. Çünkü biraz düşünmeyle kıraatini hatırlaması mümkündür.
III. İmam kıraatinde hata ettiğinde, hatası manayı değiştirmediği sürece hatırlatmada bulunulmaz.
Ubey İbni Ka'b (radiyallâhu anh) anlatıyor; Peygamber fsal-lallâhu aleyhi ve sellem); 'Hiç kuşkusuz Kuran, bana yedi harf üzere nazil olmuştur. Her biri şifadır ve kâfidir. Eğer, 'Gafüran Rahîma dersem veya 'Semian Alıma dersem ya da, 'Alîmen Semîa dersem, Hiçbir azap ayeti, rahmetle; rahmet ayeti azapla son bulmadığı sürece, Allah'a yemin olsun ki, (o ayet) Öyledir.[581]
[580] Ebû Dâvûd, 894; İbni Hibbân, 1/316 edilmiştir. İhsan; 'ceyyid' senetle rivayet
[581] Ahmed, Müsned, 20646. Sahih senetle rivayet edilmiştir.