sumeyye
Fri 7 September 2012, 01:28 pm GMT +0200
Namazda Hazır Bulunmak:
Namazın Sonuna Kadar Bulunmak: [314]
Şafiî, Malikî ve Hanbelî Mezhebi ile hanefî hukukçu Züfer’e göre, cuma namazının sahih olması için, namazın sonuna kadar cemaatle kılınması gerekir:
(a) Şafiî Mezhebine göre, cemaatin namaza kaza etmeyecek şekilde hutbenin başında namazın sonuna kadar devam etmesi gerekir. Bu da birinci rekâtin sonuna kadar bir özür sebebiyle namazın iadesinin gerekmemesiyle gerçekleşir. İkinci rekâtte cemaatin bulunması şart değildir. Bu sebeple, ikinci rekâtte imamdan ayrılmaya veya imam cemaatten ayrılmaya niyet eder ve namazlarını kendi başlarına tamamlarlarsa, bütünü için cuma namazı sahihtir. İçlerinden birinin namazı imamın selâmından önce veya sonra bozulursa, hepsinin cuması bozulmuş olur. Çünkü gerekli sayı, namaz tamamlanana kadar şarttır. Bu durumda, vakit genişse cuma yeniden kılınır, mümkün değilse öğleyi kılmaları gerekir.
(b) Maliki Mezhebine göre, cemaatin, hutbenin başında namazın sonuna kadar bulunması gerekir. İçlerinden birinin namazı imamın selâmından sonra, kendi selâmından önce bozulursa hepsininki bozulmuş olur.
(c) Hanbelî Mezhebine göre, kırk kişinin hutbe ve namaz sonuna kadar bulunması gerekir. Kırk kişinin değişmeksizin bulunması gerekli değildir. Bu sebeple, meselâ kırk kişi bütün hutbeye, fakat namazın bir kısmına katılır, ayrılanlar kadar cemaat gelirse namaz sahihtir, bu durumda gerekli sayıda cemaat gelmeden ayrılmakla cuma namazı bâtıl olur, mümkünse cuma namazının iadesi gerekir. Son durum kırk kişiyi şart koşmayan mükelleflerde gerçekleşince, onların şart koştuğu sayıya kadar eksilince, bu mükelleflerin namazı bozulmayıp, imamın içlerinden birini istihlâf etmesi gerekir, kendi namazı ise bâtıl olur. Cemaat değil de, imam kırk sayısını aramadığında, sayı yukarıdaki gibi kırkı tamamlamadan eksilirse hepsinin namazı bozulur.
[314] Kâsânî, BS, c. I, s. 266; İbn Kudâme, age, c. II, s. 332-334; Cezîrî, Fame, c. I, s. 388-389.