hafiza aise
Mon 4 April 2011, 01:47 pm GMT +0200
2. Namaza Sekinet Ve Vakarla Gelmenin Müstehab Olması
45. Ebu Hureyrc (r.a)'tan rivayet edilmiştir:
"Namaz için kamet getirildiğini işittiğiniz zaman, sakin ve ağırbaşlı bir şekilde (namaz kılmaya) yürüyerek gelin. Hızlı bir şekilde gelmeyin. Namaza yetişebildiğiniz kadarını (imamla birlikte) kılın. Yetişemediğiniz kısmı ise (kendiniz) tamamlayın.[508]
Müslim'in bir rivayeti şu şekildedir:
Namaz için kamet [509] getirildiği zaman ona koşarak gelmeyin. Sakin bir şekilde yürüyerek gelin.[510] Yetişebildiğiniz kadarını (imamla birlikte) kılın. [511] Yetişemediğinizi (kendiniz) tamamlayın.[512]
Müslim'in diğer bir rivayeti de şu şekildedir:
Namaz için ikamet getirildiği zaman namaza hiç biriniz koşmasın. Sakin ve ağırbaşlı bir şekilde yürüsün. Yetişebildiğinizi (imamla birlikte) kılın. Yetişemediğinizi ise kaza edin.[513]
Yine Müslim'in bir rivayetinde, Çünkü sizden birisi, namaz maksadıyla yola çıkarsa namazda sayılır ilavesi yer almaktadır.[514]
[508] Buharı, Ezan 21, Cum'a 18; Müslim, Salât 151-154 (602); Ebu Dâvud, Salât 54 (572, 573); Tirmizî, Salât 127 (327); Nesâî, İmame 57; İbn Mâce, Mesâcîd 14 (775); Ahmed b. Hanbel, 2/270,489
[509] Erkekler, yalnız başlarına yada cemaatle farz namaz kılacakları zaman kamet getirilir. Kamette, Ezanın sözleri aynen okunur. Sadece "Hayye ale'l-felâh"tan sonra iki kere "Kad kameti's-salâh" (=namaz başladı} denilir. Kamet, vakit namazlarında sünnettir. KameV vaktin değil namazın sünneti olduğu için kaza namazı kılarken de kamet okumak sünnet kabul edilmiştir, (ç)
[510] Namaz için kamet getirilirken koşarak giden kimse yorulur ve namaza bitkin bir vaziyette
başlar. Böyle yorgun ve bitkin bir şekilde kılman namazda ise beklenilen huşu' elde edilmez. Fakat namaz vaktinde ağırbaşlı ve sakin bir şekilde giden kimse, mescide kametten,. önce varacağı için namaza rahat bir şekilde kılar. Bu nedenle hiçbir telaş ve yorgunluk bü-° lunmadan kılınan namaz, elbette huşu' ile daha mükemmel olur.
Cuma namazı hakkında "Allah'ın zikrine koşun" (Cum'a: 9) ifadesinede yer alan koşmak; yürüyüp gitmektir. Burada mecazi anlatım vardır. Hadisteki koşmak ise hakiki anlamında kulamlmıştır.
Hadisin zahirine göre; koşularak gidilen namaz, mutlaktır. Cuma namazı veya başka bir namaz arasında fark yoktur, (ç)
[511] Hadisin çeşitli varyantlarında geçen, "kaza etmek" ile "tamamlamak" ifadelerinin aynı anlama gelip gelmediği konusunda İhtilaf edilmiştir. İmama sonradan yetişen bir kimsenin imamla birlikte kıldığı rekatler, namazın başı mıdır, yoksa sonu mudur? meselesindeki görüş ayrıhğıda buradan çıkmaktadır.
Cumhura göre; bu durumda kişinin imamla birlikte kıldığı kısmı namazın başıdır. Hz. Ali (ö. 40/660), Hasan el-Basrî (ö. 110/728), İmam Şâfıî (ö. 204/819) ve bazıları bu görüştedir.
Süfyân es-Sevrî (ö. 161/777), Ebu Hanîfe (ö. 150/767), İmam Ahmed (Ö. 241/795) ve bazılarına göre de; bu durumda kişinin imamla kıldığı kısım, namazın sonudur. Tek başına kaza ettiği bölüm ise, namazın başıdır. Yalnız namazın bir bölümünde cemaate yetişen kimse, cemaat sevabı alır. (ç)
[512] Müslim, Salât 151 (602)
[513] Müslim, Salât 154 (602)
[514] Müslim, Salât 152 (602)
45. Ebu Hureyrc (r.a)'tan rivayet edilmiştir:
"Namaz için kamet getirildiğini işittiğiniz zaman, sakin ve ağırbaşlı bir şekilde (namaz kılmaya) yürüyerek gelin. Hızlı bir şekilde gelmeyin. Namaza yetişebildiğiniz kadarını (imamla birlikte) kılın. Yetişemediğiniz kısmı ise (kendiniz) tamamlayın.[508]
Müslim'in bir rivayeti şu şekildedir:
Namaz için kamet [509] getirildiği zaman ona koşarak gelmeyin. Sakin bir şekilde yürüyerek gelin.[510] Yetişebildiğiniz kadarını (imamla birlikte) kılın. [511] Yetişemediğinizi (kendiniz) tamamlayın.[512]
Müslim'in diğer bir rivayeti de şu şekildedir:
Namaz için ikamet getirildiği zaman namaza hiç biriniz koşmasın. Sakin ve ağırbaşlı bir şekilde yürüsün. Yetişebildiğinizi (imamla birlikte) kılın. Yetişemediğinizi ise kaza edin.[513]
Yine Müslim'in bir rivayetinde, Çünkü sizden birisi, namaz maksadıyla yola çıkarsa namazda sayılır ilavesi yer almaktadır.[514]
[508] Buharı, Ezan 21, Cum'a 18; Müslim, Salât 151-154 (602); Ebu Dâvud, Salât 54 (572, 573); Tirmizî, Salât 127 (327); Nesâî, İmame 57; İbn Mâce, Mesâcîd 14 (775); Ahmed b. Hanbel, 2/270,489
[509] Erkekler, yalnız başlarına yada cemaatle farz namaz kılacakları zaman kamet getirilir. Kamette, Ezanın sözleri aynen okunur. Sadece "Hayye ale'l-felâh"tan sonra iki kere "Kad kameti's-salâh" (=namaz başladı} denilir. Kamet, vakit namazlarında sünnettir. KameV vaktin değil namazın sünneti olduğu için kaza namazı kılarken de kamet okumak sünnet kabul edilmiştir, (ç)
[510] Namaz için kamet getirilirken koşarak giden kimse yorulur ve namaza bitkin bir vaziyette
başlar. Böyle yorgun ve bitkin bir şekilde kılman namazda ise beklenilen huşu' elde edilmez. Fakat namaz vaktinde ağırbaşlı ve sakin bir şekilde giden kimse, mescide kametten,. önce varacağı için namaza rahat bir şekilde kılar. Bu nedenle hiçbir telaş ve yorgunluk bü-° lunmadan kılınan namaz, elbette huşu' ile daha mükemmel olur.
Cuma namazı hakkında "Allah'ın zikrine koşun" (Cum'a: 9) ifadesinede yer alan koşmak; yürüyüp gitmektir. Burada mecazi anlatım vardır. Hadisteki koşmak ise hakiki anlamında kulamlmıştır.
Hadisin zahirine göre; koşularak gidilen namaz, mutlaktır. Cuma namazı veya başka bir namaz arasında fark yoktur, (ç)
[511] Hadisin çeşitli varyantlarında geçen, "kaza etmek" ile "tamamlamak" ifadelerinin aynı anlama gelip gelmediği konusunda İhtilaf edilmiştir. İmama sonradan yetişen bir kimsenin imamla birlikte kıldığı rekatler, namazın başı mıdır, yoksa sonu mudur? meselesindeki görüş ayrıhğıda buradan çıkmaktadır.
Cumhura göre; bu durumda kişinin imamla birlikte kıldığı kısmı namazın başıdır. Hz. Ali (ö. 40/660), Hasan el-Basrî (ö. 110/728), İmam Şâfıî (ö. 204/819) ve bazıları bu görüştedir.
Süfyân es-Sevrî (ö. 161/777), Ebu Hanîfe (ö. 150/767), İmam Ahmed (Ö. 241/795) ve bazılarına göre de; bu durumda kişinin imamla kıldığı kısım, namazın sonudur. Tek başına kaza ettiği bölüm ise, namazın başıdır. Yalnız namazın bir bölümünde cemaate yetişen kimse, cemaat sevabı alır. (ç)
[512] Müslim, Salât 151 (602)
[513] Müslim, Salât 154 (602)
[514] Müslim, Salât 152 (602)