- Namaz Kılınması Yasaklanan Vakitler

Adsense kodları


Namaz Kılınması Yasaklanan Vakitler

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
sumeyye
Wed 19 October 2011, 01:40 pm GMT +0200
Namaz Kılınması Yasaklanan Vakitler


 
291. İbn Mes'ûd anlatıyor: Biz, Allah Resûlü'nün (s.a.v.) yanında bulunurken Amr b. Abese geldi -ki bu şahıs Resûlullah'a (sallallahu aleyhi vesellem) İslam hususunda biat etmiştir ve : "Ey Muhammed! Bana, senin bildiğin, fakat benim bilmediğim şeyleri anlat!" dedi. Sonra namaz vakitlerini sordu. Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) de ona şöyle yanıt verdi: "Akşam namazını kıldıktan sonra sabah namazını kılıncaya kadar, (her türlü) namaz makbul ve meşhuttur (melekler de katılır). Sonra Güneş yükselip iyice parlayıncaya kadar namaz kılmaktan sakın. Zira Güneş şeytanın iki boynuzu arasından doğur. Güneş dimdik olup yükselince gün ortasında Güneş tepe noktasına varıncaya ve her şey kendi gölgesinde kalıncaya kadar (kılınacak her türlü) namaz makbul ve meşhuttur. Bu vakit cehennemin tutuşturulduğu andır. Güneş (doğu yönünden batı yönüne doğru) kaydığında, iyice sararıncaya kadar kılınacak namaz, makbul ve meşhuttur. Zira güneş şeytanın iki boynuzu arasından batar."
Leys demiştir ki: Bana kardeşlerimden birinin, el-Makberî'den [250] naklen bildirdiğine göre o bu hadisle ilgili olarak şu ibareyi ilave etmiştir: "Cuma günü müstesna. O gün, gün ortasında namaz kılmakta bir beis yoktur. Çünkü o gün cehennem tutuşturulmaz" (İshâk) [251]
292. Muhammed b.Umr b. Atâ demiştir ki: Sabah namazını kıldıktan sonra Râfi' b. Hadîc'in cenaze namazı için ayrıldık. İnsanların başında el-Velîd b. Utbe vardı. Namazı (hemen) kıldırmak isteyince İbn Ömer kalkıp avazı çıktığmca: "Güneş iyice yükselinceye kadar ölülerinize cenaze namazı kılmayınız!" diye bağırdı. Bunun üzerine emir de, insanlar da oturdular. (İshâk) [252]
293. Seleme b. el-Ekva' der ki: "Ben, Allah Resulü (sallallahu aleyhiveseüem) ile birlikte yolculuk yapardım. Onun sabah namazından sonra ya da ikindi namazından sonra namaz Jaldığını görmedim." (İshâk) [253]
294. Ebu'z-Zübeyr'in bildirdiğine göre bir adam Ebu'd-Derdâ'nın Güneşin iyice sarardığı bir vakitte namaz kıldığını görmüş ve: "Ey Muhammed'in ashabı! Sizler sabah namazı ile ikindi namazından sonra namaz kılmaktan men ediyorsunuz, değil mi! Evet, öyle yapıyorsunuz, ama (bu konuda) şu ev diğerlerine benzemiyor" demiş. (Müsedded) [254]
295. Anbese el-Vezzân [255] demiştir ki: Büdeyl'in de hazır bulunduğu bir cenaze töreninde idik. -Güneş duvarların uçlarında ve iyice sararmıştı dedi ki: "Bu vakitte namaz kılmayınız." Ebû Umâme de: "Ben, bu vakitte Ebû Hureyre ile birlikte cenaze namazı kıldım" diye karşılık verdi. (Müsedded)
296. Abdullah b. Amr'm naklettiğine göre Resûlullah Mahu aleyhiveseüem): "Sabah namazından sonra iki rekattan başka namaz kılınmaz" buyurmuştur. (Ebû Bekir b. EbîŞeybe) [256]
297. Tâvus'un bildirdiğine göre o, ikindi namazından sonra namaz kılarmış ve İbn Abbâs onu bundan menetmiş. Tavus demiştir ki: Bu vakitte namaz kılınması sadece onu bir vesile/merdiven edinmeyelim diye yasaklanmıştır. [257]  İbn  Abbâs  dedi  ki: Allah   ve   Peygamber’i   bir   şeye hükmettiği zaman, inanan erkek ve kadına artık işlerinde başka yolu seçrnek yaraşmaz [258] Bundan dolayı azap mı görürsün, yoksa sevap mı kazanırsın, bilmiyorum [259] (İbn Ebî Ömer) [260]
298. Semure b. Cündüb'ün naklettiğine göre Resûlullah (eallallahu aleyhi vesellem) Güneşin Şeytanın boynuzu -veya boynuzları- üzerinden doğduğu gerekçesiyle sabah namazından sonra Güneş doğuncaya kadar namaz kılınmasını yasaklamıştır. (Ebû Bekir b. Ebî Şeybe) [261]
299. Esved'in bildirdiğine göre Hz. Ömer, ikindi namazından sonraki iki rekatı kılana dayak atarmış. (Müsedded) [262]
300. Ma'bed el-Cühenî demiştir ki: Bize Muâviye hutbe irat ederek şöyle dedi: "Şu topluluğa ne oluyor da onca yıl Allah Resulü (saMlahu aleyhi vesellem) ile birlikte bulunduğu halde, onun kıldığını görmediğim bir namazı kılıp duruyorlar! Oysa ki biz Allah Resûlü'nün (sallallahu aleyhi vesellem) o namazı yasakladığını işitmiştik (Yani ikindiden sonra kılman iki rekatlık namazı). (Ebû Dâvud et-Tayâlisî) [263]
301. Hz. Ömer, Temîm ed-Dârî'nin ikindiden sonra namaz kıldığını gördü ve kırbaçla onu dövdü. Temîm: "Ey Ömer! Sen beni, Allah Resulü (sallallahu aleyhi vesellem) ile beraber kıldığım bir namazı kılmam yüzünden niçin dövüyorsun?" deyince de: "Ey Temîm! Herkes senin bildiğini bilmiyor ki" diye yanıt verdi. (el-Hâris) [264]
302. Ebû Üseyd bir adamın ikindiden sonra namaz kıldığını gördü ve onu bundan men ederek şöyle dedi: "İkindiden sonra namaz kılma! Zira ben Allah Resûlü'nü (sallallahu aleyhi vesellem) İkindİden sonra namaz olmaz buyururken işittim. (Ebû Ya'lâ) [265]
303. Abdurrahman b. Abdülkârî demiştir ki : Sabah namazından sonra Hz, Ömer ile beraber tavaf yaptım. Sonra bineğine binerek etraf aydınlanmadan Zû Tuva'ya vardı. Orada iki rekat namaz kıldı. (el-Hâris) [266]
304. Saîd b. Nâfi demiştir ki: Allah Resûlü'nün (sallallahu aleyhi vesellem) arkadaşı/sahabisi Ebû Hübeyre el-Ensârî [267] beni Güneş doğduktan sonra kuşluk namazı kılarken gördü, bundan dolayı beni kınadı ve beni bundan menetti. Sonra dedi ki, Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) Güneş iyice yükselene kadar namaz kılmayın. Çünkü o şeytanın boynuzlan arasından doğar buyurdu." (Ebû Ya'lâ).
305. Enes'in naklettiğine göre Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem): "Güneş doğarken de batarken de namaz kılmayın. Zira Güneş, Şeytanın boynuzu üzerinden doğar ve batar. Bu iki vakit arasında dilediğiniz zaman namaz kılabilirsiniz" buyurmuştur. (Ebû Ya'lâ)
306. Ebû Hureyre'nin naklettiğine göre Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) Cuma günü hariç, gün ortasında namaz kılmaktan menetmiştir. (el-Hârİs) [268]




[250] Bûsîrî'de  bu  nisbe  yanlışlıkla   "el-Makrî"  şeklinde  geçmiştir.   Doğrusu  ise  el-Makberî'dir. Asıl ismi ise Saîd b. Ebî Saîd'ir.
[251] Müsnede'de tbn. Hacer'in şu sözü geçmektedir: "Bu metni Ahmed b. Hanbel ve başkaları bizzat Amr b. Abese tarikiyle nakletmişlerdir. Bu tarik diğerine (İbn Mes'ûd rivayetine) şahittir. Bu rivayetin senedi sahihtir. Ne var ki, kopukluk vardır. Çünkü Avn, Abdullah b. Mes'ûd'a yetişmemiştir."  Aynı açıklamaların benzerini zikreden Bûsîrî ayrıca: "Bu zatın, babası yoluyla İbn Mes'ûd ve başkalarından naklettiği pek çok hadisi bulunmaktadır" diye ilave etmiştir. Busîrî, Amr b. Abese'nin hadisini İbn Ebî Şeybe ve Abd b. Humeyd'den naklen zikretmiş ve aynı hadisi Müslim ile Dört Sünen müellifinin daha kısa bir metinle naklettiğini belirtmiştir.
[252] Müsnede'de İbn Hacer der ki: "Bu, kasen mevkâfhiv senettir. İmam Mâlik Muvatta'da başka bir tarikle İbn Ömer'den bunun benzerini nakletmiştir."
[253] Bunu İbn Ebî Şeybe de nakletmiştir. Senedi basendir. Müsnede'de bu değerlendirme yapılmış, Bûsîrî de buna katılmış ve hadisi ayrıca Ahmed b. Hanbel'in de rivayet ettiğim belirtmiştir.
[254] Bûsîrî demiştir ki: "Ravileri güvenilir kimselerdir, ama senedi kopuktur."
[255] İbn Ebî Hatim bu şahsı nisbesiz olarak zikretmiş ve güvenilir olduğunu belirtmiştir.
[256] Müsnede'de bildirildiğine göre bunu İbn Ebî Ömer ve Abd b. Humeyd de rivayet etmiştir. Bûsîrî demiştir ki:  "Bu hadis merfü ve mevkuf oİarak nakledilmiştir.  Ravi zincirlerinin merkezinde zayıf bir ravi oİan el-İfrîkî vardır."
[257] Asıllarda "vesile edinmesin diye" şeklinde geçmiştir. Bana göre doğrusu "insanlar bunu vesile edinmesinler diye" şeklindedir. Yani insanların bunu vesile edinerek geceye kadar namaz kılmaları endişesiyle yasaklanmıştır. Nitekim Abdürrezzak'ın naklettiği, ibn Hazm'm el-Muhallâ'da zikrettiği ve Zevâid'de geçen (II, 223) bir haberde böyle  geçmiştir.
[258] Ahzâb s. 36
[259] Bûsîrî'nİn naklinde ifade üçüncü tekil şahıs kipiyle "azap mı görür, yoksa sevap mı kazanır" şeklinde yer almıştır.
[260] Müsnede'de denilmiştir kî: "Senedi sahih olup aslı Nesâî'dedir." Ben derim ki: Beyhakî bunu Sa'dân tarikiyle Ebû Ayniyye'den nakletmiştir. (11,453). Bûsîrî de senedini *ftîft kabul etmiştir.
[261] Bûsîrî'nin belirttiğine göre bunu Tayâlîsî, ondan da İbn Ebî Şeybe hasen bir senetle nakletmiştir.
[262] Müsnede'de   İbn   Hacer   der   ki:   Senedi   sahihtir,   Sahîh'te  başka   bir   tarikten Nakledilmiştir. Bûsîrî de demiştir ki: ."Ravileri güvenilir kimselerdir. Bunu Mâlik de (baŞka bir tarikten) rivayet etmiştir."
[263] Bûsîrî demiştir ki: Bunu Müsedded, Ma'bed el-Cühenî'nin yer aldığı bir senetle nakletmiştir.
[264] Zevâid'de (II, 222) bildirildiğine gör£ hadisi, el-Muhallâ'da el-Hâris'ten başkası yoluyla İbn Hazm ve ayrıca Ahmed b. Hanbel ve Taberânî rivayet etmişlerdir. Bûsîrî de demiştir ki:  "Bunu el-Hâris ve Ebû Ya'lâ ravileri güvenilir olan bir senetle rivayet etmişlerdir."
[265] Taberânî rivayet etmiştir. Bkz. Zevnid, II, 227. Zevâid'de Ebû Ya'lâ'ya gönderme yapılmamış, ona Bûsîrî gönderme yapmıştır.
[266] Bûhârî muallak olarak nakletmiştir. (III, 317). Aynı hadisi Mâlik, Zührî yoluyla tnevsûl/mıtttnsıl olarak nakletmiştir, Bkz. Fethu'l-Bârî.
[267] Bu zâtı İbn Hacer el-Isâbe'de zikretmiştir. Ahmed b. Hanbel'in Müsned'inde ve Taberânî'nin rivayetinde Ebû Bişr el-Ensârî, Bezzâr'm Müsned'in de ise Ebu'1-Yüsr şeklinde yer almıştır. Raviler bu konuda İhtilaf etmişlerdir. Bkz. el-tsâbe. Zevâid, (II, 226); Keşfü'l-estâr, 1,104.
[268] Bunu el-Hâris, Vâkıdî'den nakletmiştir. Bûsîrî demiştir ki: "Müslim'in naklettiği Ebû Katâde hadisi bunun şahididir."

ceren
Mon 9 April 2018, 04:44 pm GMT +0200
Esselamu aleyküm.Rabbim bizleri bu haram vakitlerden akçınan , hakkıyla ve vaktinde namazını kılan kullardan eylesin inşallah....

Bilal2009
Mon 9 April 2018, 05:03 pm GMT +0200
Ve aleykümüsselam Rabbim bizleri namazı vaktinde ve dosdoğru kilanlardan eylesin Rabbim paylaşım için razı olsun

Sevgi.
Tue 10 April 2018, 01:29 am GMT +0200
Aleyküm Selam.  Rabbim bizleri bu konuda dikkat eden , Namazlarını vaktinde ve hakkıyla kılanlardan eylesin inşaAllah