- Namaz içindeki bazı tutumları

Adsense kodları


Namaz içindeki bazı tutumları

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
hafiza aise
Wed 10 August 2011, 01:23 pm GMT +0200
13— Namaz İçindeki Bazı Tutumları:

 

Hz. Peygamber (s.a.) namaza durduğunda İmam Ahmed'in (r.h.) naklettiğine göre başım öne eğerdi. Yukarıda da geçtiği üzere teşehhüd esna­sında gözünün bakışı işaret parmağım aşmazdı. Allah Teâlâ, namazı onun gözünün nuru, sevinci, neşesi, ruhu kılmıştı. "Bilâl! Bizi namazla rahat­lat. " buyururdu.[583] "Gözümün aydın olması namaza bağlandı" derdi.[584]

Cemaatın ve cemaat haricindekilerin hallerini gözetme gibi şeyler, Al­lah Teâlâ'ya olan yöneliş ve yakınlığının mükemmelliğinden, O'nun huzu­runda kalb huzurunu bulup tamamen (düşünce ve benliğini) O'nda topla­dığından dolayı hiç meşgul etmezdi.

Uzunca bir namaz kılmak niyetiyle namaza girip de bir çocuğun ağla­dığını duyunca anasına zahmet vermemek için namazını kısa keserdi. Bir keresinde bir süvarisini öncü olarak sefere göndermişti. Kalkıp namaza dur­duğunda süvarinin geleceği vadi tarafına bakar dururdu.[585]' Ama süvari­sinin durumunu gözetmek onu meşgul etmemişti.

Yine aynı şekilde kızı Zeynep ile damadı Ebu'l-Âs b. er-Rebî'nin kızı olan (torunu) Ümame'yi omuzunda taşıyarak farz namaz kılardı. Ayağa kalktığında onu taşır, rükû ve secdeye vardığında yere kordu.[586]

Hz. Peygamber (s.a.) namaz kılarken Hasan yahut Hüseyin gelir, sır­tına binerdi. Bunun üzerine onu, sırtından düşürmek istemediği için secde­yi uzatırdı.[587]

O namaz kılarken, Hz. Âişe (tuvalet) ihtiyacını görür gelir, o sırada kapı kapalı olursa (kapıya kadar) yürür, ona kapıyı açar, sonra namaza .dönerdi.[588]

Namazda selâm alması:

Namaz kılarken kendisine selâm verenin selâmını işaretle alırdı.

Câbir diyor ki: "Allah Rasûlü (s.a.) beni bir iş için göndermişti. Son-_a ona namaz kılarken yetiştim ve kendisine selam verdim. O da işaretle selâmımı aldı." Bu hadisi Müslim, Sahîh'inde rivayet etmiştir.[589]

Enes (r.a.) der ki: "Hz. Peygamber (s.a.) namazda işaret ederdi.'1 İBu rivayeti İmam Ahmed (r.h.) zikretmektedir.[590]

Suheyb diyor ki; "Allah Rasûlü (sa..) namaz kılarken yanına uğra­dım; Ona selâm verdim. O da İşaretle selâmı aldı." Hadisin râvisi: "Ancak 'parmağıyla işaret ederek selâmı aldı, dediğini biliyorum" diyor. Bu riva­yet, Sünen ile Müsned'dedir.[591]

Abdullah b. Ömer (r.a.) anlatıyor: Allah Rasûlü (s.a.) namaz kılmak için Küba'ya çıktı. Ensârdan bazı kimseler gelip ona namazda iken selâm verdiler. Bilâl'e: "Namaz kılarken kendisine selâm verenlerin selâmını Al­lah Rasûlü'nün (s.a.) nasıl aldığını gördün?" diye sordum. Bilâl: "Şöyle derdi" şeklinde karşılık verdi. Hadisin râvilerinden Cafer b. Avn (işaretle selâmın nasıl olduğunu göstermek için) avucunu açtı, içini aşağı, sırtını yukarı getirdi.[592] Bu rivayet, Sünen ve Müsned'dedir. Tirmizî bu hadisi sahih saymıştır. Ondaki metin: "Eliyle işaret ederdi" şeklindedir.

Abdullah b. Mes'ûd (r.a.) anlatıyor: "Habeşistan'dan döndüğümde Hz. Peygamber'e (s.a.) geldim, namaz kılıyordu. Ona selâm verdim, başıy­la işaret etti." Bu hadisi Beyhakî nakletmiştir.[593]

Allah Rasûlü (s.a.): "Kim namazda iken anlam ifade edecek şekilde bir işarette bulunursa namazını iade etsin" buyurdu, şeklinde Ebu Gata-fân'ın Ebu Hureyre'den (r.a.) naklettiği hadis, bâtıl bir hadistir. Bunu Dâ-rakutnî rivayet etmiş[594] ve şöyle demiştir: İbn Ebî Davud, bize: "Bu Ebu Gatafân meçhul bir adamdır." dedi.[595] Sahîh rivayete göre Hz. Peygam­ber (s.a.) namazda iken işaret ederdi. Onun işaret ettiğini Enes, Câbir, v.s. sahabîler rivayet etmişlerdir.

Hz. Peygamber (s.a.), kendisi ile kıble arasında H^. Âişe, uzanmış yatarken namaz kılardı. Allah Resulü (s.a.) secdeye vardığı zaman eliyle dürterdi. O da ayaklarını toplardı. Secdeden kalktığında yine uzatırdı.[596]

Hz. Peygamber (s.a.) namaz kılarken, namazını bozdurmak için şey­tan yanına geldiğinde, şeytanı yakalayıp salyası mübarek eli üzerine akın-caya kadar boğazını sıktı.[597]'

Minber üzerinde namaz kılar, orada rükû eder, secde zamanı geldiğin­de arkaya arkaya iner, yere secde eder; sonra minberin üstüne tekrar çıkardı.[598]

Duvara doğru namaz kılarken önünden geçmek için bir kuzu geldi. Yumuşaklıkla kovalamak için o kadar uğraştı ki, sonunda karnı duvara yapıştı ve kuzu arkasından geçti.[599] Namaz kılıyordu. Abdülmuttalib oğullarından, birbirleriyle dövüşmüş iki genç kız çıkageldi. Elleriyle onları ya­kalayıp, daha namazda iken, o iki kızı birbirlerinden ayırdı .[600] Bu hadi­sin Ahmed b. Hanbel'in Müsned'indeki metni şöyledir: Kızlar Hz. Pey-gamber'in (s.a.) dizlerine tutundular. Hz. Peygamber (s.a.) de aralarını ayırdı. Ama kendisi namazından ayrılmadı.[601]

Yine namaz kılıyordu. Önüne bir erkek çocuğu geçti. Eliyle şu tarafa çekil işareti yaptı. Çocuk dönüp gitti. Önüne bir kız çocuğu geçti, yine eliyle şu tarafa çekil işareti yaptı, ama çocuk dinlemeyip geçip gitti. Allah Rasulü (s.a.) namazı kılıp bitirince "Onlar (kadınlar) dik başlıdır" buyur­du.[602] Bu hadisi, İmam Ahmed nakletmiştir. Sünen'dt de mevcuttur.

îmam Ahmed'in nakline ve Sünen'dçki rivayete göre Hz. Peygamber (s.a.) namazda oflardı (veya üflerdi).[603]"Namazda oflamak (veya üfle-mek) konuşmadır" hadisinin aslı yoktur; Allah Rasûlünden (s.a.) böyle bir hadis nakledilmemiştir. Bunu yalnızca Sünen*inde Saîd (b. Mansûr) —şayet sahihse— İbn Abbas'ın (r.a.) sözü olarak rivayet etmiştir.[604]

Namaz kılarken ağlardı. Namazda öksürürdü. Ali b. Ebî Tâlib (r.a.) anlatıyor: "Allah Rasulü (s.a.) bana bir saatini ayırmıştı. Ona o saatte gelirdim. Kapıya gelince girmek için izin isterdim. Namaz kılarken gelmiş isem aksınr ben de içeri girerdim. Boş bir zamanına rastlamış isem bana izin verirdi." Bu hadisi Nesâî ve Ahmed rivayet etmişlerdir. Ahmed'in ri-vayetindeki metin şöyledir: "Gece ve gündüz Allah Rasûlü'nün (s.a.) hu­zuruna iki kere girmek vaktim var idi. O namaz kılarken girmiş isem, ök­sürürdü." Bu hadisi Ahmed rivayet edip [605]bununla amel etmiştir. O da namazda öksürür ve öksürmeyi namazı bozan şeylerden saymazdı.

Bazan yalın ayak, bazan da ayakkabılarıyla[606] namaz kılardı. Ab­dullah b. Amr, O'nun böyle yaptığım nakletmiştir.[607] Yahudilere muha­lefet olsun diye ayakkabı ile namaz kılmayı da emretmiştir.[608]

Bazan bir tek elbise [609]çoğunlukla da iki kat elbise içinde namaz kılardı. [610]


[583] Ebu Davud, 4985, 4986; Ahmed, 5/394, 371. Senedi sahihtir.

[584] Nesâî, 7/6İ; Ahmed, 3/128, 199, 285. Senedi hasendir. Hâkim sahih, el-Irâkî ceyyid ve İbn Hacer hasen olduğunu söylemiştir. Yukarıda geçti. Bk. Ailesiyle Hoşgeçimi Konusundaki Tutumları bölümü.

[585] Yukarıda geçti. Bk. dipnot:  121.

[586] Buharı, 8/106, 78/18; Müslim, 543; Muvatta', 1/170; Ebu Davud, 917, Nesâî, 3/10.

[587] Ahmed, 3/493, 494; Nesâî, 2/229, 230; Beyhakî (2/263); Şeddâd b. el-Hâd anlatıyor: Allah Rasülü (s.a.) gündüz namazlarından birinde Hasan yahut Hüseyn'i yüklenmiş olarak evinden çıkıp mescide yanımıza geldi, öne geçip, çocuğu yere indirdi, sonra namaza başlama tekbiri aldı. Namaz kıldırmaya başladı. Namaz arasında bir secdeyi o kadar uzattı ki başımı kaldırıp baktım, ne göreyim, çocuk secde eden Allah Rasû-lü'nün (s.a.) sırtında değil mi! Secdeme döndüm. Allah Rasûlü (s.a.) namazı bitirince insanlar: "Ey Allah'ın Rasûlü! Bu namazında bir secde ettin, öyle uzattın ki, birşey oldu yahut sana vahiy geldi zannettik" dediler. Hz. Peygamber {s.a.): "Bunlardan hiçbiri olmadı. Fakat şu yavrum sırtıma bindi. İşini bitirsin diye acele etmeyi isteme­dim." dedi. Hadisin senedi sahihtir. Hâkim hadisi sahih saymış, Zehebî de ona katıl­mıştır. Bu konuda Ebu Hureyre'den Ahmed (2/513) hasen senedle bir hadis daha rivayet etmektedir.

[588] Tirmizî, 601; Ebu Davud, 922; Nesâî, 3/11; Ahmed, 6/183, 234. Senedi kuvvetlidir. 5Îî       Tirmizî hasen olduğunu söylemiştir.

[589] Müslim, 540; Ebu Davud, 966; Nesâî, 3/6; ibn Mâce,  1018.

[590] Ahmed, 3/138. Senedi sahihtir.

[591] Tirmizî, 367; Ebu Davud, 925; Nesâî, 3/5. Senedi hasendir. Ahmed, 2/10; İbn Mâ­ce, 1017. Bu kaynaklardaki sened sahihtir. İbn Huzeyme (888) sahih olduğunu söyle­miştir.

[592] Tirmizî,367;EbuDavud,927Senedisahihtir.Tirmizî:"Buhadishasen-sahihtir.diyor.                                                                                                                   

[593] Beyhakî, 2/260.  Senedinde sadûk ve vehimli bir râvi vardır.                         

[594] Dârakutnî, İ95; Ebu Davud, 944; Beyhakî, es-Sünenu'l-Kübrâ, 2/262. Tedlîs şüphesi vardır. Bk. Nasbu'r-Râye, 2/90, 91.

[595] et-Takrîb'de kaydedildiği üzere Ebu Gatafân sikadır. İşin aslı şudur: îbn Ebî Davud onun meçhul olduğunu iddia ederek tek kalmıştır. Kendisine sorulduğunda Dârakut-nî'nin de söylediği gibi îbn Ebî Davud hadis konusunda konuşurken çok hata yapan biridir, demiştir.

[596] Buharı, 8/22, 8/104, 21/10; Müslim, 512; Muvatta', 1/17; Ebu Davud, 712; Nesâî, 1/102; Ahmed, 6/44, 55, 148, 225, 255. Hz. Âişe diyor ki: "Ben, Allah Rasûlü'nün (s.a.) önünde ayaklarım onun kıblesinde olduğu halde uyurdum. Secde edeceği za­man eliyle bana dokunur, ben de ayaklarımı toplardım. Ayağa kalktığında tekrar uzatırdım. O günlerde evlerde lamba yoktu."

[597] Buharî, 21/10, 8/75, 59/11, 60/40, 65/2 (Sâd sûresi); Müslim, 541. Buharî'deki me­tin şöyledir: Hz. Peygambe r(s.a.) bir namaz kıldı ve buyurdu ki: "Bana şeytan sataştı, namazımı kesmeye çalıştı. Bunun üzerine Allah bana güç verdi onu kıskıvrak yakalayıp perişan ettim, içimden bir direğe bağlayıp sabah olduğunda size gösterme­yi kurdum. Ancak Süleyman'ın —selâm ona—: "Rabbim, benden sonra hiç kimseye nasib olmayacak bir hükümdarlık ver bana" diye dua ettiğini hatırladım. Bunun üzerine Allah onu defetti.

[598] Buharî, 11/26; Müslim, 544. Hz. Peygamber (s.a.) anlatılan gibi yaptıktan sonra: "Ey insanlar! Bunu bana uyasmız ve namazımı bilesiniz diye yaptım" buyurdu.

[599] Ebu Davud, 708. îsnâdı hasendir. Bu konuda İbn Huzeyme (827) ile Hâkim (1/254) sahih, senedle bir hadis rivayet etmektedirler.

[600] Ebu Davud, 716, 717; Nesâî, 2/65. Senedi hasendir.                     

[601] İbn Mâce, 948; Ahmed, 6/294. Senedi zayıftır.                             

[602] İbn Mâce, 948; Ahmed, 6/294. Senedi zayıftır.

[603] Nesâî, 3/137, 138; Ahmed, 2/159, 188. İsnadı sahihtir. Buharî ise temrîz sigasıyla ta'lîkan rivayet etmiştir (21/12).

[604] İbn Ebî Şeybe, Musannefinde ceyyid isnâdla ibn Abbas'ın "Namazda oflamak ko­nuşmadır", sahih isnâdla yine onun: "Namazda oflamak namazı bozar" dediğini rivayet eder. Beyhakî sahih isnâdla tbn Abbas'ın: "Namazda oflamanın konuşma olmasından korkulur" dediğini nakleder. Bk. el-Aynî, Umdetu'İ-Kârî, 7/292.

[605] Ahmed, 647; Nesâî, 3/12; İbn Huzeyme, 902. Hadis zayıftır.

[606] Buharî, 8/24; Müslim, 555 (60).

[607] Ebu Davud, 653; İbn Mâce, 1038; Ahmed, 2/174, 178, 179, 190, 206, 215. Senedi hasendir. Nesâî, '3/82; isnadı hasendir.

[608] Ebu Davud, 652. Senedi kuvvetlidir. Hâkim sahih saymış, Zehebî de ona katılmıştır. Ayrıca Beyhakî (2/432) de rivayet etmiştir.

[609] Buharî, 8/4; Müslim, 515 (277).

[610] İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 1/243-248.