hafiza aise
Tue 29 March 2011, 08:11 pm GMT +0200
44. Namaz Hususunda Orta Yolu Tutmak
89. Aişe (r.a)'tan rivayet edilmiştir:
"Peygamber (s.a.v)in bir hasırı vardı. Onu geceleyin kendisine hücre yapıp (-yada etrafına işaretler koyup) içinde namaz kılardı. Gün-düzleyin ise onu (yere) yayıp üzerinde otururdu. Derken cemaat Peygamber (s.a.v)'in (arkasında) toplanıp onun namazına uymaya başladılar. Ta ki (böylece) çoğaldılar. (Namazı bitirip) döndü ve şöyle buyurdu:
Ey cemaat! Güç yetirebileceğiniz amellere bakm. Çünkü siz usanmadıkça Allah usanmaz. Allah katında amellerin en sevimlisi, az da olsa devamlı yapılanıdır. [875]
Bir rivayette, şu ilave vardır:
Muhammed'in ev halkı, bir amel işledikleri zaman, artık ona devam ederler. [876]
Bir rivayette ise şu ifade yer almaktadır:
Resulullah (s.a.v)'e:
Allah katında amellerin en sevimlisi hangisidir?' diye soruldu. Resulullah (s.a.v)'de:
Az da olsa devamlı olanıdır [877] buyurdu.[878]
Bir rivayette ise, O Güç yetirebileceğiniz amelleri yapın" ilavesi yer almaktadır. [879]
Bir rivayette ise Resulullah (s.a.v) şöyle buyurmaktadır:
Doğru yolu tutun. (İbadetleriniz ve amelleriniz hususunda) aşırı gitmeyin. Şunu iyi bilin ki; sizden birisini, kendi ameli cennete girdiremeyecektir. Amellerin Allah'a en sevimli olanı, az da olsa devamlı olanıdır. [880]
Başka bir rivayette ise, şu ilave vardır:
(İnsanları, ameller üzerine sevabla) müjdeleyip sevdir)in. Şu muhakkak ki, hiçbir kimseyi kendi ameli cennete girdi re m ez' buyurdu. Sahabiler:
Ey Allah'ın resulü! Seni de mi (kendi amelin cennete girdiremez)' diye sordular. Resulullah (s.a.v):
Evet beni de! Ancak Allah, beni, bir mağfiret ve bir rahmetle bürüyüp korumuştur' buyurdu. [881]
Bunlar, Buhârî ile Müslim'in naklettikleri rivayetlerdir. Buhârî'nin rivayetinde, Hz. Aişe der ki:
Resulullah (s.a.v)'in en çok sevdiği amel, sahibinin üzerinde (sürekli olarak) devam ettiği ameldir. [882]
Müslim'in rivayetinde ise Hz. Aişe şöyle der:
Allah katında amellerin en sevimlisi, az da olsa devamlı olanıdır."
(Hadisin ravisi) der ki: Aişe bir ameli işlediği zaman onu devamlı yapardı.[883]
Tirmizî'nin rivayetinde ise şu ifade yer almaktadır:
Resulullah (s.a.v)'e en çok sevdiği amel, az da olsa devamlı olanıdır. [884] Yine Tirmizî'nin başka bir rivayetinde şu ifade yer almaktadır: da:
Aişe ile Ümmü Seleme'ye:
Resulullah (s.a.v)'e en sevimli olan şey nedir?' diye soruldu. Onlar
Az da olsa devamlı olan (amel)' dediler.[885]
Ebu Davud'un rivayetinde ise Resulullah (s.a.v) şöyle buyurmaktadır:
Güç yetirebileceğiniz ameler)i yapın. Çünkü siz usanmadikça Allah maz. Allah katında amellerin en sevimlisi, az da olsa devamlı yapıla.[886]
Yine Ebu Davud'un başka bir rivayetinde ise Alkame şöyle der:
Aişe'ye:
Resulullah (s.a.v)'in ibadet ediş şekli nasıldı? Günlerinden birine tahsis ettiği bir şey olur muydu?' diye sordum. O da:
Hayır! Onun ameli, devamlıydı. Resulullah (s.a.v)'in güç yetire-bildiği bir şeye hanginiz güç yetirebilir ki!1 diye cevap verdi.[887]
Nesâî'nin rivayetinde ise Hz. Aişe şöyle der:
Resulullah (s.a.v)'in bir hasırı vardı. Gündüzleyin onu yayardı. Geceleyin ise onu hücre yapıp (=yada etrafına işaretler koyup) içinde namaz kılardı. Cemaat, Resulullah (s.a.v)'in hasır üzerinde namaz kıldığını öğrenince, Resulullah (s.a.v) ile birlikte namaz kılmaya başladılar. Resulullah (s.a.v) ile onların arasında o hasır vardı. Bunun üzerine Resulullah (s.a.v):
Güç yetirebileceğiniz amel(ler)i yapın. (Çünkü siz usanmadıkça şanı yüce olan Allah usanmaz. Şam yüce olan Allah katında amellerin en sevimlisi, az da olsa devamlı yapılanıdır' buyurdu.[888]
Daha sonra Resululiah (s.a.v) o hasır üzerinde namaz kılmayı terk etti. Şanı yüce olan Allah, onun ruhunu alıncaya kadar bir daha o hasırın üzerinde (namaz kılmaya) dönmedi. Resululiah (s.a.v) bir şey yaptığında onu devamlı yapardı.[889]
[875] Buhârî, İmân 31, Rikak 18; Müslim, Salâtu'l-Musâfirîn 215-216 (782); Ebu Dâvud, Tatavvu' 27 (1368, 1370}; Tİrmizî, Edeb 70 (2856); Nesâî, Kiyâmu'l-Leyl 17; İbn Mâce, Zühd 28 (4238); Ahmed b. Hanbel, 6/84,128, 244, 249
[876] Müslim, Salâtu'l-Musâfirîn 215 (782)
[877] Hadisi şerif, ibadete devamı teşvik etmektedir. Çünkü devamlı olarak yapılan az ibadet, bir müddet sonra bırakılan çok ibadetten daha hayrlıdır. Zira devamlı olarak yapılan İbadet az bile olsa, Allah'a taat, zikir, murakabe ve ihlası devam ettirir. Bu devamlılık sayesinde az amel, devam etmeyen çok ameli kat kat geçer.
Hz. Peygamber (s.a.v) her ayın başında, ortasında ve sonunda üç gün, haftanın Pazartesi ve Perşembe günlerinde oruç tutması, buna bir örnektir, (ç)
[878] Buhârî, Rikak 18
[879] Buhârî, Rikak 18
[880] Buhârî, Rikak 18
[881] Buhârî, Rikak 18
[882] Buhârî, Rikak 18
[883] Müslim, Salâtu'l-Musâfirîn 218 (782)
[884] Tirmizî, Edeb 70 (2856}
[885] Tirmizî, Edeb 70 (2856)
[886] EbuDâvud,Tatawu',27(1368)
[887] Ebu Dâvud, Tatavvu1, 27 (1370); Müslim, Salâtul-Musâfirîn 217 (783) .
[888] Hadisi şerif, ibadet ile ilgili olarak kısaca şunu ifade etmektedir: Gücünüzün yettiği amelleri işleyin. Gücünüzün yetmediği için devam edeceğiniz amellere girişmeyin. Çünkü gücünüzün yetmeyeceği ameller, size bıkkınlık verir. Bu sebeple de onu terk etmek zorunda kalır-smız.Siz bıkmadan ibadete devam ettiğiniz müddetçe, Allah da o ibadetin mükafatını vermeye devam eder. Fakat siz bıkıp ta bu amelinizi bırakıverecek olursanız, Allah sizin bu bıkkınlığınıza ve amelinizi terk edişinize karşılık olarak bu ibadetiniz için size vermekte olduğu mükafatı keser. Yani siz İbadetinize son vermedikçe Allah da sevab vermeye son vermez.
Her ne kadar bu hadis, ibadetlerle ilgili olarak insanın gücünün yettiği ve devamlı yapabileceği amellere sarılmayı tavsiye ediyorsa da bu tavsiye aslında, sadece ibadetlere ait değildir. İbadetler dışında kalan diğer meşru işler de bu tavsiyenin kapsamına girmektedir. Meşru olan işlerin Allah'a en hoş geleni ve mükafata en çok layık olanı, az bile olsa, de vamlı ve düzenli olanıdır. Çünkü önemli olan, çokluk değil, düzenli ve devamlı olanıdır. Bu da, ifrat ve tefritten sakınarak iki uç arasında bir orta yolu tutmakla mümkündür. "Allah usanmaz" "ifadesi, Allah terk etmez" anlamındadır, (ç)
[889] Nesâî, Kıble 13
89. Aişe (r.a)'tan rivayet edilmiştir:
"Peygamber (s.a.v)in bir hasırı vardı. Onu geceleyin kendisine hücre yapıp (-yada etrafına işaretler koyup) içinde namaz kılardı. Gün-düzleyin ise onu (yere) yayıp üzerinde otururdu. Derken cemaat Peygamber (s.a.v)'in (arkasında) toplanıp onun namazına uymaya başladılar. Ta ki (böylece) çoğaldılar. (Namazı bitirip) döndü ve şöyle buyurdu:
Ey cemaat! Güç yetirebileceğiniz amellere bakm. Çünkü siz usanmadıkça Allah usanmaz. Allah katında amellerin en sevimlisi, az da olsa devamlı yapılanıdır. [875]
Bir rivayette, şu ilave vardır:
Muhammed'in ev halkı, bir amel işledikleri zaman, artık ona devam ederler. [876]
Bir rivayette ise şu ifade yer almaktadır:
Resulullah (s.a.v)'e:
Allah katında amellerin en sevimlisi hangisidir?' diye soruldu. Resulullah (s.a.v)'de:
Az da olsa devamlı olanıdır [877] buyurdu.[878]
Bir rivayette ise, O Güç yetirebileceğiniz amelleri yapın" ilavesi yer almaktadır. [879]
Bir rivayette ise Resulullah (s.a.v) şöyle buyurmaktadır:
Doğru yolu tutun. (İbadetleriniz ve amelleriniz hususunda) aşırı gitmeyin. Şunu iyi bilin ki; sizden birisini, kendi ameli cennete girdiremeyecektir. Amellerin Allah'a en sevimli olanı, az da olsa devamlı olanıdır. [880]
Başka bir rivayette ise, şu ilave vardır:
(İnsanları, ameller üzerine sevabla) müjdeleyip sevdir)in. Şu muhakkak ki, hiçbir kimseyi kendi ameli cennete girdi re m ez' buyurdu. Sahabiler:
Ey Allah'ın resulü! Seni de mi (kendi amelin cennete girdiremez)' diye sordular. Resulullah (s.a.v):
Evet beni de! Ancak Allah, beni, bir mağfiret ve bir rahmetle bürüyüp korumuştur' buyurdu. [881]
Bunlar, Buhârî ile Müslim'in naklettikleri rivayetlerdir. Buhârî'nin rivayetinde, Hz. Aişe der ki:
Resulullah (s.a.v)'in en çok sevdiği amel, sahibinin üzerinde (sürekli olarak) devam ettiği ameldir. [882]
Müslim'in rivayetinde ise Hz. Aişe şöyle der:
Allah katında amellerin en sevimlisi, az da olsa devamlı olanıdır."
(Hadisin ravisi) der ki: Aişe bir ameli işlediği zaman onu devamlı yapardı.[883]
Tirmizî'nin rivayetinde ise şu ifade yer almaktadır:
Resulullah (s.a.v)'e en çok sevdiği amel, az da olsa devamlı olanıdır. [884] Yine Tirmizî'nin başka bir rivayetinde şu ifade yer almaktadır: da:
Aişe ile Ümmü Seleme'ye:
Resulullah (s.a.v)'e en sevimli olan şey nedir?' diye soruldu. Onlar
Az da olsa devamlı olan (amel)' dediler.[885]
Ebu Davud'un rivayetinde ise Resulullah (s.a.v) şöyle buyurmaktadır:
Güç yetirebileceğiniz ameler)i yapın. Çünkü siz usanmadikça Allah maz. Allah katında amellerin en sevimlisi, az da olsa devamlı yapıla.[886]
Yine Ebu Davud'un başka bir rivayetinde ise Alkame şöyle der:
Aişe'ye:
Resulullah (s.a.v)'in ibadet ediş şekli nasıldı? Günlerinden birine tahsis ettiği bir şey olur muydu?' diye sordum. O da:
Hayır! Onun ameli, devamlıydı. Resulullah (s.a.v)'in güç yetire-bildiği bir şeye hanginiz güç yetirebilir ki!1 diye cevap verdi.[887]
Nesâî'nin rivayetinde ise Hz. Aişe şöyle der:
Resulullah (s.a.v)'in bir hasırı vardı. Gündüzleyin onu yayardı. Geceleyin ise onu hücre yapıp (=yada etrafına işaretler koyup) içinde namaz kılardı. Cemaat, Resulullah (s.a.v)'in hasır üzerinde namaz kıldığını öğrenince, Resulullah (s.a.v) ile birlikte namaz kılmaya başladılar. Resulullah (s.a.v) ile onların arasında o hasır vardı. Bunun üzerine Resulullah (s.a.v):
Güç yetirebileceğiniz amel(ler)i yapın. (Çünkü siz usanmadıkça şanı yüce olan Allah usanmaz. Şam yüce olan Allah katında amellerin en sevimlisi, az da olsa devamlı yapılanıdır' buyurdu.[888]
Daha sonra Resululiah (s.a.v) o hasır üzerinde namaz kılmayı terk etti. Şanı yüce olan Allah, onun ruhunu alıncaya kadar bir daha o hasırın üzerinde (namaz kılmaya) dönmedi. Resululiah (s.a.v) bir şey yaptığında onu devamlı yapardı.[889]
[875] Buhârî, İmân 31, Rikak 18; Müslim, Salâtu'l-Musâfirîn 215-216 (782); Ebu Dâvud, Tatavvu' 27 (1368, 1370}; Tİrmizî, Edeb 70 (2856); Nesâî, Kiyâmu'l-Leyl 17; İbn Mâce, Zühd 28 (4238); Ahmed b. Hanbel, 6/84,128, 244, 249
[876] Müslim, Salâtu'l-Musâfirîn 215 (782)
[877] Hadisi şerif, ibadete devamı teşvik etmektedir. Çünkü devamlı olarak yapılan az ibadet, bir müddet sonra bırakılan çok ibadetten daha hayrlıdır. Zira devamlı olarak yapılan İbadet az bile olsa, Allah'a taat, zikir, murakabe ve ihlası devam ettirir. Bu devamlılık sayesinde az amel, devam etmeyen çok ameli kat kat geçer.
Hz. Peygamber (s.a.v) her ayın başında, ortasında ve sonunda üç gün, haftanın Pazartesi ve Perşembe günlerinde oruç tutması, buna bir örnektir, (ç)
[878] Buhârî, Rikak 18
[879] Buhârî, Rikak 18
[880] Buhârî, Rikak 18
[881] Buhârî, Rikak 18
[882] Buhârî, Rikak 18
[883] Müslim, Salâtu'l-Musâfirîn 218 (782)
[884] Tirmizî, Edeb 70 (2856}
[885] Tirmizî, Edeb 70 (2856)
[886] EbuDâvud,Tatawu',27(1368)
[887] Ebu Dâvud, Tatavvu1, 27 (1370); Müslim, Salâtul-Musâfirîn 217 (783) .
[888] Hadisi şerif, ibadet ile ilgili olarak kısaca şunu ifade etmektedir: Gücünüzün yettiği amelleri işleyin. Gücünüzün yetmediği için devam edeceğiniz amellere girişmeyin. Çünkü gücünüzün yetmeyeceği ameller, size bıkkınlık verir. Bu sebeple de onu terk etmek zorunda kalır-smız.Siz bıkmadan ibadete devam ettiğiniz müddetçe, Allah da o ibadetin mükafatını vermeye devam eder. Fakat siz bıkıp ta bu amelinizi bırakıverecek olursanız, Allah sizin bu bıkkınlığınıza ve amelinizi terk edişinize karşılık olarak bu ibadetiniz için size vermekte olduğu mükafatı keser. Yani siz İbadetinize son vermedikçe Allah da sevab vermeye son vermez.
Her ne kadar bu hadis, ibadetlerle ilgili olarak insanın gücünün yettiği ve devamlı yapabileceği amellere sarılmayı tavsiye ediyorsa da bu tavsiye aslında, sadece ibadetlere ait değildir. İbadetler dışında kalan diğer meşru işler de bu tavsiyenin kapsamına girmektedir. Meşru olan işlerin Allah'a en hoş geleni ve mükafata en çok layık olanı, az bile olsa, de vamlı ve düzenli olanıdır. Çünkü önemli olan, çokluk değil, düzenli ve devamlı olanıdır. Bu da, ifrat ve tefritten sakınarak iki uç arasında bir orta yolu tutmakla mümkündür. "Allah usanmaz" "ifadesi, Allah terk etmez" anlamındadır, (ç)
[889] Nesâî, Kıble 13