sümeyra
Wed 11 January 2012, 06:20 pm GMT +0200
MUTEZİLE
MUTEZİLE : Vasıl b. Ata ve eniştesi Amr b. Ubeyd'in yolunda giden sapıklar. Başlıca görüşleri, şunlardır :
1 — Büyük günah işleyen ne kâfirdir, ne de mü'mindir.
2 — Allah'ın sıfatlan, zatının aynıdır. Allah'ın Kıdem sıfatından gayri, ezelî sıfatı yoktur. Allah'ı gör-mek mümkün değildir.
3 — însan, kendi fiillerinin halikıdır.
4 — Fasıklarm cezalandırılması ve mü'min olup itaat üzere bulunanların mükâfatlandırılmasın Allah için vaciptir.
5 — Emrü bİl-ma'ruf ve nehyü aniî-münker, akıl yolu ile vaciptir.
İMAM MÜSLİM : Ebu'l-Hüscyn İbnü'l-Haccac b. Müs-limi'I-Kuşeyrî. Nişaburlu meşhur bir muhaddis ve fakihtir. Hadis toplamak için îslâm âlemini gezmiş; İmam Buha-rî Nişabur'a geldiğinde onunla da görüşmüştür. Binlerce hadisi şerif ezberlemiş; «Sahihi Müslim» denilen meşhur kitabını 300.000 hadis arasından seçtiği 4.000 hadisle meydana getirmiştir. Bu eser «Kütübü Sitte»nin ikincisidir. «Es-Sahihayn» denilince; Sahihi Buharı ile Sahihi Müslim kastedilir. İmam Müslim, hicrî 204 tarihinde Nişabur'da doğmuş, 261 senesinde vefat etmiştir.
MÜCESSİME : Allah'ı bîr cisim olarak düşünürler. «O, şeylere benzemeyen bir şeydir. Nefislere benzemeyen bir nefistir. Alimlere benzemeyen bir âlimdir. Cisimlere benzemeyen bir cisimdir» diyen mezhebin sâlikleridir. Tabiatıyla bu inanç, îslâm dışı bir inançtır.
MÜRCİE : Bunlar, inanç bakımından; Haricîlerin karşı kutbunu teşkil ederler. Haricîler, büyük günah işleyenleri kâfir sayarken; Mürcİe fırkası, «küfürle ibadetin faydası olmadığı gibi, İman olduktan sonra günahın da hiç bir zararı yoktur» derler. Bu gayri îslâmî fırkanın çıkışı hususunda çeşitli rivayetler vardır. Mürcie'nin görüşleri, Hariciyye, Kaderiyye ve Cebriyye'nin görüşleriyle karışmıştır.
NATÜRALİZM : Tabiatçüık, tabiatta rastlanan kuvvet ve varlıkların tannlaştırılması. Tabiî olay ve varlıklara tapma.
İMAM NESÂİ : Ebu Abdirrahman b. Ali. Şafiî fakih-lertnden olup aynı zamanda meşhur bir muhaddistîr. «Sü-heni Ncsâî» denilen hadis kitabı, «Kütübü Sitte» adı verilen meşhur hadis kitaplarının beşincisi sayılır. İmam Ne-sâî, Horasan'ın Nesâ şehrinde hicri 225 tarihinde doğmuş, 303 tarihinde vefat etmiştir.
FAHRÜL-İSLAM EL-PEZDEVİ : Mâverâünnehir'deki Hanefi fakihlcrinin mcşhurlarındandır. Hicrî 400-482 tarih' leri arasında yaşamıştır. Tefsir, usûl ve fürûda büyük bir bilgindir. Hanefî Mezhebİ'ndeki yüksek kudreti, darbımesel olmuştur. «Keşfü'l Esrar» isimli tefsirinin 120 cilt olduğu söylenir. «Mebsut» isimli 11 ciltlik bir eseri ve usûlü fıkha dair meşhur kitabı vardır.
POZİTİVİZM : Hakikati bulma konusunda, sadece beş duyuya güvenilebileceğine inanan, yanlış ve ilim dışı bir düşünce tarzıdır. Görülmeyen ve beş duyu ile kavranamayan şeyleri ilim ve imanı ti mevzua oîûfak kabul etmez. îs-lâm'ın temellerine saldın halinde bulunan bu kısır ve mahdut felsefî görüşün en büyük temsilcisi, meşhur Yahudi düşünürü Auguste Comte'dur.
RAFIZİLER : Bunlara imamiyyc, Gulât ve Zcytliyyc de denir. Dünyanın, hiç bir zaman, açık veya gizli bir imamdan mahrup bulunmayacağını iddia ederler. Hz. Ali'den başkasının HAK İMAM ol madiğim söyler. Hz. Ali'ye bir taraftan ulûhihyyet bir taraftan nübüvvet ve bir taraftan da nübüvvette ortaklık nisbet etmektedirler. İddialarının esası, Hz. Ebu Bekir ve Ömer'i tekfire dayanır. Onlardan uzaklaşmayı dinî bir vecibe bilirler. Onlar için. tevcl-li edilecek, yalnız ve yalnız Hz. Ali'dir.
RASYONALİZM : Akılcılık, Bilgiye sadece akıl yolu ile varılabileceğine inanmak. Aklı, hakikati bulma konusunda, tek vasıta kabul etmek. Dolayısıyla rasyonalizm, aklın dışındaki bütün bilgi vasıtalarını reddeder. Vahyi, tecrübe ve müşahadeyi kıymetsiz bulur.
ŞEMSÜL-EİMMETİ SERAHSİ : Hanefî fakihlerinin ileri gelenlerindendir. «Müçtehid Fi'l.MesaiI» sayılmaktadır. «Mebsut» adındaki otuz ciltlik ölümsüz fıkıh kitabını yazmıştır. Hakana verdiği bir nasihatten dolayı «Özcent» şehrinde mahpus İken, bu muazzam eseri, imlâ yoluyla hariçten dinleyen talebesine not ettirmiş, sonra Fergana'-ya gidip .Orada famamlamaya muvaffak olmuştur. Usûlü fıkha dair «EI-Usûl» isimli bir eserinden başka, «Abdü'l-Kazî», «Mutftasar-ı Tahâvî» ve «Sİyerü Kebîr» isimli eserlere şerhleri vardır. Hicrî 483 tarihinde vefat etmiştir.
SEPTİSİZM : Şüphecilik. Tarihte Sofizmden sonra ve onun mahsulü olarak doğmuş bulunan, eşyayı ve eşya hakkındaki bilgiyi inkâr eden düşünüş sistemi.
Septikler; her yerde mutlak nıer'İyycte haiz bir bilginin imkânından şüphe içindedirler.
SEYVİD ŞERİF CÜRCANİ : Çuk meşhur bir hanefî âlimdir. Bütün hayatını ilme hasretmiş; tefsir, hadis, kelâm ve fıkha dair kıymetli eserler yazmıştır. Bir ara Anadolu'ya gelmiş. Molla Fenarî İle görüşmüş, onunla beraber Mısır'a gitmîşlir. Daha sonra Şİraz'a dönmüştür. Timur, Şİraz'a geldiğinde Scyyid Şerifi alıp Scmerkand'a götürmüştür. Orada Tcftazanî ile yaptığı münazara meşhurdur. Eserlerinden bir kısmı şunlardır: «Şcrhü Mcvakıf», «Ha-şiyetü Htdaye», «Haşîyctü Muhtasarı Ibnİ Hacİb», Scyyid Şcrİf, hicri 740 tarihînde doğmuş, 816 senesinde Şİraz'da vefat etmiştir.
SUFRİYYE : Haricilerin, Ziyad Ibnü'l-Esfar'a bağlı olan kolu.
İMAM SUYÛTİ : Ebul-FazI Abdurrahman Celâlüdclin b. Kcmâlüddin el-Hudayrî. Bu meşhur ve büyük âlim, hic rî 849 senesinde Kahire'de doğmuş ve 911 tarihinde orada vefat etmiştir.
İMAM ŞAFİİ : Ebu Abdillâh Muhammed b. îdris. Dört büyük imamın üçüncüsüdür. Büyük dedesi Şafiî, gençliğinde peygamberimizi görmüş, onun babası Saib de. Bedir muhaberesinde İslâm'ı kabul etmiş muhterem bir şahabıdir.
îmam Şafiî, daha dokuz yaşında iken Kur'an-ı Kerim'i ezberlemiş, genç yaşında Mekke müftüsü Ebu Halid Müslim b. Halid'den fıkıh okumuştur. Daha sonra İmam Ma-lik'ten fıkıh ve hadis okumuştur. Daha sonra Irak'a giderek îmam Muhammed'den yine fıkıh okumuştur. Süfyan îbnü Uyeyne, Abdülaziz Ibnü'l-Macişûn gibi meşhur âlim» lerden hadis okumuştur. Kendisinden de îmam Ahmed b. Hanbcl, Ebu Sevr tbrahim b. Halid, Ebu İbrahimi'l-Mü-zenı, Er-Rebî Ibnü Süleymani'l-Muradî gibi bir çok zat, hadis rivayet etmişlerdir.
İmam Şafii'nin, Kur'an-ı Kerîm'in âyetlerinden ne büyük bir itina ile hüküm çıkardığını anlamak için «Kita-bü'I-Ümm» isimli eserine bakmak kâfidir.
îmam Şafiî, içtihadlarında Kur'an'a, sünnete, İcmaa, ashabın ittifak ettikleri hususlara ve gerektiğinde kıyasa istinat etmiştir.
Ayrıca İmam Şafiî, tıp, şür, edebiyat, atıcılık gibi san'-atlarda da büyük bir üstad idi. Eserlerinden bazıları şunlardır: «Ahkâmü'l-Kur'an», «Es-Sünen», «Ihtüâfü'l-Hadis», «Er-Risale Fi'1-Usûl», «El-Mevaiis», «Kitabü'İ-Ümm», «Müs-nedü'ş-Şafiî», «Edebü'1-Kadî», «El-Eşribe», «Fezaİlü Ku-reyş», «Es Sebku ve'r-Remy»,
İmam Şafiî hicrî 150 senesinde doğmuş, 204 tarihinde Mısır'da vefat etmiştir.
ŞEHVETPEREST : Hedonizme inanan.
Hedonizm, materyalizmin bir koludur, öldükten sonra dirilmek bahis konusu olmadığına (hâşâ) göre, yaşanılan hayattan zevk olmak gerekir. Bu felsefeye göre, zevklerin en yükseği maddî ihtiyaçların tatmininden ibarettir.
TABERÂNÎ : Ebu'l-Kasım Süleyman b. Ahmed, Meşhur bir hadîsei olup îslâm âlemini 32 sene dolaşmış pek çok hadis toplamıştır. «Mu'cemü Kebir» «Mu'cemü Evsat» «Mu'-cemü Sagir» İsimlerinde üç hadis kitabı vardır. Hicrî 260 senesinde Şam'ın taberiyye kasabasında doğmuş, 360'da ts-fahan'da vefat etmiştir.
İMAM TAHAVİ : Ebu Cafer Ahmet b. Muhammed. Meşhur bir hanefi fakihidir. «Müçtchid Fi'1-Mczhcp» derecesini haiz olduğu söylenmektedir. Mısır'da Hanefilerin liderliğini yapmıştır. Hicri 229 tarihinde Mısır'ın Tahâ nahiyesinde doğmuş, 321 senesinde vefat etmiştir.
Eserlerinden bazıları şunlardır: «Ahkâmü'İ-Kur'an» «Ihtilâfü'l-Ulema» «En-Nâsihu ve'1-Mensuh» «Tarihü Kebir» «Kitabü Sagir» «Menakıb-i Ebî Hanıfe» «Şerhü'1-Cami'İ-Ke-bir», «Şerhü'I-Camii's».
EBU DAVUDİ TAYALİSÎ : Süleyman îbni Dâvud. Fa-kih ve muhaddislerden. Horasanlı bir âlimdir. «Müsnedü Tayâlisi» denilen meşhur hadis kitabı, bu zattan Yusuf Ibnü Habîb'in rivayet ettiği lıadİs-İ şeriflerin toplanıp ya-zılmaşiyla vücuda gelmiştir. Rivayete göre, ilk te'lif edilen «Müsned» kitabı budur. Hicrî 204 tarihinde vefat etmiştir.
TECRÜBE VE MÜŞAHEDE : İlim metodlarından birisidir. Tecrübe; maddî veya beşeri bir hadisenin, şartlarının insanlar tarafından tayin edilerek tekrarlanmasıdır. Müşahede ise; müşahitlerin herhangi bir müdahalesi olmaksızın vakıayı müşahede etmcclrinden ibarettir.
SAADÜDDİN TEFTAZANÎ : İslâm'ın büyük âlimlerin-dendir. Serahs'ta ikamet ederdi. Bir aralık Timur ile beraber seferlere çıkmış, daha sonra Timur tarafından Semer. kand'a gönderilmişti. Türkiye'yi de ziyaret etmiş ve Osmani t âlimleriyle görüşüp mübahaselerde bulunmuşta Hicrî 727 tarihinde, Horasan'da Ncsâ yakınlarındaki Teftaran- köyünde doğmuş, 793'tc Semcrkand'da vefat etmiştir. Eserlerinin meşhurları şunlardır: «Kcşfü'l-Esrar», «Haşiyetü Keşşaf», «Şerhti Hadisi Erbain», «Şerhü Mcka-sıd», «Şerhü Aknteii'n-Ncsefî.»
İMAM TİRMİZİ : Ebu îsa Muhammed b. İsa. Çok meşhur bir hadis ve fıkıh âlimidir. İslâm âlemini dolaşmış ns-rtmn yüksek âlimleri ile görüşmüştür. Kutcybc b. Saîd, Süfyan b. Vckî ve Muhammed Buharı gibi meşhurlardan hadîs rivayet etmiştir. «Sünenü Tirmi/î» adındaki kitabı, «Kütübü Sittc»nin dördüncüsüdür. Mezheplere, hadislerin nevilerine ve İlletlerine dair ihtiva ettiği malûmat ile, fa-kihler nezdinde kıymetli bir kitaptır. Tirmizî'nin ayrıca, Eş-Şemailü'n-Ncbevİyye ve'1-Hassaİlü'I Mustafavİyye», «Ki-tabü'1-llel» adındaki eserleri de meşhurdur İmam Tirmizî, Meyhun nahiyelerinden olan Tirmiz'de hicrî 209 tarihinde doğmuş, yine orada 279 senesinde vefat etmiştir.
YE'CÜC VE ME'CÜC : Bu hususta Cenâb-ı Allah şöyle buyurmaktadır :
«... Hakıykat Ye'cüc ve Me'cüc, yer yüzünde fesat çıkaranlardır...» (El-Kehf Sûresi: 94). «Nihayet Ye'cüc ve Me'cüc (ünseddİ) açılıp da her tepeden saldıracakları ve gerçek vaad olan (kıyamet) yaklaştığı vakit, işte o zaman küfredenlerin gözleri hemen belirip kalacak...* (El-Enbiya Sûresi: 96)
Ye'cüc ve Me'cüc, Arapçaya başka lisanlardan geçmiş, yabancı kelimelerdir. Bunların ne olduğu hususunda pek çok ve çeşitli fikirler ileri sürülmüştür. Fakat tslâm'a göre; aslı ve nesebi belirsiz, din ve millet tanımaz yaratıklardır, ki onların ortaya çıkışı kıyamet alâmeti erindendir. Ayet-i kerimede zîkredildiğine göre; yer yüzünü fesada vereceklerdir.[366]
MUTEZİLE : Vasıl b. Ata ve eniştesi Amr b. Ubeyd'in yolunda giden sapıklar. Başlıca görüşleri, şunlardır :
1 — Büyük günah işleyen ne kâfirdir, ne de mü'mindir.
2 — Allah'ın sıfatlan, zatının aynıdır. Allah'ın Kıdem sıfatından gayri, ezelî sıfatı yoktur. Allah'ı gör-mek mümkün değildir.
3 — însan, kendi fiillerinin halikıdır.
4 — Fasıklarm cezalandırılması ve mü'min olup itaat üzere bulunanların mükâfatlandırılmasın Allah için vaciptir.
5 — Emrü bİl-ma'ruf ve nehyü aniî-münker, akıl yolu ile vaciptir.
İMAM MÜSLİM : Ebu'l-Hüscyn İbnü'l-Haccac b. Müs-limi'I-Kuşeyrî. Nişaburlu meşhur bir muhaddis ve fakihtir. Hadis toplamak için îslâm âlemini gezmiş; İmam Buha-rî Nişabur'a geldiğinde onunla da görüşmüştür. Binlerce hadisi şerif ezberlemiş; «Sahihi Müslim» denilen meşhur kitabını 300.000 hadis arasından seçtiği 4.000 hadisle meydana getirmiştir. Bu eser «Kütübü Sitte»nin ikincisidir. «Es-Sahihayn» denilince; Sahihi Buharı ile Sahihi Müslim kastedilir. İmam Müslim, hicrî 204 tarihinde Nişabur'da doğmuş, 261 senesinde vefat etmiştir.
MÜCESSİME : Allah'ı bîr cisim olarak düşünürler. «O, şeylere benzemeyen bir şeydir. Nefislere benzemeyen bir nefistir. Alimlere benzemeyen bir âlimdir. Cisimlere benzemeyen bir cisimdir» diyen mezhebin sâlikleridir. Tabiatıyla bu inanç, îslâm dışı bir inançtır.
MÜRCİE : Bunlar, inanç bakımından; Haricîlerin karşı kutbunu teşkil ederler. Haricîler, büyük günah işleyenleri kâfir sayarken; Mürcİe fırkası, «küfürle ibadetin faydası olmadığı gibi, İman olduktan sonra günahın da hiç bir zararı yoktur» derler. Bu gayri îslâmî fırkanın çıkışı hususunda çeşitli rivayetler vardır. Mürcie'nin görüşleri, Hariciyye, Kaderiyye ve Cebriyye'nin görüşleriyle karışmıştır.
NATÜRALİZM : Tabiatçüık, tabiatta rastlanan kuvvet ve varlıkların tannlaştırılması. Tabiî olay ve varlıklara tapma.
İMAM NESÂİ : Ebu Abdirrahman b. Ali. Şafiî fakih-lertnden olup aynı zamanda meşhur bir muhaddistîr. «Sü-heni Ncsâî» denilen hadis kitabı, «Kütübü Sitte» adı verilen meşhur hadis kitaplarının beşincisi sayılır. İmam Ne-sâî, Horasan'ın Nesâ şehrinde hicri 225 tarihinde doğmuş, 303 tarihinde vefat etmiştir.
FAHRÜL-İSLAM EL-PEZDEVİ : Mâverâünnehir'deki Hanefi fakihlcrinin mcşhurlarındandır. Hicrî 400-482 tarih' leri arasında yaşamıştır. Tefsir, usûl ve fürûda büyük bir bilgindir. Hanefî Mezhebİ'ndeki yüksek kudreti, darbımesel olmuştur. «Keşfü'l Esrar» isimli tefsirinin 120 cilt olduğu söylenir. «Mebsut» isimli 11 ciltlik bir eseri ve usûlü fıkha dair meşhur kitabı vardır.
POZİTİVİZM : Hakikati bulma konusunda, sadece beş duyuya güvenilebileceğine inanan, yanlış ve ilim dışı bir düşünce tarzıdır. Görülmeyen ve beş duyu ile kavranamayan şeyleri ilim ve imanı ti mevzua oîûfak kabul etmez. îs-lâm'ın temellerine saldın halinde bulunan bu kısır ve mahdut felsefî görüşün en büyük temsilcisi, meşhur Yahudi düşünürü Auguste Comte'dur.
RAFIZİLER : Bunlara imamiyyc, Gulât ve Zcytliyyc de denir. Dünyanın, hiç bir zaman, açık veya gizli bir imamdan mahrup bulunmayacağını iddia ederler. Hz. Ali'den başkasının HAK İMAM ol madiğim söyler. Hz. Ali'ye bir taraftan ulûhihyyet bir taraftan nübüvvet ve bir taraftan da nübüvvette ortaklık nisbet etmektedirler. İddialarının esası, Hz. Ebu Bekir ve Ömer'i tekfire dayanır. Onlardan uzaklaşmayı dinî bir vecibe bilirler. Onlar için. tevcl-li edilecek, yalnız ve yalnız Hz. Ali'dir.
RASYONALİZM : Akılcılık, Bilgiye sadece akıl yolu ile varılabileceğine inanmak. Aklı, hakikati bulma konusunda, tek vasıta kabul etmek. Dolayısıyla rasyonalizm, aklın dışındaki bütün bilgi vasıtalarını reddeder. Vahyi, tecrübe ve müşahadeyi kıymetsiz bulur.
ŞEMSÜL-EİMMETİ SERAHSİ : Hanefî fakihlerinin ileri gelenlerindendir. «Müçtehid Fi'l.MesaiI» sayılmaktadır. «Mebsut» adındaki otuz ciltlik ölümsüz fıkıh kitabını yazmıştır. Hakana verdiği bir nasihatten dolayı «Özcent» şehrinde mahpus İken, bu muazzam eseri, imlâ yoluyla hariçten dinleyen talebesine not ettirmiş, sonra Fergana'-ya gidip .Orada famamlamaya muvaffak olmuştur. Usûlü fıkha dair «EI-Usûl» isimli bir eserinden başka, «Abdü'l-Kazî», «Mutftasar-ı Tahâvî» ve «Sİyerü Kebîr» isimli eserlere şerhleri vardır. Hicrî 483 tarihinde vefat etmiştir.
SEPTİSİZM : Şüphecilik. Tarihte Sofizmden sonra ve onun mahsulü olarak doğmuş bulunan, eşyayı ve eşya hakkındaki bilgiyi inkâr eden düşünüş sistemi.
Septikler; her yerde mutlak nıer'İyycte haiz bir bilginin imkânından şüphe içindedirler.
SEYVİD ŞERİF CÜRCANİ : Çuk meşhur bir hanefî âlimdir. Bütün hayatını ilme hasretmiş; tefsir, hadis, kelâm ve fıkha dair kıymetli eserler yazmıştır. Bir ara Anadolu'ya gelmiş. Molla Fenarî İle görüşmüş, onunla beraber Mısır'a gitmîşlir. Daha sonra Şİraz'a dönmüştür. Timur, Şİraz'a geldiğinde Scyyid Şerifi alıp Scmerkand'a götürmüştür. Orada Tcftazanî ile yaptığı münazara meşhurdur. Eserlerinden bir kısmı şunlardır: «Şcrhü Mcvakıf», «Ha-şiyetü Htdaye», «Haşîyctü Muhtasarı Ibnİ Hacİb», Scyyid Şcrİf, hicri 740 tarihînde doğmuş, 816 senesinde Şİraz'da vefat etmiştir.
SUFRİYYE : Haricilerin, Ziyad Ibnü'l-Esfar'a bağlı olan kolu.
İMAM SUYÛTİ : Ebul-FazI Abdurrahman Celâlüdclin b. Kcmâlüddin el-Hudayrî. Bu meşhur ve büyük âlim, hic rî 849 senesinde Kahire'de doğmuş ve 911 tarihinde orada vefat etmiştir.
İMAM ŞAFİİ : Ebu Abdillâh Muhammed b. îdris. Dört büyük imamın üçüncüsüdür. Büyük dedesi Şafiî, gençliğinde peygamberimizi görmüş, onun babası Saib de. Bedir muhaberesinde İslâm'ı kabul etmiş muhterem bir şahabıdir.
îmam Şafiî, daha dokuz yaşında iken Kur'an-ı Kerim'i ezberlemiş, genç yaşında Mekke müftüsü Ebu Halid Müslim b. Halid'den fıkıh okumuştur. Daha sonra İmam Ma-lik'ten fıkıh ve hadis okumuştur. Daha sonra Irak'a giderek îmam Muhammed'den yine fıkıh okumuştur. Süfyan îbnü Uyeyne, Abdülaziz Ibnü'l-Macişûn gibi meşhur âlim» lerden hadis okumuştur. Kendisinden de îmam Ahmed b. Hanbcl, Ebu Sevr tbrahim b. Halid, Ebu İbrahimi'l-Mü-zenı, Er-Rebî Ibnü Süleymani'l-Muradî gibi bir çok zat, hadis rivayet etmişlerdir.
İmam Şafii'nin, Kur'an-ı Kerîm'in âyetlerinden ne büyük bir itina ile hüküm çıkardığını anlamak için «Kita-bü'I-Ümm» isimli eserine bakmak kâfidir.
îmam Şafiî, içtihadlarında Kur'an'a, sünnete, İcmaa, ashabın ittifak ettikleri hususlara ve gerektiğinde kıyasa istinat etmiştir.
Ayrıca İmam Şafiî, tıp, şür, edebiyat, atıcılık gibi san'-atlarda da büyük bir üstad idi. Eserlerinden bazıları şunlardır: «Ahkâmü'l-Kur'an», «Es-Sünen», «Ihtüâfü'l-Hadis», «Er-Risale Fi'1-Usûl», «El-Mevaiis», «Kitabü'İ-Ümm», «Müs-nedü'ş-Şafiî», «Edebü'1-Kadî», «El-Eşribe», «Fezaİlü Ku-reyş», «Es Sebku ve'r-Remy»,
İmam Şafiî hicrî 150 senesinde doğmuş, 204 tarihinde Mısır'da vefat etmiştir.
ŞEHVETPEREST : Hedonizme inanan.
Hedonizm, materyalizmin bir koludur, öldükten sonra dirilmek bahis konusu olmadığına (hâşâ) göre, yaşanılan hayattan zevk olmak gerekir. Bu felsefeye göre, zevklerin en yükseği maddî ihtiyaçların tatmininden ibarettir.
TABERÂNÎ : Ebu'l-Kasım Süleyman b. Ahmed, Meşhur bir hadîsei olup îslâm âlemini 32 sene dolaşmış pek çok hadis toplamıştır. «Mu'cemü Kebir» «Mu'cemü Evsat» «Mu'-cemü Sagir» İsimlerinde üç hadis kitabı vardır. Hicrî 260 senesinde Şam'ın taberiyye kasabasında doğmuş, 360'da ts-fahan'da vefat etmiştir.
İMAM TAHAVİ : Ebu Cafer Ahmet b. Muhammed. Meşhur bir hanefi fakihidir. «Müçtchid Fi'1-Mczhcp» derecesini haiz olduğu söylenmektedir. Mısır'da Hanefilerin liderliğini yapmıştır. Hicri 229 tarihinde Mısır'ın Tahâ nahiyesinde doğmuş, 321 senesinde vefat etmiştir.
Eserlerinden bazıları şunlardır: «Ahkâmü'İ-Kur'an» «Ihtilâfü'l-Ulema» «En-Nâsihu ve'1-Mensuh» «Tarihü Kebir» «Kitabü Sagir» «Menakıb-i Ebî Hanıfe» «Şerhü'1-Cami'İ-Ke-bir», «Şerhü'I-Camii's».
EBU DAVUDİ TAYALİSÎ : Süleyman îbni Dâvud. Fa-kih ve muhaddislerden. Horasanlı bir âlimdir. «Müsnedü Tayâlisi» denilen meşhur hadis kitabı, bu zattan Yusuf Ibnü Habîb'in rivayet ettiği lıadİs-İ şeriflerin toplanıp ya-zılmaşiyla vücuda gelmiştir. Rivayete göre, ilk te'lif edilen «Müsned» kitabı budur. Hicrî 204 tarihinde vefat etmiştir.
TECRÜBE VE MÜŞAHEDE : İlim metodlarından birisidir. Tecrübe; maddî veya beşeri bir hadisenin, şartlarının insanlar tarafından tayin edilerek tekrarlanmasıdır. Müşahede ise; müşahitlerin herhangi bir müdahalesi olmaksızın vakıayı müşahede etmcclrinden ibarettir.
SAADÜDDİN TEFTAZANÎ : İslâm'ın büyük âlimlerin-dendir. Serahs'ta ikamet ederdi. Bir aralık Timur ile beraber seferlere çıkmış, daha sonra Timur tarafından Semer. kand'a gönderilmişti. Türkiye'yi de ziyaret etmiş ve Osmani t âlimleriyle görüşüp mübahaselerde bulunmuşta Hicrî 727 tarihinde, Horasan'da Ncsâ yakınlarındaki Teftaran- köyünde doğmuş, 793'tc Semcrkand'da vefat etmiştir. Eserlerinin meşhurları şunlardır: «Kcşfü'l-Esrar», «Haşiyetü Keşşaf», «Şerhti Hadisi Erbain», «Şerhü Mcka-sıd», «Şerhü Aknteii'n-Ncsefî.»
İMAM TİRMİZİ : Ebu îsa Muhammed b. İsa. Çok meşhur bir hadis ve fıkıh âlimidir. İslâm âlemini dolaşmış ns-rtmn yüksek âlimleri ile görüşmüştür. Kutcybc b. Saîd, Süfyan b. Vckî ve Muhammed Buharı gibi meşhurlardan hadîs rivayet etmiştir. «Sünenü Tirmi/î» adındaki kitabı, «Kütübü Sittc»nin dördüncüsüdür. Mezheplere, hadislerin nevilerine ve İlletlerine dair ihtiva ettiği malûmat ile, fa-kihler nezdinde kıymetli bir kitaptır. Tirmizî'nin ayrıca, Eş-Şemailü'n-Ncbevİyye ve'1-Hassaİlü'I Mustafavİyye», «Ki-tabü'1-llel» adındaki eserleri de meşhurdur İmam Tirmizî, Meyhun nahiyelerinden olan Tirmiz'de hicrî 209 tarihinde doğmuş, yine orada 279 senesinde vefat etmiştir.
YE'CÜC VE ME'CÜC : Bu hususta Cenâb-ı Allah şöyle buyurmaktadır :
«... Hakıykat Ye'cüc ve Me'cüc, yer yüzünde fesat çıkaranlardır...» (El-Kehf Sûresi: 94). «Nihayet Ye'cüc ve Me'cüc (ünseddİ) açılıp da her tepeden saldıracakları ve gerçek vaad olan (kıyamet) yaklaştığı vakit, işte o zaman küfredenlerin gözleri hemen belirip kalacak...* (El-Enbiya Sûresi: 96)
Ye'cüc ve Me'cüc, Arapçaya başka lisanlardan geçmiş, yabancı kelimelerdir. Bunların ne olduğu hususunda pek çok ve çeşitli fikirler ileri sürülmüştür. Fakat tslâm'a göre; aslı ve nesebi belirsiz, din ve millet tanımaz yaratıklardır, ki onların ortaya çıkışı kıyamet alâmeti erindendir. Ayet-i kerimede zîkredildiğine göre; yer yüzünü fesada vereceklerdir.[366]