sumeyye
Wed 10 February 2010, 03:35 pm GMT +0200
Müşriklerin Tutum ve Davranışlarını Hz. Abbas´ın Peygamberimiz Aleyhisselama Bildirişi
Peygamberimiz Aleyhisselamın amcası Hz. Abbas; Peygamberimiz Aleyhisselamın emriyle Mekke´de oturmakta, oradaki Müslümanlara kuvvet ve destek olmakta ve Mekke´de olup bitenleri Medine´ye bildirmekte idi.
Medine´ye gelmek istediği zaman, Peygamberimiz Aleyhisselam, ona:
"Sen bulunduğun yerde daha güzel cihad etmektesin. Senin Mekke´de oturman daha hayırlıdır" diye cevap yazdırmıştı.[51]
Hz. Abbas, Kureyş müşriklerinin çarpışmak için hazırlanıp Medine´ye yürüyecekleri sırada, durumu Peygamberimiz Aleyhisselama acele yazarak bildirdi.[52] Hz. Abbas, yazıp mühürlediği ve üç gün içinde Peygamberimiz Aleyhisselama yetiştirilmek şartıyla Gıfâr oğullarından kiraladığı bir adama teslim ettiği yazısında şöyle dedi:
"Kureyşliler senin üzerine yürümek üzere derlenip toplanmışlardır.[53] Üzerine yürüdükleri, geldikleri zaman, yapabildiğini, yapabileceğini yap![54] Hazırlanmakta onlardan öne geç, onlardan önce davran.[55]
Sana doğru yönelmiş bulunuyorlar. Üç bin kişidirler.
İkiyüz atlıları,
Yediyüz zırhlıları,
Üç bin develeri var.
Bütün silahlarını yanlarına almışlardır."
Hz. Abbas´ın gönderdiği adam Peygamberimiz Aleyhisselamı Medine´de bulamayınca, Küba´ya gidip, Küba mescidinin kapısından çıktığı ve merkebinin üzerinde bulunduğu sırada, yazıyı Peygamberimiz Aleyhisselama verdi.
Medineli Ensardan Übeyy b. Ka´b, yazıyı Peygamberimiz Aleyhisselama okudu.
Peygamberimiz Aleyhisselam yazı muhteviyatının gizli tutulmasını, hiç kimseye açıklanmamasını Übeyy b. Ka´b´a hatırlattıktan sonra, Ensardan Sa´d b. Rebi´in evine gitti ve ona:
"Evde yabancı kimse var mı?" diye sordu.
Sa´d b. Rebi´: "Hiç kimse yoktur! İstediğini konuşalım" dedi.
Bunun üzerine, Peygamberimiz Aleyhisselam ona Hz. Abbas´ın yazısını haber verdi.
Sa´d b. Rebi´:
"Yâ Rasûl ali ah! Vallahi, ben bunun hayırlı olacağını umuyorum!" dedi.
Peygamberimiz Aleyhisselam, bu haberi gizli tutmasını Sa´d b. Rebi´den de istedi ve acele Medine´ye döndü.
Peygamberimiz Aleyhisselam Sa´d b. Rebi´in evinden dışarı çıkınca, Sa´d b. Rebi´in zevcesi Amre içeri girdi ve:
"Resûlullah Aleyhisselam sana ne söyledi?" diye sordu.
Sa´d b. Rebi´:
"Bu seni ilgilendirecek birşey değil!" dedi.
Kadın:
"Ben sizin bütün konuştuklarınızı dinledim!" dedi ve işittiklerini anlattı. Sa´d b. Rebi´ "İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn" âyetini okuyup:
"Ben senin işini Resûlullah Aleyhisselama söylerim" dedi ve kadını sıkıca tutup köprüde Peygamberimiz Aleyhisselama kavuştu ve:
"Yâ Rasûlallah! Karım sordu. Ben senin bana söylediklerini ona söylemedim. Gizli tuttum. Fakat, o ´Resûlullahın söylediklerini işittim!´ diyerek hepsini dile getirdi.
Yâ Rasûlallah! Bu yolda senin sımnı ben açığa vurmuş olduğumu sanıyor ve korkuyorum!" dedi.
Peygamberimiz Aleyhisselam:
"Bırak! Kadın evine gitsin!" buyurdu.[56]
Kureyş müşriklerinin Medine üzerine yürüdüğü haberi halk arasında birden yayılıverdi.
Medineli Yahudilerle münafıklar, korkularından titrediler ve sarsıldılar.[57]
"Muhammed´e, hiç de, istediği, hoşlandığı birşey gelmedi![58]
Mekke´den gelen şu adam, Muhammed´e hiç de iyi bir haber getirmedi!" dediler.[59]
[51] Kastalâni, Mevâhibü´l-ledünniye, c. 1, s. 130.
M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 4/241.
[52] İbn İshak, İbn Hişam, c. 3, s. 178, Vâkıdî, c. 1, s. 355, İbn Sa´d, c. 2, s. 55, Taberî, c. 3, s. 29-30, Beyhakî, c. 3, s. 327, İbn Seyyid, c. 2, s. 41, Zehebî, s. 189, Ebu´l-Fidâ, c. 4, s. 63-64, İbn Haldun, c. 2, ks. 2, s. 27.
[53] İbn İshak, İbn Hişam , c. 3, s. 179, Vâkıdî, c. 1, s. 355, Taberî, c. 3, s. 30, İbn Hazm, Cevâmiu´s-Sîre, c. 176, İbn Seyyid, c. 2, s. 4142, Ebu´l-Fidâ, c. 4, s. 64, İbn Haldun, Târih, c. 2, ks. 2, s. 27.
[54] Zührî, Megâzî, s. 67, Abdurrezzak, Musannef, c. 5, s. 353-354, Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 2, s. 294, Buhârî, Sahih, c.4, s. 29-30, c. 5, s. 40, Ebu Nuaym , Delâilü´n-nübüvve, c. 2, s. 506, Beyhakî, Delâilü´n-nübüvve, c. 3, s. 324, İbn Esîr, Usdu´l-gâbe, c. 2, s. 12 0-1 21, İ bn Seyyi d, Uyûnu´l -eser, c. 2, s. 40, Zehebî, Megâzî, s. 187, Ebu´l-Fidâ, el-Bidâye ve´n-nihâye, c. 4, s. 62.
* Fidye (İbn Haldun, Târih, c. 2, ks. 2, s. 27).
[55] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 3, s. 179, Vâkıdî, Megâzî, c. 1, s. 355, İbn Sa´d, Tabakâtü´l-kübrâ, c. 2, s. 55, İbn Seyyid, Uyun, c. 2, s. 42, Ebu´l-Fidâ, c. 4, s. 64.
[56] İbn Sa´d, Tabakâtü´l-kübrâ, t 3, s. 463.
[57] Zührî, Megâzî, s. 67, Abdurrezzak, c. 5, s. 354, Ahmed b. Hanbel, c. 2, s. 294, Buhârî, c. 4, s. 29, c. 5, s. 40, Ebu Nuaym , c. 2, s. 506, Beyhakî, c. 3, s. 324, İbn Esîr, c. 2, s. 120, İbn Seyyid, c. 2, s. 40, Zehebî, s. 187, Ebu´l-Fidâ, c. 4, s. 62.
[58] M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 4/242-243
[59] İbn İshak, İbn Hişam, c. 3, s. 79, Vâkıdî, c. 1, s. 228, İbn Sa´d, c. 3, s. 462, Taberî, c. 3, s. 19, Beyhakî, c. 3, s. 328, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 168, İbnSeyyid, c. 2, s. 42, Zehebî, s. 189, Ebu´l-Fidâ, c. 4, s. 64.